DR. SEVİNÇ KOÇAK YAZDI: LİDERLİK VE KONU YÖNETİMİ
Değişen ve gelişen pek çok kavram gibi liderlik kavramında da eski ve yeni anlayış arasında pek çok farklar bulunmakta.
Öncelikle bir kuruluşun efektif bir şekilde ilerleyebilmesi için orta kademe yöneticilere ve üst düzey bir lidere ihtiyacı olduğu düşüncesinin benimsenmesi gerekiyor. Şirketlerin işlerinin doğru ve iyi yürütülmesi için yöneticiler görevdeyken, geleceğe yönelik planlarının yapılması ve hedeflerinin belirlenmesi için lidere ihtiyaç bulunmakta. Liderlik ve yöneticilik arasındaki farkları; güç, otorite ve etkileme unsurları olarak sayabiliriz. Lider kişiden erdemli olması beklenir ve yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumlu tutulabilecek şekilde davranışları dikkatle izlenir.
Liderlerin en önemli misyonunun liderlik ettikleri şirketi, kurumu, toplumu veya hedef kitleleri geniş bir vizyon ve bakış açısıyla geleceğe taşımak olmalı. Bu anlamda da liderlerin kendilerine bir çıkış noktası yaratacak ve yapmak isteyeceklerini kapsayacak bir konuyu daima gündemlerinde tutarak iletişimlerini yönetmeleri gerekmekte. İşte bu noktada lider iletişiminde konu yönetimi tekniği devreye girmektedir.
Konu yönetimi, lideri ve kuruluşu gündemde tutan, kuruluşun tüm hedefleriyle mutlaka bağlantısı olan, topluma hizmet etme anlayışını da barındıran bir konunun benimsenerek, o liderle özdeşleştirilmesi ilkesine dayanan, tüm iletişim çalışmalarının bir şekilde seçilen konuya odaklı olarak iletişimlerin geliştirildiği stratejik iletişim çalışmasıdır. Konu yönetimi kuruluşun medyada yer alması için hiç yoktan yaratılmış bir içerik olmamalı, gerçekten kuruluş felsefesi ve liderin özellikleri ile bütünleşmiş amaçlara odaklanan bir konu olmalıdır. Aksi takdirde, söylem-eylem bütünlüğü bozulur ki, inandırıcılık özelliği tamamen ortadan kalkar.
Konu yönetimi kısa süreli bir iletişim çalışması olmamalı. Lider ve üstlendiği vizyonu açıklayan konu uzun yıllar boyunca ilgilendiği, geliştirip yaygınlaştırdığı, sahiplendiği ve geleceğe aktarabileceği sistemlerle donattığı bir konu olmalı.
Konu yönetimi ve lider iletişimi profesyonel iletişim uzmanlarınca ele alınarak, zamana yayılarak stratejik olarak incelenip uygulanan birçok çalışmayı kapsar. Bu iletişim çalışmalarında liderin konuya yönelik geliştirdiği samimiyet, inanç, beklenti, azim ve çalışma mutlaka hedef kitlelere açıkça anlatılmalı. Bu noktada “lider olunmaz, doğulur” özlü sözün bir gereği olarak, her liderin iletişiminin kendi kişilik özellikleri ve davranış yapısı ile ele alınan özgün ve pozitif olması gerektiğini de ifade etmek şarttır. Lider eğer kendisine uygun olmayan bir konu ile gündeme gelerek çalışmalar yapmaktaysa o konu kişiliği ile bütünleşmediği için mutlaka bir gün açık verecek ve inandırıcılığını kaybedecektir.
Kısacası lider kolaylıkla olunabilen bir pozisyon olmadığı gibi, liderin hedef kitlelerinde yaratacağı algı ile ilişkili konu yönetimi parametresi de kolaylıkla seçilecek bir unsur değildir. Bu nedenle de çok sık lider özelliklerinde kişilere rastlayamadığımız gibi, iletişimlerinin de kurgulanması kolay olmamaktadır.
