Dolar 7.50'yi gördü, Tahtakale'de döviz büroları işlemleri kapattı
Aylardır piyasaya dolar satarak döviz kurunu tutmaya çalışan kamu bankalarının rezervleri eridi. Dolar da altın da avro da dün tarihi rekorunu kırdı. Gün boyu tek bir yetkili bile konuşmadı.
Son 2 aydır rezervleri eriterek baskılanan ve 6,85’te tutulmaya çalışılan döviz dün patladı. Dolar 7,30’u, avro 8,60’ı gördü. Tahtakale’de ise fiziki doların fiyatı 7,50’yi aştı. Bir çok döviz bürosu işlemleri kapattı. Uzmanlara göre cin şişeden çıktı. Aylardır uyarılara kulak asmayan hükümet 1994 ve 2001’deki benzer bir finansal krizin fitilini ateşlemiş oldu.
Dolar gün içinde yüzde 4’e yakın değer kazanırken, tüm dünyada dolar değer kaybediyor. Dolar endeksi 92,2 seviyesiyle son 28 ayın en düşük seviyesinde olmasına rağmen Türkiye’de tarihi zirvesini kırdı. Altın ise dolardan hızlı gidiyor. 500 TL yolculuğuna adım adım yaklaşan gram altın dün 480 liranın üzerini gördü.
Hükümet cephesinin övündüğü borsa göstergeleri de krizden etkilendi. Gün içinde yaklaşık yüzde 3 değer kaybeden BİST100 endeksi 1050 puan seviyesine geriledi. BİST100’deki 1 haftalık değer kaybı yüzde 15’i buldu.
Peki tüm bunlar neden yaşandı? Son 2 yılda yaşananları tarih tarih derledik…
10 Temmuz 2018: Yeni kabine görevde
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından 10 Temmuz’da yeni kabine kuruldu. Kabine’de en çok dikkat çeken isin Berat Albayrak’tı. Önceki kabinede enerji bakanı olan ve Erdoğan’ın da damadı olan Albayrak’a ekonominin anahtarı teslim edildi. Bu esnada dolar kuru 4,70 liraydı. Kamu net borcu 296 milyar lira iken Merkez’in rezervlerinde ise 78,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Rezervler ise bugüne göre daha kaliteliydi çünkü henüz swaplarla şişirilmeye başlanmamıştı. Ancak son aylarda yaşanan ekonomik durgunluk, 1 yıl içinde döndürülmesi gereken dış borçla beraber piyasalar üzerindeki stres artıyordu. Bunların üzerine ABD’yle Rahip Brunson gerilimine girildi.
11 Ağustos 2018: Burası çatladıkapı ülkesi mi?
Artık yeni hükümet sistemine resmen geçilmişti. Ekonomi son 5 yıldır tökezliyor, işsizlik artıyor, Erdoğan ise hem faizi düşürüp, hem doları kontrol edeceğini iddia ediyordu. Sermaye hareketleri serbestken faizi ve dolar kurunu aynı anda kontrol etmeye “imkansız üçlü” dense de Erdoğan bu hırsından vazgeçmedi. Çünkü iç talebi canlandırmanın O’na göre tek yolu düşük faizle piyasaya para sürmek, sermayedarların yüksek borçluluğunu düşük faizle yapılandırmaktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.