AA muhabirine konuşan Küçükdemirci, virüsün genç-yaşlı ayrımı yapmadan pek çok insanı hayattan kopardığını, korunmanın en iyi yolunun hastalığa yakalanmamak olduğunu dile getirdi.

Altı günde 41 haneye girip çıkmış

Dikkatsizlik ve iyi niyet dolayısıyla zaman zaman ciddi zorluklar yaşadıklarını söyleyen Küçükdemirci, bir cenaze sonrası bir köyde 200’e yakın kişiye virüs bulaştığını anlattı:“Sinop’un bir köyünde bir teyzemizin eşi rahmetli oluyor. Çocukları İstanbul’dan cenazeye geliyor. Cenaze oluyor, helvalar yenilerek çocukları geri dönüyor. Sonra köyde bazı komşuları, kocası yeni öldü diye teyzemizi evinde ağırlamaya başlıyor.

Bir süre sonra ateşi çıkan teyze hasta diye bu sefer köydeki herkes birer gece kendisi misafir etmeye başlıyor. Test sonucu pozitif olduğu anlaşılan teyzemiz altı günde köyünde 41 haneye girip çıkmış. Teyzemiz nedeniyle o köyde 200’e yakın pozitif vakamız olmuştu. Maalesef kayıplar oldu, can sıkıcı hadiseler yaşandı.”

‘İyiliğimiz için uzak duralım’

İnsanların bu dönemde sosyal mesafeyi koruyarak sağlıkçılara en büyük yardımı yapabileceklerini işaret eden Küçükdemirci şöyle devam etti: “İnsanlarımız çok sıcakkanlı ve iyi niyetli. Yardımlaşmayı çok seviyoruz ama şu dönem büyüklerimizin, çocuklarımızın ve kendimizin iyiliği için birbirimizden uzak durmamız gereken zamanlar. Yani bu süreç bitmedi, halen devam ediyor. İnsanlarda rehavet olsun istemiyoruz kesinlikle çünkü biz bu işin içindeyiz. Gördük, yaşadık, ölen hastalarımız oldu. Kurtulan ancak merdiven, yokuş çıkarken nefes nefese kalan hastalarımız var.”