Dünya Mücevher Pazarının Yöneticileri İstanbul'da Buluştu
Mücevher dünyasının G20'si orak kabul edilen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği tarafından düzenlenen Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansı İstanbul'da başladı
İSTANBUL (AA) - Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye'nin geçen yıl gerçekleştirdiği 4,4 milyar dolarlık mücevher ihracatıyla dünya ithalatından yüzde 4 pay aldığını belirterek, "Bu rakam Türkiye'nin potansiyelini yansıtmıyor çok daha yüksek rakamlara ulaşabiliriz." dedi.
Mücevher dünyasının G20'si orak kabul edilen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansı İstanbul'da başladı.
Başta Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere mücevher ticaretinde yüzlerce milyar dolarlık paya sahip 37 ülkeden 100'ün üzerinde delegenin katılımıyla gerçekleşen etkinliğin açılışında konuşan Turagay, Türkiye'nin 4,4 milyar dolarlık mücevher ihracatıyla dünya ithalatındaki payının yüzde 4 olduğunu söyledi.
Turagay, bu rakamın Türkiye'nin potansiyelini yansıtmadığını, çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceğini kaydederek, Türkiye'nin mücevherde dünya pazarına en yeni ve en moda ürünleri sunduğunu anlattı.
ASEAN ülkesi 10 ülkenin toplam ithalatının 4,1 milyar dolar olduğunu, Türkiye'nin bu ülkelere sadece 45 milyon dolarlık mücevher ihraç ettiğini aktaran Turagay, bunu artırmaları gerektiğini vurguladı.
Turagay, "Dolayısıyla bu konferans özellikle iş birliğinin geliştirilmesi, Türkiye'nin potansiyelinin tanıtılması açısından çok önemli. Bu networkingi sağlamamız lazım. Sizlerde hammadde, bizlerde üretim kapasitesi, ustalaşmış, el emeği göz nuru işçilik var. Bunları hep beraber birleştirelim." diye konuştu.
Türkiye'nin altın ve gümüşte üretim kapasitesinin yüksek olduğunu aktaran Turagay, kapasitenin yüksek oranda kullanılması için iş birliğinin önemine dikkati çekti.
"Türkiye ekonomisi istikrara kavuşuyor"
Turagay, Türkiye'nin geçen yıl ekonomide büyük dış ataklara maruz kaldığını anımsatarak, aradan geçen süreçte ciddi adımlar atılarak enflasyonun yüzde 9,26'lara düşürüldüğünü, ekonomide dengelenme sürecinin yaşandığını, ekonominin dördüncü çeyrekte itibaren pozitif büyümeye geçeceğini anlattı.
Ekonomideki hedeflerden bahseden Turagay, şu ifadeleri kullandı:
"Hedefimiz belli; 2020'de yüzde 5 büyümek. Geçen yıl 168 milyar dolarlık ihracatla kapattık. Eylül sonu itibarıyla ihracatımız 133 milyar dolar. Dış ticaret açığımız hızla daralıyor, cari işlemlerde uzun bir aradan sonra 12 aylık dönemde fazla verdik. Faiz oranları TCMB gösterge faizi yüzde 24'tü. Son 2 ayda 750 baz puan azalarak yüzde 16,5'e indi. Ekim ayı içerisinde bu daha da aşağı inecek. Faiz oranları geriliyor, Türkiye ekonomisi istikrara kavuşuyor. 2020'den itibaren Türkiye ekonomisindeki büyüme trendini hep beraber göreceğiz."
Turagay, mücevher üretiminde ve ihracatta potansiyeli yüksek Türkiye'nin AB ve ABD ile ekonomik ilişkilerinden bahsederek, bu ilişkilerin sektör adına ticareti artırmak için kullanılabileceğini sözlerine ekledi.
"ASEAN bölgesini odak noktamıza alıyoruz"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, baştan sona tasarım ve katma değer içeren mücevher sektörünün ülkeler arası ticarette her zaman belirli bir önceliğe sahip olduğunu belirterek, ülkelerin bu nedenle sektöre büyük önem verdiğini söyledi.
Gülle, TİM olarak kendilerinin de bu yıl hem sektörün katma değerini artırması, hem de sarrafların kadim tarihini ve yeteneklerini küresel ölçekte daha iyi tanıtabilmesi için Mücevher İhracatçıları Birliği ile çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını anlattı.
Mücevherde ihracatı artırma çalışmalarından bahseden Gülle, aynı zamanda küresel ölçekte müşterilerine, ticari ortaklarına, en kaliteli ürünü, en yeni tasarımları ve en ileri teknolojiyi en uygun fiyata sunmanın yollarını aradıklarını bildirdi.
Gülle, "2018'de 155 ülkeden boy gösteren Türkiye'nin mücevher ihracatı ise bir önceki yıla göre yüzde 34 artarak 4,4 milyar dolara yükseldi." dedi.
Bu yükselişte ASEAN ülkelerindeki talep artışının da ciddi etkisinin söz konusu olduğunu dile getiren Gülle, bu ülkelere ihracatın yüzde 82 artarak 50 milyon dolara yaklaştığını bildirdi.
Gülle, mücevherde Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarı yoğunluklu ihracatı dünya geneline yaymaya kararlı olduklarını belirterek, pazar paylarının İsviçre'de yüzde 1,1, Londra'da yüzde 1,5 iken Irak'ta yüzde 96, Cezayir'de yüzde 49, Fas'ta yüzde 48 seviyelerinde olduğunu söyledi.