Tüm liderlerimizle birlikte nice güzel günler dileklerimle…
Gündemden dikkatimi çekenler
- Geçtiğimiz hafta Pegasus Havayollarına ait bir uçak Sabiha Gökçen Havalimanında iniş esnasında pistten çıkarak üç parçaya bölündü ve 3 kişi hayatını kaybettiği elim bir kaza yaşadık. Hayatlarını kaybedenlere rahmet ailelerine başsağlığı ve yararlılara geçmiş olsun derken, Pegasus ve Sabiha Gökçen Havalimanı çalışanları ve yöneticilerine de büyük geçmişler olsun. İçerisinde ölüm olan krizlerin kriz iletişimlerini yönetmek çok zordur. Peagasus Havayolları CEO’sunun yaptığı basın toplantısını kriz iletişiminin doğru yönetilmesi unsurları bakımından incelediğimizde doğrular ve yanlışlara rastlamaktayız. Krizlerde açıklamaların en üst mertebedeki bir kişi tarafından yapılması gerekir ki gerektiğinde basın toplantısı esnasında karar almak ve uygulatmakla ilgili tüm etkilere sahip olabilsin. Bu anlamda Pegasus’un CEO’sunun açıklama yapması doğru bir adımdır. Basın toplantısı yapılmasının amacı medya ve ilgili hedef kitlelerle açık bir iletişim mekanizmasının kurulmasına olanak tanımaktır. Pegasus CEO’su burada sorular almayarak toplantıyı bitirdiğinde bir basın bülteni yayınlamakla eş duruma düşmüş ve açık iletişim ortamını sekteye uğratmıştır. Geçmişte pek çok krize yönelik basın toplantılarında özellikle sanat camiasından kişilerin ağlayarak açıklamalarda bulunmaları ve mağduriyetlerini ortaya koymaları örnekleri olmuştur. Ancak iş hayatından ilk kez ağlayan bir CEO örneği gördük. Ağlamak çok insanca bir eylem. Ancak kriz iletişiminde profesyonel olarak pek de yeri olmayan, yanlış bir eylem. Kriz iletişiminde krizle ilgili açıklamalarda tüm hedef kitleler, otoriter, konuya vakıf, profesyonel, gereken tüm çalışmaları tam anlamıyla ve büyük bir özveriyle gerçekleştirecek güveni yaratacak bir kişi görmek ihtiyacı içerisindedirler. İçerisinde ölüm olan bir krizde hedef kitlelerce acıma ve üzüntü duyulacak tek taraf vardır o da hayatını kaybedenler ve onların yakınlarıdır. Bir CEO’dan beklenen konuyu en ince detayıyla ele alıp, suçluların cezalandırılıp, bir daha böyle bir krizin yaşanmaması için gereken tüm tedbirlerin alınacağına ilişkin güven yaratma mesajıdır. Bunu yaratırken duygulanmak olabilir ancak ağlamak belki çok sonra yapılacak bir davranış olabilir.
- Türkiye’de kuruluşların en geç öğrendiği iletişim çalışması kriz iletişimidir. Nedeni genel olarak riskleri yönetememek ve herkesin işini en iyi şekilde yapmak motivasyonundan yoksunluk olduğunu düşünüyorum ancak sanırım en çok da kriz iletişiminin güçlüğü ve riski yüzünden büyük bütçeler ayrılması gereğinden kaçınmak isteyen şirket politikaları devreye giriyor.... İletişim Danışmanlığı şirketlerinde profesyoneller kriz iletişimini en doğru şekilde yönetebilirler ancak tüm danışmanlık şirketlerinin de krizi doğru yönetecek vizyon ve bilgiye sahip olduğunu söylemeyeceğim. Yine geçmişte danışmanlık şirketlerinin vahim kriz iletişimi hataları ile dolu örneklerini gördük.
- Burger King, dört büyükler dediğimiz futbol takımlarının taraftarlarına ekonomik menü öneren bir satış teşvik kampanyası başlattı. Tamamen pazarlama iletişimi çalışması olan kampanyanın fanatik futbolseverler üzerindeki etkilerinin tam olarak düşünülüp düşünülmediğini merak ediyorum… Pazarlama iletişimi çalışmalarında da yalnızca satış odaklı düşünmek yerine hedef kitle eğilimlerinin dikkate alınması gereği günümüzde çok önemli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.