Deprem ile ilgili son dakika uyarısı!
Deprem ile ilgili son dakika açıklaması! Deprem ile ilgili çok sayıda kritik uyarılarda bulunuldu. Türkiye deprem kuşağında yer aldığı için en küçük bir sallantıda akıllara ‘Bu deprem büyük bir depremin habercisi mi?’ sorusu gelmeye başladı...
Deprem ile ilgili son dakika açıklaması! Deprem ile ilgili çok sayıda kritik uyarılarda bulunuldu. Türkiye deprem kuşağında yer aldığı için en küçük bir sallantıda akıllara ‘Bu deprem büyük bir depremin habercisi mi?’ sorusu gelmeye başladı. Türkiye’de art arda yaşanan depremler, ülkede hangi bölgelerin risk taşıdığının merak edilmesine neden oluyor. Uzmanlar büyük şiddette depremlerin yaklaştığını belirtip endişelendiren açıklamalarda bulunurken, İstanbul, Ankara dahil 45 ilde büyük sarsıntılar olması bekleniyor. Öte yandan telefonlar için vatandaşları deprem olmadan birkaç saniye önceden uyaran deprem uyarı sisteminin geliştirilmesi, sarsıntıların önceden bilinip bilinemeyeceği konusunu da gündeme taşıdı. Depremleri önceden tahmin etmek mümkün mü? İstanbul depremi ne zaman olacak? Deprem olacak mı? Deprem kaç büyüklüğünde olacak? Depremler hangi illerde, ne zaman olur? soruları cevabını buldu. İşte depremler ile ilgili son dakika açıklaması…
Türkiye, deprem kuşağında yer alan ülkelerden birisi. Türkiye Diri Fay Haritası’na göre ülkeyi boydan boya kat eden Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu, Marmara ve Ege bölgeleri ile ülkemizde deprem riski en yüksek olan alanlar. Herhangi bir sarsıntı olduğu zaman vatandaşların kafasında deprem ile ilgili soru işaretleri oluşuyor. Deprem riskinin hangi illerde daha fazla olduğu, ne zaman olabileceğine ilişkin bilgiler araştırılıyor. Peki depremi önceden bilmek mümkün mü?
DEPREM UYARI SİSTEMİ GELİŞTİRİLDİ
Ülkemizde sık sık yaşanan depremlerle birlikte Android telefonlar için deprem uyarı sistemi uyarlandı. Google, altyapısı ve teknolojisinden faydalanarak dünya çapındaki depremleri algılayarak kullanıcılara uyarı gönderdiği ücretsiz bir sistem geliştirdi. Deprem meydana geldiğinde deprem dalgalarının sarsıntısından korunmak için zaman kazandırmak amacıyla geliştirilen Android Deprem Uyarı Sistemi basın toplantısı ile tanıtıldı.
TÜRKİYE'DE DE KULLANIMA AÇILDI
Yakın zamanda ülkemizde de kullanıma açılan Google Android Deprem Uyarı Sistemi sayesinde depremden saniyeler önce vatandaşlar uyarılarak daha güvenli bir yere geçmelerini sağlanıyor. Android deprem uyarı sistemi sayesinde 5 Ocak 2022 sabahı Antalya’da meydana gelen depremin kısa süre öncesinde vatandaşlara uyarı yollandı.
SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Android Deprem Uyarı Sistemi, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor.
KONUMLARI KULLANIYOR
Android deprem uyarı sistemi telefonların "konum" ayarları üzerinden yapılabiliyor. Android işletim sistemi, bu uygulama ile her depremin algılanacağını ise taahhüt etmiyor. Zira telefonunuz yakın çevrenizde 4,5 ve üzeri büyüklükte meydana gelen depremleri size uyarı olarak göndermek için konumunuzu kullanıyor. Bu uyarıları, SharkeAlert tarafından sağlanan verilerle gönderiyor.