Londra ve Dubai'de başlattıkları mücevher sektörü özelindeki Türkiye Ticaret Merkezi yapısını ticari potansiyeli yüksek diğer ülkelerde de devam ettirmeyi planladıklarını dile getiren Gülle, "Artan talebiyle sektörün yeni merkezi olmaya aday olan ASEAN bölgesini odak noktamıza koyuyoruz." dedi.
Gülle, sektör adına gerçekleştirilen faaliyetlerden bahsederek, İstanbul'a ilk defa gelen misafirlere mücevher işlemeciliği ile sembolleşmiş bölgeleri ziyaret etmelerini önerdi.
"Mücevher sektörünün en güçlü oyuncularındanız"
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar da, ülkeler arasında modern bir İpek Yolu inşa edilmesi gerektiğini belirterek, sektör olarak 8. ASEAN Konferansı'nı çok önemsediklerini söyledi.
Konferans boyunca konut ülkelerde mevcut ilişkileri gözden geçirip yeni iş birliklerine yelken açacaklarını dile getiren Kamar, Türkiye'nin ekonomik verilerinden bahsetti.
Kamar, 82 milyonluk nüfusa, 784 milyar dolar GSMH'ye ve 168 milyar dolar ihracat hacmine sahip Türkiye'nin yaklaşık 4 saat uçuş mesafesinde 1,2 milyarlık nüfusa ve 24 trilyon dolar GSYH'ye sahip doğu ile batı arasındaki tek gerçek köprü konumunda olduğunu anlattı.
Mustafa Kamar, "Ülke olarak 35 bine yakın perakende kuyumcusu, 6 bine yakın üreticisi bine yakın ihracatçısı ve bunların yanı sıra dünyada yalnızca 64 adet olan LBMA üyesi 2 rafinerisi ile dünyanın en güçlü oyuncularından birisiyiz." dedi.
Şu anda dünya mücevher sektöründe Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte 5 büyük pazardan biri olduklarını dile getiren Kamar, şu ifadeleri kullandı:
"Hindistan ve Çin ile birlikte en büyük 3 üreticiden biri ve İtalya, Çin ile birlikte en büyük üretimden ihracat yapan 3 ülke konumundayız. Geçtiğimiz yıl yüzde 36 artışla 4,4 milyar dolar mücevher ihracatı, 2,5 milyar dolar harici işlem rejimi kapsamında ihracat ve 3,5 milyar dolarlık turizm ihracatına imza atmış bir ülke olarak Vicenza, Hong Kong, Moskova, Dubai, ABD gibi mücevher fuarlarının yanı sıra Suudi Arabistan, Katar ve Miami ziyaretleri gerçekleştirip sıradışı B2B'lerle hedeflerimize ulaşmak için çalışıyoruz."
"Para yerine geçen altınla ticaret kolaylaştırılmalı"
Kamar, mücevher sektöründe sınırlı seviyede söz sahibi ve ticaret hacmine sahip olmanın kendilerini üzdüğünü belirterek, konferansa katılan 37 ülkenin 88,5 milyar dolar mücever ithal ederken 111 milyar dolar ihracata imza attığını söyledi.
ASEAN ülkelerinin yaklaşık 4,1 milyar dolar mücevher ithal ederken bunun sadece 45 milyon dolarlık kısmını Türkiye'den aldıklarını dile getiren Kamar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İhracatımızı artırmak için zor olan STA anlaşmalarının içeriklerini bürokrasiyle anlatmalıyız. Yüksek ithalat vergilerini çözüme kavuşturarak dış piyasada, yalnızca işçilikten vergi alınmasıyla da iç piyasada doping etkisi oluşturabiliriz. Sektörümüz adına en önemli konulardan biri hariçte işleme ve dahilde işleme rejimlerini, tüm ülkelerle uygulamalıyız. Bunun yanı sıra günümüzde para yerine geçen ve takas aracı olarak kullanılabilen altın ile ticareti kolaylaştırarak ticaret savaşlarında bir koz olarak kullanılan swift konusunda büyük bir adım atabiliriz."
"Mücevherin G20'sini İstanbul'da bir araya getirdik"
ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul da, mücevher sektörünün G20'si olarak bilinen ASEAN'ı kıtaların buluşma noktası İstanbul'da bir araya getirdiklerini belirterek, kentin tarihi öneminden bahsetti.
Bu gibi etkinliklerle ASEAN ve ASEAN dışı ülkeler arasındaki etkileşimin artacağını dile getiren Damrongsakul, bu sayede üreticiler, tedarikçiler, distribütörler ve perakendeciler arasında çok daha büyük bir iş birliği başlayacağını söyledi.
Konuşmalar sonrası Bakan Yardımcısı Turgay'a plaket takdim edildi.
Konferans, gün boyunca düzenlencek panellerle devam edecek. Dünya Elmas Borsaları Fedearasyonu Başkanı Ernest Blom, "Laboratuvar Üretimi Elmaslar, Doğal Elmaslar, Uluslararası Elmas Ticareti ve WFDB'nin Elmas Ticaretindeki Rolü" başlıklı konuşma gerçekleştirecek.
Ekonomist ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin'in "Ticaret Savaşları, Beklentiler, Ekonominin Geleceği" konulu sunum yapacağı konferans kapsamında, "Yeni Nesil İçin Pazarlama Stratejileri", "Kolay Ticaret, Ticaret Savaşları, Serbest Ticaret Anlaşmaları", "Sorumlu Altın Temini" ve "Kolay Ticaret, Ticaret Savaşları, Serbest Ticaret Anlaşmaları" başlıklı paneller düzenlenecek.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.