Duydunuz mu? Cep telefonları gençlerin kafatasında bir “Boynuz” büyütmeye başlamış.

CNN international’da da yayımlanan haber şöyleydi:

“Teknoloji hayatımızı tamamen şekillendirme gücüne sahip, ancak aynı zamanda vücudumuzu beklenmedik şekillerde de değiştirebilir.

Bir araştırmaya göre, akıllı telefonlar yüzünden özellikle gençlerin kafataslarında boynuzlu bir sivri uç gelişmeye başladı.”

Haberin kaynağı, Avustralyalı iki araştırmacı David Shahar ve Mark Sayers. Gayet iddialılar. Araştırıp, bazı bilim dergilerinde yayımlamışlar.

Neyse ki, daha ciddi bilim adamları bu araştırmayı pek tutarlı bulmadı. Hatta Amerikalı bir bilim adamı, “Su tutmuyor” diye alay bile etti.

Geçmişi ancak çeyrek asır olan bir cihazın, insanda evrime yol açması hakikaten çok ciddiye alınacak bir durum değil.

Ama bence ciddiye alınması gereken “Daha acil ve yakın bir tehlike” var.

İnsanların ve de özellikle gençlerin büyük çoğunluğu günlerini sosyal medyaya bakarak geçiriyor. Ve özellikle de Instagram.

Bir fotoğraf daha, bir canlı yayın daha, bir mesaj daha darken Instagram önünde saatler harcanıyor.

Geride ne kalıyor derseniz, pek bir şey yok.

Başkalarının size daha çok beğenmesi, daha çok onaylamasını beklemenin dışında sonuç sıfır.

Başkalarının onayına köle olmak…

Tıpkı şarkıcı Madonna’nın dediği gibi…

Geçtiğimiz günlerde şarkıcı Madonna aynen şunları söyledi:

“İnstagram insanların kendilerini kötü hissetmeleri için dizayn edildi. Bir anda kendinizi diğer insanlarla karşılaştırırken yakalanıyorsunuz.

Öyle mi olmalıyım, böyle mi davranmalıyım, öyle mi bakmalıyım diye düşünüp duruyorsunuz. İnsanlar, öteki insanların kendisini onaylamalarının kölesi oldular. Ben bir kadın olarak, bu konuda diz çökmeyi reddediyorum.”

Bunları söyleyen kişinin instagramda 14 milyon takipçisi olduğunu, 60 yaşında olmasına ragmen çıkardığı son albümüyle dünya listelerinin ilk sırasına yerleştiğini de söyleyelim.

Yani ölmüş, bitmiş, köşesine çekilmiş birinden söz etmiyoruz. Hala dünyanın en etkili şarkıcılarından birinden söz ediyoruz.

Peki bu gidiş ne olacak derseniz?

Yine Madonna’nın sözlerine dönelim:

“Telefon, Instagram ve sosyal medyadan önce, bir sanatçı olarak bir hayat yaşayabildiğim için şanslıydım; çünkü başkalarının yargılama baskısını hissetmeden veya kendimi başkalarıyla kıyaslamadan, bir sanatçı ve insan olarak kendimi geliştirme fırsatı buldum.”

Madonna’nın da dediği gibi dünyanın daha çok “İlham verici” şeylere ihtiyacı var.

Kutularınızı kırın, başkalarının sizi tıklamasına boş verin, bir şeyler yaratmaya odaklanın.