Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, deprem haberi alındığı andan itibaren "Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi"ni 7/24 çalışma esasına geçirdi.

Bakanlığa bağlı kuruluşlar; deprem bölgesinde hemen karayolları'nda 81 köprü, 1 tünel, demiryolları'nda 51 tünel ve 1 viyadük ile 1 havaalanın'da hasar tespitleri yaptı.

Bakanlığın deprem bölgesinde görev yapan tüm personeli, deprem haberi alındıktan sonra görev yerlerine intikal etti.

Depremden hemen sonra "haberleşme koordinasyonu" sağlanarak, GSM işleticilerince 26 mobil baz ve 2 adet acil iletişim aracı bölgede konuşlandırıldı.

BTK Diyarbakır Bölge Müdürlüğü talimatıyla, Elazığ İl Telekom Müdürlüğü'nce ADSL bağlantı tesis edilerek internet ihtiyacı karşılandı.

Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü'nce, Elazığ ve Malatya'da heyelan ve kaya düşmesinden dolayı kapanan yollar, hizmetlerin ulaşılması için yoğun çalışmalar sonucu hizmeti aksatmaya mahal vermeden ulaşıma açıldı.

AKUT ve AFAD'ın arama kurtarma için talep ettikleri ekskavatör gibi alt yapı iş makinaları temin edilerek kurtarma çalışmalarına katkı sağlandı.

Depremden etkilenen 1000 kadar vatandaşın, Elazığ Tren Garı'nda ve Gar'da ısıtılan 19 vagonda konaklaması sağlandı.

DHMİ, depremden dolayı oluşan hasarı gidererek havayolu uçuş faaliyetlerinin aksamadan sürdürülmesini sağladı.

Ayrıca, nakliye grubu olarak, tüm Bölge Müdürlükleri'nde, Afet ve Acil Durum Müdürlükleri'nce afet bölgelerine gidecek yardım malzemelerinin sevkiyatında kullanılmak üzere talep edilen araçları temin etmek üzere personel görevlendirildi.

Diyarbakır Bölge Müdürlüğü personeli tarafından diğer illerden gelen ama Bölge Müdürlüğü personelince temin edilen yardım malzemeleri taşıyan tırların, herhangi bir suistimale karşı diğer bölgelerle koordineli olarak takibi yapılıp, boşaltım yerlerine ulaşımları sağlandı.

Bakanlık personelince, hizmetlerin aksamaması için organize olarak çalışılarak hizmetlerde herhangi bir aksaklık olmaması sağlandı.

Alkışlar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na ve onun fedakar personeline.

Nitekim...

Hal böyleyken...

İçişleri Bakanlığı ise, Elazığ depremi sonrası teknolojiyi tam olarak kullanmayıp, depremzedelerin mağduriyetlerine sebep oldu.

Bu bakanlığımızın ilk olarak deprem bölgesinde muhtarlıklardan sokak sokak oturanların bilgilerini alarak, bilgi işlem olarak bir sistemde toplayıp belirlemesi gerekiyordu.

Bu şekilde, sadece gerçek depremzedeler belirlenecek, başka bölgeden gelen fırsatçıların önüne geçilmiş olacaktı.

Depremzedelerin bilgilerinin oluşturulması sonrası, ihtiyaç belirlemesi yapılması gerekiyordu.

Gelen yardımların çeşitlerine göre ayrılarak, istiflenmesi ve bilgisayar ortamlarında kayıt altına alınması gerekirdi.

Misal, depo içinde battaniye belli bir bölümde, ısıtıcılar belli bir bölümde, gıda maddeleri bir bölümde kayıt altında olmalıydı.

Her şeyden önce, bu işleri bu şekilde yapacak personelin önceden eğitilmesi ve depo alanlarının bu şekilde istiflenmeye önceden hazırlanması gerekmekteydi?!

Depremzedelerin önceden ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra ihtiyaçların hazırlanarak görevli personellerce ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, yağmaların önlenmesini ve bilgisayarda kayıt altına alınarak çetelesinin tutulmasının sağlanması ve neye ihtiyaç duyulacağının önceden tespitin sağlanarak yardımların ihtiyaca göre talep edilmesinin sağlanması gerekmekteydi.

Sadece bu şekilde organize edilseydi, depremzedelerin zor şartları azaltılarak bugünkü mağduriyetleri olmazdı?!

Türkiye'nin deprem gerçeğinin bilinmesine rağmen deprem bölgelerinde olası olacak depremlerin önceden bilindiği bu günlerde portatif taşınabilir ve çadır gibi hemen montajı yapılıp kullanıma hazır olacak konteynerlerin olması gerekir.

Bu şekilde ülkemiz, Suriyelilere gösterdiği şefkat eli ve yardımı, kendi vatandaşına da göstermiş olacaktır.

Bütün bu hazırlıklar önceden yapılıp organizesi tam olarak sağlanmadığı için yapılan onca yardım, gerçek ihtiyaç sahiplerine gitmedi, fırsatçılarca yağmalandı.

Böylece, başka şehirlerde yaşayan, vatandaşımız olmayan, Elazığ'da ikamet etmeyen, depremzede olmayan kişilerce fırsata çevrilerek kullanıldı.

Yani?!

İçişleri Bakanlığı sınıfta kaldı.