Google’ın böyle bir uygulama yapması kafalarda soru işaretlerini de getirdi. Peki bu uygulamanın bir gerçekliği var mı? Uzmanlar depremlerin önceden bilinmesi ile ilgili ne düşünüyor? Depremi önceden tahmin etmek mümkün mü? Prof. Dr. Celal Şengör İndigo dergisine röportaj verdi ve konu ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalar:
Ülkemizdeki depremlere tarihsel perspektif içinde bakacak olursak, depremin öncesi, sonrası ve kendisi için görüşleriniz nelerdir?
Depremin öncesi hakkında bilgilerimiz var fakat tam olarak yorumlayamıyoruz. Bilmiyoruz yani, bu deprem işareti midir değil midir? Bunu henüz yorumlamaktan aciziz.
Bunun sebebi de şu: Depremi yaratan mekanizma bir kırılma mekanizması, kırılmanın gelişmesi teknik tabirle kaotik bir olaydır. Çok karmaşıktır yani. Deprem olduktan sonra izahı mümkündür. Fakat olmadan önce kestirilmesi mümkün değildir.
Kaos matematiğiyle buna bakabiliriz ama önceden kestiremeyiz. Böyle bir sıkıntısı var. Deprem olduktan sonra onun artçılarını çok rahat takip edebiliyoruz. Fakat belli bir büyüklükte bir deprem olduğu zaman onun artçıları bir ay sonra bir boy küçük olarak ve esas artçı olarak ortaya çıkıyor genellikle.
Fakat dikkat edersen hep yuvarlak sözler söylüyorum, “genellikle” diyorum. Çünkü bazen bu sonuçlar çıkmıyor. Deprem sonrasının bir de sosyal tarafı var. Deprem, olduğu yere ve büyüklüğüne göre çok feci neticeler de doğurabiliyor.
Bunlar ne tür sonuçlardır?
San Francisco depremine bakarsak depremin neredeyse bir şehri yok ettiğini, bir sürü insanın öldüğünü, pek çok değerin yok olduğunu görürüz. İstanbul’un 1766 yılındaki depreminde de benzer şeyler olmuştur, Fatih Camii çökmüştür, yeni baştan inşa edilmiştir. Deprem şehirlerin tarihi eserlerine de zarar vermektedir.
Dolayısıyla ortaya çıkan bu sosyal sonuçlar depremden sonra yerel yöneticiler; o ülkenin yöneticileriyle birlikte afet yöneticilerinin ilgilenmesi gereken konulardır. Ayrıca mühendisler de “neresi yıkıldı”, “ne oldu”, “niye yıkıldı”, “ne yapmak lazım” diyerek onarım sürecinde yer alırlar.
Deprem tahmin etmek mümkün mü?
Bizi ilgilendiren bu değil tabi ki. İngilizcede iki kelime var, birisi “prediction”, diğeri de “focust”. Hepsine tahmin diyoruz. Prediction, hepsini kesin bilmek demektir. Hepsini önceden kesin bileceksin. Focust’ı ihtimal hesabı olarak yapabiliyoruz. Şu anda bunlar dünyanın her tarafındaki faal araştırma konularıdır. Deprem hakkındaki çalışmalar her geçen gün gelişme kaydediyor. Mesela deprem tetiklemesi hakkında çok yakın zamana kadar, “Hayır efendim bunlar birbirini tetiklemezler” diyorduk. Fakat 1999 depreminden sonra Hiro caromori gösterdi ki İstanbul depremi bütün Yunanistan ve Ege’deki depremleri tetikledi. Yani istatistik olarak ortaya çıkan bu şekilde bir sürü deprem oldu ondan sonra ve bunların sebebi bizim 1999 depremidir.
Peki yakın zamanda Marmara Bölgesinde deprem tehlikesi öngörülmekte mi?
Bundan bir yıl sonra da olabilir, bundan elli yıl sonra da olabilir işte bunu bilemiyoruz. Bunu bilmek de mümkün değil ama bunu bildiğini iddia edenler var.
Türkiye’de önceden depremi görme ve bunu medyada paylaşma oranımız ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Yeterince demeyeyim, tam tersine çok uydurma haber çıkıyor. Bir sürü ne dediğini bilmeyen adam beyanda bulunuyor, aynı şekilde ne dediğini bilmeyen gazeteciler bunu haber yapıyorlar. Dolayısıyla inanılmaz bir bilgi kirlenmesi var toplumda maalesef.
Türkiye’de 17 Ağustos depremiyle ilgili de böyle bir eksiklikten söz edebilir miyiz?
17 Ağustos depreminden önce benim rahmetli arkadaşım Aykut Barka, Ross Stein isimli bir Amerikalı meslektaşıyla birlikte İstanbul’un tehlikede olduğuna dair bilimsel bir makale yayınlandı. Bunun üzerine ben Aykut’a, ‘Sizin yayınladığınız makale çok güzel ama bu bilimsel bir yerde yayınlandı, kimse okumaz bizde.’ demiştim. Bu makalenin politikacılara da ulaşması lazımdı. Dolayısıyla popüler bir yerde de yayınlamalarını söyledim. Bunun üzerine Aykut ve Ross hem Tubitak’ın Bilim Teknik dergisinde hem de Cumhuriyet’in o zaman çıkardığı Bilim Teknik Dergisi’nde yayınladılar. Fakat bu çabaların halk ve politikacılar üzerinde en küçük bir etkisi olmadı.
Peki depremle ilgili bilmemiz gerekenler neler?
Depremle ilgili bilmemiz gerekenler; bir kere bölgenin jeolojisini bilmek lazım. Faylar nerededir, ne tür kayalar vardır ve o bölgenin deprem tarihçesini bilmek gerekir. Bir de aletsel dönemden itibaren depremlerin dağılımını bilmek gerekir. Bu da jeofizik ve sismologların yapacağı bir iştir. Bir de izlemek lazım. Yani bir sürü sismograf olması lazım ki bu işle ilgili depremleri adım adım izleyebilelim. Ne kadar sık bir sismograf ağın varsa, o kadar sağlam bilgi edinebilirsin.
Jeofizik ve Sismoloji’yi biraz açıklar mısınız?
Sismoloji, jeofiziğin bir dalıdır. Jeofizik de jeolojinin bir dalıdır.
Yer hareketi ve spektrum tanımları deprem yönetmeliklerine yansır mı?
Deprem yönetmelikleri bunlardan yararlanılarak ortaya çıkarılır. Yeri tanıyacaksın, ne kadar sarsılacak bileceksin, ivmeler nedir bileceksin ki ona göre binalar yapın diyeceksin. Deprem yönetmeliklerinin bir ayağı yer bilimsel verileridir, bir ayağı da spektral verilerdir. Bu iki ayak üzerine oturur deprem yönetmelikleri.
Depremleri büyüklüklerine göre nasıl kategorize edebiliriz?
5’e kadar küçük depremler, 5 ile 7 arası orta büyüklükte depremler, 7’den sonrası büyük depremler. Fakat bu büyüklük sıralaması logaritmiktir, iki büyüklük arasında 30 fark vardır. Dolayısıyla logaritmik olduğu için büyük depremler küçük depremlerden çok daha büyüktür.
Afet planlamasını yaparken kısa ve uzun soluklu yapılması gereken şeyler nelerdir?
Planlamayı yaparken en başta; Afet olduğu zaman halkı nasıl doyuracağım? Yaralarını nasıl saracağım? Hastaneler nerede olacak? Hastaneler zarar görürse arazi hastaneleri olacak mı? Gibi sorulara cevap vermemiz lazım. Deprem olan yerlerin jeolojisinin çok iyi öğrenilmesi ve buna uygun önlemler alınması gerekli.
NACİ GÖRÜR: İSTANBUL İÇİN ZAMAN DARALIYOR
Uzmanlardan gelen deprem uyarıları akıllara büyük Marmara depremini getiriyor. 1999'da meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremin ardından 30 yıl içerisinde yeni bir depremin Marmara bölgesinde yıkıma neden olacağı açıklanmıştı. 18 binden fazla kişinin ölümüne neden olan depremin üzerinden 23 yıl geçti. Ancak İstanbul'da büyük yıkıma yol açması beklenen deprem ile ilgili yeterince önlem alınmadı. Eski yapılarda oturum devam ederken kentsel dönüşüm sürecinde de yeteri kadar yol kat edilmedi. Prof. Dr. Naci Görür ise yaptığı açıklamada İstanbulluları uyararak sürenin daraldığına dikkat çekti.
