Mektupta DEİK gibi bir kurumun sadece yönetim kurulu üyelerinin bilebileceği bir takım mali konular yer aldı. 

Üç madde ile seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddia edildi. Oysa mektubun, genel iddialara bakınca, kavga çıkan Vietnam İş Konseyi seçimleri ile ilgili yazıldığı aşikar. Öğrendiğimize göre usulsüzlük de yok.

Teknik bir hatadan dolayı aidatını ödediği halde, hazirun listesinde adı yer almayan üyenin, adının seçim günü elle yazılması durumu söz konusu.

Elbette bu teknik bir hata da olsa seçim sonucunu etkilediği için seçim tekrarlanacak. Mektupta, seçimlere ilişkin haberimizde gündeme taşıdığımız İcra Kurulu vesayetine de değinilmiş ancak kurulun yıllardır değişmediği gibi yanlış bir bilgiye yer verilmiş.

Yine DEİK Başkanı Nail Olpak’a yönelik tek taraflı olumsuz bir dilin hakim olduğu mektupta, DEİK’teki bir yapının TÜSİAD gibi MÜSİAD’ı da istifa ettirmek istediği öne sürüldü.

Oysa TÜSİAD’ın istifa nedeni kurumun siyasi otoritenin güdümüne girmesi dolayısıylaydı. Mektupta yer alan "yabancı ülke istihbarat çalışanlarının DEİK kadrolarında yer aldığı" iddiası ise vahim.

Oysa bazı iş insanları, bazı yabancı ülkelerdeki muhataplarının DEİK’e "Türk Devleti’nin istihbarat kurumu" gözüyle baktıklarını, bu algının değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Diğer yandan birçok çarpıtma ve yanlış bilgiyle dolu böyle bir mektubu, Cumhurbaşkanı gibi devletin en üst makamına iletme hevesinde olan "DEİK Üye Firmalar"ın kim olduğu ise merak konusu.

İşte DEİK üyesi firmaların Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilettikleri o mektup: