DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Yeni Şafak gazetesinden Nur Banu Aras'a konuştu. Aksakal'ın açıklamaları şöyle:

* DSP’nin seçime katılmasıyla CHP’nin oyları bölünmüyor. CHP iktidar olmak istemediği için sürekli oyu azalıyor. Devleti yönetme arzuları yok. Onca yıldır parti bir kere bile hükümet ortağı olamadıysa, o zaman bu cenazeyi kim kaldıracak? Buna inanmış bir parti olması lazım. Biz de diyoruz ki ‘Biz iktidar olmak istiyoruz’. DSP 3 defa devleti yönetti, tecrübeli kadroları da var. En başta devleti yönetme arzusu var. Artık herkes bu gerçeği gördü.

* İç iktidar kavgaları ister istemez bir savrukluk ortaya koydu. CHP’de siyaset yapmış, kendisini demokrat addeden insanlar, CHP’yi yönetenler gibi herhalde Saadet Partisi’ne gitmezler. Onlar SP ile kucaklaşıyor olabilir ya da örtülü olarak başka partilerle işbirliği içerisinde olabilirler. Bu insanlar nereye gidecek? AK Parti’ye gidemeyeceklerine göre geriye seçime girme yeterliliği olan DSP, DP ya da BTP kalıyor. Bakıldığında iktidar olmuş tek parti DSP. Onlar da burayı tercih ediyor.

* Kimseye ‘Gelin bizden aday olun’ demedik, Mehmet Kocadon, Ümit Kocasakal ve Mehmet Sevigen'in adaylığını kabul etmedik. Kabul etmediklerimiz, ettiklerimizden fazla. Oyları bölme düşüncesinde olsak hepsini kabul ederdik. Kendi yerlerine ikame olabilecek bir partiyiz diye telaşa kapılıyor, iftira atıyorlar. ‘Seçime nasıl sokuluyormuşuz’ gibi absürt açıklamalar var. Hak hukuk adalet diye Ankara’dan İstanbul’a yürüyeceksin, benim seçime katılma hakkımı yok sayacaksın, öyle mi? 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’nin ana muhalefeti DSP’dir.

* ‘94 seçimlerinde sol oylar bölündü, aradan Refah Partisi fırladı. Şimdi yine aday çıkarmayın’ diyorlar. Ama şimdi o dönemki şartlar yok. Karşımızda solcu bir aday ya da parti de yok. Kendisini solcu olarak tanımlayan CHP’li bir seçmen gidip ülkücüye oy verecekse, ben solcu bir aday çıkarıyorum. Gelsin bana versin, oraya vermesin oyunu.

* (Millet İttifakı hakkında) Orası sebzeli mercimek çorbası gibi. İçinde her türlü sebze var. Dincisi var, ülkücüsü var, liberali, kürtçüsü, sosyalisti var. Ne kadar lezzetli olacak, 31 Mart’ta göreceğiz.

* Seyit Torun, Yılmaz Büyükerşen, DSP’nin belediye başkanıyken CHP’ye geçmişti. Onlar ahlaklı oluyor da bize gelenler mi ahlaksız?