İstanbul için zamanın daraldığını dile getiren Görür, "Doğu Anadolu Fayı üzerinde Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde bundan sonraki depremlerin oralarda olacağını düşünüyorum. İstanbul bizim beklediğimiz deprem periyodu içerisinde zamanı tükeniyor. 7.0'ın üzerinde bir deprem ile sınanacak.
İstanbul için zamanın daraldığını dile getiren Görür, "Doğu Anadolu Fayı üzerinde Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde bundan sonraki depremlerin oralarda olacağını düşünüyorum. İstanbul bizim beklediğimiz deprem periyodu içerisinde zamanı tükeniyor. 7.0'ın üzerinde bir deprem ile sınanacak.İstanbul'da beklenen depremin zaman periyodu tükeniyor. İstanbul bir sismik boşluktur, muhakkak 7.0 üzerinde bir depremle sınanacak ve Kuzey Anadolu Fayı enerjisini boşaltacaktır. Marmara Denizi'nde 99'dan itibaren 30 yıl içerisinde deprem olma olasılığı yüzde 62" ifadelerini kullandı.
Deprem uzmanları olası bir İstanbul depremi ihtimalinden söz ederken vatandaşlar İstanbul Deprem Risk Haritası’na odaklandı. Uzmanlar Marmara bölgesinde hissedilen depremlerin bölgedeki büyük deprem yaratacak fayların var olduğunu hatırlattığını ifade etti. İstanbul’da depreme en dayanıksız, orta deprem riski taşıyan ve depreme dayanıklı ilçeler belli oldu.
DEPREME EN DAYANIKSIZ OLAN İLÇELER
Zeytinburnu Ayamama Deresi, Küçükçekmece Gölü'nün doğusundaki Nakkaşdere alüvyonları, Azaplı yöresi (Altınşehir'in alçak kesimleri), Ispartakule (Alibey Yarımadası'nın batı kısımları), Kanarya (Firuzköy kıyıları),
Esenkent, Avcılar (Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi'ne bakan kıyıları),
Ambarlı ve Haramidere, Ataköy'ün bulunduğu kesimler, Florya (batısındaki heyelan alanları) Küçükçekmece kıyıları.
İSTANBUL’DA ORTA DEPREM RİSKİ TAŞIYAN SEMTLER
Beşiktaş, Ortaköy Dereboyu, İstinye çukuru, Tarabya çukuru, Üsküdar çukuru, Beylerbeyi çukuru, Küçüksu çukuru, Paşabahçe-Beykoz çukuru, Topkapı,
Bakırköy, Bahçelievler, Merter, Şirinevler (bir kısmı), Halkalı, Nakkaşdere, Esenkent, Ömerli,
Büyükçekmece, Tepecik (Tepecik, Akören ve Pomak'ın güney kısmı), Selimpaşa,
Silivri, Çanta, Gümüşyaka, Kavaklı, Yakuplu, Esenyurt, Avcılar, Ambarlı, Firuzköy, Küçükçekmece, Florya, Yeşilköy, Ataköy ve Zeytinburnu, Çayırbaşı çukuru, Karaköy,
Kasımpaşa ve Güngören'in sahil kesimi, Kadıköy (Kurbağalıdere), Moda (denize bakan kısmı), Küçükyalı,
Tophane, Salıpazarı, Ortaköy (dolgu olan kesimleri), Eyüp, Alibeyköy, Sütlüce, Balat, Kartal (Rahmanlar bölümü),
Tuzla (dere kısmı), Dilovası, Eminönü (Cankurtaran, Şehzadebaşı, Fatih, Çarşamba, Edirnekapı'nın güneyinde kalan kısım).
