Deprem Şiddetine Ayar!..

Deprem Şiddetine Ayar!..

N Gazete yazarı Şevket Bülent Yahnici, AFAD ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi arasında yapılan deprem şiddeti karşılaştırmasıyla ilgili tartışmaları analiz etti

Dünyanın bütün ülkelerinde deprem meydana geldiğinde, bahis konusu depremin şiddetinin belirlenmesi için bu iş için görevli kurumlar vardır ve depremin şiddetini belirleyerek, yerli ve uluslararası kamuoyuna açıklama yaparlar.

TÜRKIYE ISE,HEMEN HER KONUDA OLDUĞU GIBI BILIM DUNYASINI VE DUNYAYI ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDIYOR.
Görüldü ki, deprem şiddeti konusunda "değişik ölçme ve tespit metodları kullandıkları için" ( açıklama ve izah boyle) devletin ilgili kurumları farklı rakkamlar acikladilar(!) 
Ben sosyal bilimler okudum. Muspet bilimle uğraşan dostlarımız latife ile de olsa bize takılırlar ve sosyal bilimlerin kesin hükümler veremeyen, muğlâk tespitler yapıp yine muğlak neticeler koyabilen bilim dalları olduğunu söyleyerek, şa kalar yaparlar. Hep soylenegelmistir ki, "fen bilimleri somut, sosyal bilimler ise soyut kalmaya mahkumdur... " Öyledir,değildir bunu tartışacak degilim...Ancak bilirim ki, "iki çarpı iki mutlaka dört eder"...(Musevi alışverişine atfedilen "alırken mi, satarken mi kuzum?" tarzı komiklikler "üç" veya "beş" etmesini sağlamaz!)
"Iki H2 bir O ile birleşince bunun adı SUDUR, değişmez.
Fizik,kimya,biyoloji, matematik,jeoloji,jeodezi  gibi butun fen bilimlerinin artik tespit edilmiş, değişmesi imkansız kabulleri vardir.Bunlarin  yerlisi, millisi olmaz...
Dünyada ,iktisat biliminin "gayrı safi milli hasila", "fert başına milli gelir" gibi hesaplamalarda  kabul görmüş kriterleri vardir ve değiştirilemez.Siz devletin herhangi bir kurumuna verdiğiniz bir talimatla (mesela TUIK'e) kriter değişikliği ile rakamlarla oynarsanız uluslararası piyasalar size güler...Öyle de oluyor.Iki ay once on bin dolar diye açıklanan milli gelirinizin iki ay sonra - mesela- on iki bin dolar olduğunu söylerseniz bütün dünya "bu işte bir iş var" diye düşünür...
Sosyal bilim okumuş ve uğraşmış bir kisi olarak fen bilimi bulgu ve kabullerine saygı duyar ve kabullenirim; cunki,başka bir çare ve yol olmadığını bilirim.Dolayisiyla yer hareketleri ve bilimi ile ilgili olan jeofizik,jeoloji,jeodezi gibi bilim dallarının da yüzyıllar icinde bulunmuş,araştırılmış,kurala ve kabule bağlanmış neticeleri olduğunu da bilmekteyim
Bu hal benim icin geçerli bir husus degildir,bütün ınsanlık bunu böylece kabul zorundadır.HAYATIN,BILIMIN,TABIATIN VERILERI INSANLIGI BU NOKTAYA GETIRMISTIR...
Son Izmır ve çevresi depremi günler once oldu.Depremin şiddeti konusunda ülke olarak,ülkenin bilim adamları olarak ve ilgili kurumları olarak bir türlü anlaşamadık.Farkli rakamların ölçüldüğü ifade olundu ve kurumlarca farkli rakamlar beyan edildi.
Nihayet bu farkli tespit ve açıklamalara yürek ferahlatıcı (!) ve kafalardaki problemleri giderici bir müdahale geldi de, rahatladık.Saray , konuya ve çelişkiye el koydu, açıklama yaptı.
Boylece "kuvvetler birligi" üzerinde yürüyen sistemimiz yasama,yargı ve yürütmeden sonra FEN BILIMLERI konusunda da gerekli müdahaleyi yapmış oldu.Hem AFAD , hem Kandilli, ikisi de kendine gore haklı diyerek birleştirici bir yol izledi...
Abartıyor muyum, ya da herşeyi ben mi yanlış anlıyorum?..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler