Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın başkanlığındaki Türk heyeti ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey başkanlığındaki ABD heyeti, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. Yaklaşık iki saat süren görüşmede güvenli bölge, Menbiç yol haritasının hayata geçirilmesi, İdlib mutabakatının korunması, Suriye’nin yeniden inşası gibi konular ele alındı.

Cumhurbaşkanlığı tarafından, "Türkiye'nin ulusal güvenlik öncelikleri açık bir şekilde vurgulandı" açıklamasında bulunuldu.  

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın daha önce de Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'la görüşürken tek eli cebinde, tek eli havada görüntülenmişti.

'GÜVEN VE ŞEFFAFLIK'

Cumhurbaşkanlığı ayrıca, "Fırat'ın doğusu ve Suriye'de terörle mücadele, güvenli bölge, Münbiç yol haritası, İdlib mutabakatının korunması konuları gündeme geldi. Güvenli bölgeyle Türkiye'nin endişelerinin giderileceği ve bölgenin tüm terör gruplarından temizleneceği ifade edildi. Bu konuda Türk ve ABD teknik heyetlerinin yapacağı müzakerelerin ardından nihai bir sonuca varılması ve uygulanması konusunda fikir birliğine varıldı" ifadelerini kullandı.  

Suriye konusunda işbirliğinin güven ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda sürdürülmesinin önemine vurgu yapıldı.

Ankara'da, Suriye ve güvenli bölge konularında çeşitli temaslarda bulunan Jeffrey'in Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileriyle de görüşmesi bekleniyor. Görüşmelerin yarın da devam etmesi bekleniyor.

ANKARA'DAN SONRA CENEVRE

BD’li heyetin Ankara ziyaretinden sonra İsviçre'nin Cenevre şehrine geçerek Mısır, Fransa, Almanya, Ürdün, Suudi Arabistan ve İngiltere'nin özel elçileri ile beraber bazı Suriyeli gruplarla görüşmeler yapacağı belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Heyetler devam eden Suriye’deki en son gelişmeleri tartışacak, özellikle Suriye'nin kuzeybatısındaki şiddetin artması ve ülke genelinde engellenmemiş insani yardım ihtiyacı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2254 kararı uyarınca Cenevre merkezli bir siyasi süreci teşvik etme konusundaki BM çabalarına daha fazla destek isteyecekler" değerlendirilmesinde bulunuldu.