ÖTV'nin AKP iktidarının gelir kalemi haline getirildiğini belirten Dervişoğlu, "Verginin adalet ilkesi gereği çok kazanandan çok az kazanandan az tahsil edilmesi gerekirken doğrudan tüketim esnasında alınan dolaylı vergiler sayesinde Türk vergi sistemi adaletsiz bir hal almıştır " dedi.

İYİ Parti’li Musavat Dervişoğlu, ÖTV başta olmak üzere vatandaşlar arasında adaletsizlik oluşturan dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının azaltılması, otomotiv sektörü dahil tüm sektörleri düzenleyici doğru vergi sistemlerinin belirlenmesini istedi. Devletin piyasalara yol gösterici ve düzenleyici olması gerekirken 'piyasalardan gelir elde etme” politikasını benimsediğini belirten Dervişoğlu, acilen yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.

Dervişoğlu araştırma gerekçesini şöyle sıraladı:

“ÖTV AKP İKTİDARININ GELİR KALEMİ: Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Türkiye’de 2002’den itibaren alınmaya başlamış ve o günden bugüne kadar da bütçe gelirlerindeki önemi ve büyüklüğü de artmıştır. Başlangıçta 16 farklı verginin sadeleştirilerek tek bir vergi altında toplanması amaçlanarak çıkarılmıştır. Temelde 4 farklı grup mal için belirlenen oranlarda alınacağı belirlenmiştir. Avrupa Birliği (AB) uyum süreci içerisinde gelir elde etme amacından daha önce sosyal faydayı gözetme amacı olan ÖTV, AK Parti iktidarları boyunca giderek bütçenin önemli gelir kalemi haline getirilmiştir.

TÜRK VERGİ SİSTEMİ ADALETSİZLEŞTİ: Verginin adalet ilkesi gereği çok kazanandan çok az kazanandan az vergi tahsil edilmesi gerekirken doğrudan tüketim esnasında alınan dolaylı vergiler sayesinde Türk vergi sistemi adaletsiz bir hal almıştır. Toplam vergi gelirleri içerisinde kazanç üzerinden alınan vergilerin oranı bir türlü azaltılamamıştır. 

ACİLEN YENİ DÜZENLEME GEREKLİ: Geçtiğimiz Ağustos ayında 'yeni araç alımlarında' uygulanan ÖTV oranlarında yapılan artış da bunun en somut örneğidir. Her dilim için yaklaşık yüzde 30 oranında arttırılan oranlar sayesinde bütçe açıkları kapatılmaya çalışılmaktadır. Bu artış sayesinde neredeyse en alt dilimlerden vergilenen araç kalmamıştır. ÖTV sayesinde 'sıfır araç fiyatları' öylesine yükselmiştir ki bu durum ikinci el araç piyasasında da çarpıklıklara sebep olmuştur. Son bir yılda ikinci el araç fiyatları yüzde 100’e yakın artış göstermiştir. Devletin piyasalara yol gösterici ve düzenleyici olması gerekirken 'piyasalardan gelir elde etme' politikasını benimsemesi sonucu ortaya çıkan bu duruma acilen yeni düzenlemeler ile müdahale edilmesi gerekmektedir."