Dağlık Karabağ’da Misket Bombası Kullanıldı mı?

Dağlık Karabağ’da Misket Bombası Kullanıldı mı?

Uluslararası Af Örgütü yetkilisi Daniel Balson, Dağlık Karabağ'da misket bombası kullanıldığını doğruladıklarını açıkladı.

Ajans haberlerine göre Dağlık Karabağ'da topçu ateşi ve roketli saldırıların yoğunlaşması üzerine çatışmaların tırmanmasıyla ilgili kaygılar arttı. Küresel sivil toplum kampanyası Misket Bombası Koalisyonu'nunbaşkanı olan İsviçre'nin Dağlık Karabağ'da misket bombası kullanıldığı iddiaları da kaygıları arttırmış bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü yetkilisi Daniel Balson'a bu iddialarla ilgili tepkisi soruldu.

“Misket bombaları sivillere zarar vermeye devam ediyor”

Balson, bu soruya yanıt olarak, ”İzleyicilerin ve dinleyicilerin anlaması gereken temel nokta, uluslararası insani hukuka göre misket bombası kullanımının yasak olduğudur. 2010 yılında yürürlüğe giren Misket Bombaları Konvansiyonu da bu silahların kullanımını yasaklıyor. Dünya çapında yüzden fazla ülke konvansiyona imza attı. Bizim ne gözlemlediğimize gelince, Azerbaycan ordusunun misket bombası saldırısında bulunduğunu doğruladık. Bunu çok yakından takip ediyorduk. Misket bombalarının sorunu, hedef ayrımında bulunmaması, hedef seçmemesi. İkincisi, sık sık sivillere zarar vermesi, üçüncüsü de atılan bombaların büyük kısmının hemen patlamaması. Bombaların atıldıktan sonra patlamamaları oranı, misket bombasının tipine göre yüzde 5 ila 25 arasında. Bu durum, askeri operasyonlardan çok sonra da bu silahların çocuklar da dahil sivillere zarar verme riskini beraberinde getiriyor” dedi.

“İsrail yapımı bombalar ve Smerç roketleri kullanılmış”

Uluslararası Af Örgütü yetkilisi, misket bombası kullanımı hakkında her iki tarafın da birbirini suçlaması konusunda ne düşündüğü sorusuna da, ”Uluslararası Af Örgütü'nün askeri uzmanları Dağlık Karabağ'daki Stepanakert'te (Hankendi) iki incelemede bulundu. Bunlardan ilki, misket bombası saldırılarının yapıldığını gösteren görüntülerdeki yerleri tespit etmek oldu. Saldırı noktalarının yerleşim yerleri olduğu tespit edildi. Bu özellikle kaygı verici. İkincisiyse kullanılan cephanenin tam olarak türünü belirlemek oldu. Kullanılan misket bombaları İsrail yapımı M095DPICM bombalarıydı. Azerbaycan'dan gelen haberleri de gördük. 300 milimetre Smerç topçu roket sisteminin Ermenistan ordusu tarafından kullanıldığı görülüyor. Video görüntülerini değerlendirmek için uzun zaman harcadık. Şu anda hedeflerin ne olduğunu ve Gence'de misket bombası kullanılıp kullanılmadığını belirleyebilmiş değiliz” şeklinde yanıt verdi.

“Her iki taraf da sivil ölümleri olduğunu bildiriyor”

Balson'a yöneltilen sorulardan biri de Azerbaycan tarafından topçu ateşi konusunda Uluslararası Af Örgütü uzmanlarının ne gibi bulgular elde ettiğine ilişkindi. Yetkili, buna yanıt olarak, ”Her iki taraftan gelen sivil ölümü haberlerini yakından takip ediyoruz. Stepanakert (Hankendi), Martuni bölgesi, Şuşa gibi kentlerin vurulduğunu biliyoruz. Ermenistan'da sivilleri taşıyan bir otobüsün hedef alındığına ilişkin haberleri de duyduk. Azerbaycan'ın Terter kentinden ve çatışma hattı yakınındaki başka yerlerden sivil kayıplara ilişkin benzer haberler geliyor. Her çatışmada olduğu gibi bu çatışmalarda da taraflar, sivil kayıpların en aza indirgenmesiyle yükümlü” şeklinde konuştu.

“Kullanılan cephanenin tanımlanması süreci nasıl işliyor?”

Daniel Balson, tarafların kullandığı silahların türünün nasıl tanımlandığıyla ilgili soruya, bunun çatışmanın şekline göre değiştiği yanıtını verdi. Yetkili, Uluslararası Af Örgütü bünyesindeki silah uzmanlarının Doğu Ukrayna, Donbass, Afrika ve Myanmar'daki Arakan eyaleti gibi birçok bölgede yaşanan çatışmalarda kullanılan cephane türlerini tanımlayabildiğini, bunun için farklı yöntemler kullandıklarını kaydetti. Kanıtların incelenmesi, görgü tanıklarının, askeri yetkililerin, sivil toplum kuruluşlarının dinlenmesi ve tarafların görüşlerinin alınması, bazen de sahadan kanıt toplanması, Balson'a göre Af Örgütü uzmanlarının başvurduğu bazı yöntemler.

“Uluslararası Af Örgütü Dağlık Karabağ'da misket bombası kullanımını önlemek için ne yapabilir?”

Balson, bu soruya, ”Dağlık Karabağ'da kullanılan misket bombası İsrail yapımıydı. Misket bombası kullanımını yasaklayan anlaşmaya imza atmamış olan hükümetlere bu anlaşmaya bir an önce katılmaları çağrısı yapıyoruz. Misket bombası üreten ve satan ülkelere bunu durdurmaları için baskıya devam edeceğiz” diyerek yanıt verdi.

Ermenistan ve Azerbaycan'ın misket bombası kullanımının yasaklanmasını öngören konvansiyonun katılımcıları olmadıkları, bu nedenle bu silahları kullandıkları için hukuki açıdan sorumlu tutulamayacakları şeklindeki görüşe de yanıt veren Balson, konvansiyonun, çatışmanın taraflarının ne yapıp ne yapamayacağını belirlemede rol oynayan uluslararası insani bir sözleşme olduğunun altını çizdi. ”Anlaşmaya imza atmamış olmak bu silahların kullanılmasına yeşil ışık yakmak anlamına gelmez” diyen yetkili, bu silahların sivil kitlelere zarar verdiğinin altını bir kez daha çizdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler