Dirençli Ürtiker Hastalarında "enjeksiyon" Tedavisiyle Etkin Sonuç
Halk arasında "kurdeşen" olarak bilinen ve kimi zaman kronik sağlık sorunu haline gelen ürtikerde, güncel tedavilerle sonuç alınamayan dirençli hastalarda, ilaçların yanı sıra her ay vücuda yapılan enjeksiyon tedavisi etkili oluyor
Halk arasında "kurdeşen" olarak bilinen ve kimi zaman kronik sağlık sorunu haline gelen ürtikerde güncel tedavilerle sonuç alınamayan dirençli hastalarda, ilaçların yanı sıra her ay vücuda yapılan enjeksiyon tedavisiyle etkin sonuç alınabildiği belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Doğan ve aynı fakülteden Çocuk Alerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Murat Şahiner, 1 Ekim Dünya Ürtiker Günü dolayısıyla AA'ya açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Doğan, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve şişliklerle karakterize olan sağlık sorunu "ürtiker"in görülme sıklığının yüksek olduğunu ancak geçince deride hiç iz bırakmadığını söyledi.
Belirti ve bulguların 6 haftadan uzun sürmesi halinde kronikleştiğini aktaran Doğan, tedavilerle hastalığın kontrol altına alınabildiğini ifade etti.
Doğan, eskiden hastalığın ağız yoluyla alınan hapların kullanımıyla kontrol edilmeye çalışıldığını bildirerek, "Bu metot kimi zaman çok başarılı olamıyordu, bazı hastalar bu ilaçlara karşı direnç gösteriyordu. Şimdi ise hastalığın şiddetine ve süresine göre, hap tedavisi yetmiyorsa, ayda bir deri altından yapılan enjeksiyon uyguluyoruz." dedi.
Bu enjeksiyonların, HÜ bünyesinde oluşturulan Ürtiker Mükemmeliyet Merkezleri'nde uygulandığını belirten Doğan, şunları kaydetti:
"Hap tedavisine düşük dozlarla başlanıyor. Hastalık şiddeti yüksek olduğunda, süresi uzadığında, mevcut tedavi yetersiz kaldığında hap tedavisi yanında artık enjeksiyon tedavisi de uygulanıyor. Mevcut tedavilerle kontrol edilemeyen, hastalığa direnç gösteren ve şiddeti yükselen, hastanın günlük hayatına devamını zorlaştırarak yaşam kalitesini bozan ve uyku sorunlarına yol açan durumlarda hap tedavisinin yanı sıra enjeksiyon yöntemi de kullanılıyor.
İlk üç enjeksiyon sağlık kuruluşunda yapıldıktan sonra tamamen hasta tarafından yapılabiliyor ve gayet güvenli. Enjeksiyon yöntemiyle, hastalığın kontrol altına alınabilme oranı da oldukça yüksek. Enjeksiyon uygulaması, şikayetler ortadan kalktığında, iyileşme sağlandığında kesiliyor. Ancak nadiren tedavi süresinin 7 yıla kadar uzayabildiği hastalar da olabiliyor. İlk üç ay sağlık kurumlarında yapılan enjeksiyon uygulaması sonrası hastada herhangi bir sıkıntı görülmediğinde, kalan uygulamaları evinde kendisi de yapabiliyor. Enjeksiyon, vücudun kollar, göbek gibi vücudun istediği bir yerinden cilt altına uygulanabiliyor."
Doğan, enjeksiyon uygulamasının hekimin uygun gördüğü yetişkin ve çocuk tüm hastalara yapılabildiğini ifade etti.
Hacettepe Üniversitesindeki Ürtiker Mükemmeliyet Merkezi
Prof. Dr. Şahiner de tedavi başarısında tanı, tedavi ve yetkin uygulama merkezinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Ürtiker tedavisine yönelik HÜ bünyesinde, uluslararası yapılanma dahilinde "Ürtiker Mükemmeliyet Merkezi" kurulduğunu belirten Şahiner, dünyada bu alanda tanı, takip ve tedaviye yönelik ne yapılıyorsa aynısının eş zamanlı olarak merkezde de gerçekleştirildiğini anlattı.
Merkezde tedavi olan hastaların birçok avantaja sahip olduğunu söyleyen Şahiner, "Ürtiker Mükemmeliyet Merkezi'nde tedavi gören hastalar, bu konudaki en güncel tedavileri alabilme şansına kavuşuyor, hem uluslararası çalışmalara katılma hem de uluslararası standartlarda takip edildiklerinden, ilerleyen dönemlerde hastalarda görülebilecek sağlık sorunları da önlenebiliyor." dedi.
Şahiner, merkezden ürtiker sorunu yaşayan herkesin yararlanabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ürtiker çocuklarda yetişkinlere oranla az görünse de özellikle ilkokul birinci sınıf ile 8 ve 12. sınıf öğrencilerinde strese bağlı ürtiker görülme sıklığı artabiliyor. Çünkü, stres ve geçirilen viral enfeksiyonlar ürtikerin en önemli tetikleyicileri. Özellikle sınav öncesi, ürtiker gelişimini çok fazla görüyoruz. Bu nedenle, bu sorunu yaşayan çocuklar da merkezimizde en güncel tedavileri alabiliyor. Şu anda dünyada ne tedavi yapılıyorsa, merkezimizde de aynı tedaviler aynı işlem sırası ve aynı güvenlik standartlarında yapılabiliyor."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.