Dağlık Karabağ'da Ermeni güçlerle çatışan Azerbaycan; Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (AGİT) bünyesindeki Minsk Grubu eş başkanları Rusya, Amerika ve Fransa'nın Perşembe günü yaptığı ateşkes çağrısına henüz yanıt vermedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Salı günü Ermenistan'la Dağlık Karabağ'a ilişkin müzakerelerde bulunmayacağını bildirmiş, Azerbaycan'ın müttefiki Türkiye ise Perşembe günü, üç büyük ülkenin barış sürecinde rol oynamaması gerektiğini kaydetmişti.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ermenistan'ın meseleyi müzakereler aracılığıyla çözmekle ilgilenmediği ve işgal altındaki toprakları ilhak etmeye çalıştığı açık" ifadesine yer verildi.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, "çatışmanın barışçı yollardan çözüme kavuşturulması taahhüdünde bulunduklarını" kaydetti.

Bakanlık açıklamasında "Azerbaycan'ın saldırganlığına karşı koymayı ısrarla sürdüreceğiz ama aynı zamanda 1994-1995 anlaşmalarına dayalı bir ateşkese varılması için Minsk Grubu eş başkanlarıyla iletişim içinde olmaya hazırız" ifadeleri kullanıldı.

Paşinyan, Macron ve Putin’le görüştü

Ermenistan hükümetinden yapılan açıklamadaysa Başbakan Nikol Paşinyan'ın Cuma günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la Dağlık Karabağ'daki durumu ele almak üzere telefon görüşmesi yaptığı bildirildi.

Yapılan açıklamada iki tarafın yabancı savaşçı ve teröristlerin Dağlık Karabağ'daki çatışmada kullanılmasının kabul edilemez olduğuna ilişkin fikir birliği içinde olduğu ve Macron'un acilen ateşkes çağrısı yaptığı belirtildi.

Fransa Türkiye'yi Dağlık Karabağ'a Suriyeli savaşçıları göndermekle suçluyor. Rusya da Suriye ve Libyalı savaşçıların bölgeye sevk edildiğine ilişkin iddialar hakkında derin kaygıları olduğunu dile getirdi. Türkiye ve Azerbaycan ise bu suçlamaları reddetti.

Ermenistan ve Azerbaycan birbirlerini, askeri harekatlarda yabancı paralı asker kullanmakla suçluyor.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile de görüşme yaptı.

Paşinyan ve Putin, çatışmaların başlamasının üzerinden geçen altı gün içinde yaptıkları üçüncü telefon görüşmesinde, Ortadoğu'dan yasadışı silahlı grupların Dağlık Karabağ'daki çalışmalara karıştığı iddialarına ilişkin ciddi kaygıları olduğunu dile getirdi.

Rusya Cumhurbaşkanı, derhal ateşkes ilan edilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien'la yaptığı telefon görüşmesinde, "paralı askerlerin ve teröristlerin" Dağlık Karabağ'dan uzaklaştırılmadığı sürece ateşkesin mümkün olamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Perşembe günkü açıklamasında kalıcı bir ateşkesin sadece "Ermeni işgalcilerin" Dağlık Karabağ'dan çekilmeleri durumunda sağlanabileceğini vurguladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'a ilişkin taleplerinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Topçu ateşi

Güney Kafkasya bölgesinde Perşembe gecesi ve Cuma gün boyu çatışmalar olduğuna ilişkin haberler geliyor. Dağlık Karabağ’daki Ermeni askeri yetkililer, 55 askerin öldüğünü, böylelikle ölen ordu mensubu sayısının 147'ye yükseldiğini kaydetti.

Dağlık Karabağ'da 21 sivilin öldüğü, 60 sivilinse yaralandığı bildiriliyor.

Azerbaycan savcılığından yapılan açıklamada da Ermenistan'ın açtığı topçu ateşi sonucu 20 sivilin yaşamını yitirdiği, 55 sivilinse yaralandığı belirtildi. Azerbaycan, askeri güçlerinin verdiği kayıplara ilişkin açıklama yapmadı.

Her iki taraf da Cuma günü birbirini sivil hedeflere yönelik yeni saldırılar düzenlemekle suçladı. Bu suçlamalardan biri, Dağlık Karabağ'ın batısındaki sınıra ateş açmak.

AGİT, hayatını kaybeden askerlerin cenazelerinin ülkelerine gönderilmesi için acilen insani ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu.

Pazar günü Azerbaycan ve Dağlık Karabağ'daki etnik Ermeni güçler arasında çatışma çıkmıştı. Uluslararası arenada bağımsız olarak tanınmayan Dağlık Karabağ, Sovyetler Birliği'nin 1991 yılında dağılmasından bu yana Azerbaycan ve Ermenistan arasında çatışma odağı olmaya devam ediyor.

Altı gündür süren çatışmalar, 1990'lı yıllarda patlak veren ve 30 bin kişinin ölümüne neden olan savaştan bu yana yaşanan en şiddetli gerilim. Son çatışmalar, Azeri petrolünü ve doğalgazını dünya piyasalarına taşıyan boru hatlarının bulunduğu Güney Kafkasya'nın istikrarına ilişkin kaygıları da derinleştiriyor.