21. Donem Parlamentosunun bir üyesi sıfatıyla 18 MART SEHITLER GUNU KANUN TEKLIFININ sahibiydim.
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun" diyerek koşulan 
şehitlik makamı gün itibariyle ve elbirligiyle onem arzeden bir makam olmaktan çıkartılmış bulunmaktadır.
Ne "Ne mutlu Türküm" diyerek vatan savunması için Çanakkale tabyalarinda can veren Mehmetlerin; ne  KURTULUŞ VE KURULUŞ yolunda siradaglar gibi durup topragi vatan yapanlarin; ne de  Cumhuriyetten bu yana bazen  dağlarda terörün bolucusune; bazen de Fetocusune karşı  durup şehadete ulaşıp Turkluk icin şehadete gidenlerin anlam ifade etmediği bir noktaya maalesef getirildik.
Bu ülkede Çanakkale Sehitleri diye destan okumanin/dinlemenin bir anlami kalmamıştır.Yuzuncu yılında Sakarya sehitlerini anacağız demek tiyatro oynamaktır.Onlar yurt ve millet sevgisini (TURKLUGU VE TURK YURDUNU KORUMAYI) canlarından aziz bildikleri için şehadete koştular. Sairinin "sana yok,irkima yok izmihlal" dedigi ISTIKLAL MARŞI kabulünün yildonumunu kutlayıp nutuklar attığımız bir sırada ANDIMIZ konusundaki tavır butun nutukları boşa cikartmistir.Halisdemir "Ne mutlu Turkum diyene" inancıyla sehit oldu,aksi mümkün olabilir mi?..
ANDIMIZ'daki manaya inanmasalar vatan  çocuklarını dağlara sehit olmaya nasil gönderirsiniz?..
ANDIMIZ'la sıkıntısı olan bir Ülkede dört gün sonra 18 MART SEHITLER GUNU münasebetiyle yapılacak torenlerin,atılacak nutukların da bir önemi kalmamış demektir.

18 MART SEHITLER GUNU KANUNU TEKLIFI'nin sahibi eski bir Parlamenter olarak metnini yazdığım,gerekçesini hazırladığım,Parlamentoda savunduğum,kanunlasmasi icin gayret gösterdiğim bu KANUNUN boşa çıktığı inancıyla kahrolmaktayim...
Basta "devlet ricali" dedim...Ya vazgeçin 18 MART'I SEHITLER GUNU olmaktan cikartin, bana  KANUNUMU GERI VERIN; YA DA ANDIMIZI GERI GETIRIN!..