İSTANBUL’DA DEPREME DAYANIKLI İLÇELER
Beyoğlu Beşiktaş Şişli Kağıthane Gaziosmanpaşa Esenler'in önemli bölümü,
Kemerburgaz – Göktürk Sultanbeyli Beykoz'un kıyıdan uzak yüksek bölgeleri, Maltepe'nin kıyıdan uzak bir bölümü,
Çekmeköy Sultangazi Başakşehir'in büyük bölümü, Sarıyer'in sahilden uzak bulunan bir bölümü, Arnavutköy, Maslak, Alibeyköy.
RİSK ALTINDAKİ KENTLERİMİZ
Kocaeli, Bursa,Balıkesir,
Bolu, Sakarya,
Manisa, İzmir,
Osmaniye, Hatay,
Aydın, Muğla,
Kütahya, Eskişehir,
Konya, Aksaray,
Denizli, Burdur,
Tokat, Kayseri,
Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan,
Hakkari ve Bingöl.
FAY HATTINDAKİ 110 İLÇE
Türkiye Diri Fay Haritası verilerine göre ülkemizde yapıları doğrudan diri fay üzerine oturan, 45 il alanı üzerinde 110 ilçe var. Bunun yanı sıra çok sayıda ilçe de diri faylara çok yakın konumda yer alıyor.
Diri fay üzerinde yer alan ilçeler belirlendi. Ancak çoğu fayın yeri metre bazında bir doğrulukla bilinmiyor. Bu nedenle diri fayların tam olarak nerede olduğunun jeoloji ve jeofizik mühendisleri tarafından yapılacak özel araştırmalar ile belirlenmesi gerekiyor.
Bu ilçelerimizi şöyle sıralamak mümkün: ADIYAMAN: Gölbaşı AFYONKARAHİSAR: Çay, Dinar, Kızılören, Sandıklı ANKARA: Şereflikoçhisar ANTALYA: Demre
AYDIN: Bozdoğan, Germencik, İncirliova, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenipazar BALIKESİR: Gönen, Manyas BATMAN: Kozluk
BİNGÖL: Karlıova, Yedisu BOLU: Gerede, Yeniçağa BURSA: Gemlik, Kestel, Mustafakemalpaşa ÇANAKKALE: Çan, Yenice ÇORUM: Lâçin DENİZLİ: Babadağ, Çameli, Çardak, Honaz
DİYARBAKIR: Lice DÜZCE: Çilimli, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ELAZIĞ: Palu, Sivrice ERZİNCAN: Üzümlü ESKİŞEHİR: İnönü GAZİANTEP: İslahiye HAKKARİ: Şemdinli
HATAY: Erzin, Hassa, Kırıkhan, Payas ISPARTA: Eğirdir, Senirkent, Uluborlu İZMİR: Kemalpaşa, Seferihisar, Tire K.MARAŞ: Nurhak, Türkoğlu
KAYSERİ: Talas, Yeşilhisar KIRIKKALE: Keskin KIRŞEHİR: Akpınar, Mucur KOCAELİ: Başiskele, Derince, Gölcük, Kartepe KONYA: Akşehir, Altınekin, Doğanhisar, Ilgın
KÜTAHYA: Gediz, Simav MALATYA: Akçadağ MANİSA: Ahmetli, Alaşehir, Gölmarmara, Kırkağaç, Salihli, Sarıgöl, Soma, Turgutlu MERSİN: Çamlıyayla, Mut
MUĞLA: Menteşe, Milas MUŞ: Korkut, Varto NİĞDE: Altunhisar, Bor OSMANİYE: Düziçi, Toprakkale SAKARYA: Akyazı, Arifiye, Ferizli, Hendek, Karapürçek, Sapanca
Ş.URFA: Bozova SİİRT: Eruh ŞIRNAK: Beytüşşebap SİVAS: Altınyayla, Yıldızeli
61
TOKAT: Niksar, Pazar, Reşadiye VAN: Çaldıran, Özalp YALOVA: Altınova, Çınarcık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.