Dursun Yıldız: Türkiye’den Irak’a Su Yönetimi Desteği bölgenin geleceği için çok stratejik bir adım
SPD Hidropolitik Akademi Başkanı Yıldız: Türkiye’den Irak’a Su Yönetimi Desteği bölgenin geleceği için çok stratejik bir adım.
Türkiye, Irak'a su desteği sunacak. Irak'a hayat veren Fırat ve Dicle nehirlerinin yaklaşık yüzde 70'i Türkiye'den akıyor. Bu anlamda Irak'ın, sahip olduğu su kaynaklarını sürdürülebilir şekilde değerlendirmesi önem taşıyacak. Cumhurbaşkanlığı Irak Özel temsilcisi Veysel Eroğlu ve ekibi yaptığı toplantılarda, Irak ile söz konusu havzadaki su yönetiminin geliştirilmesi ve altyapı eksikliklerinin tamamlanması amacıyla birlikte gerçekleştirilebilecek bütün faaliyetleri masaya yatırdıkların duyurdu.
Iraklıların temiz içme suyuna ulaşması ve sudan kaynaklanan hastalıkların önlenmesi amacıyla özellikle Basra'da yaşanan su sıkıntıları ve gelen talepler göz önünde bulundurularak, bu bölgede yapılabilecek çalışmalara öncelik verilecek. Bunun dışında modern sulama altyapısının geliştirilmesi ve sulamada verimliliğin sağlanması önde gelen konular arasında yer alacak. Irak'ın, suyun yüzde 90'ının sulamada kullandığı ancak verimsiz sulama yapıldığı için su sarfiyatının fazla olduğu tespit edildi. Bunun için özellikle Irak'ta ekonomik sulanabilir alanların belirlenerek, modern sulama sistemlerine geçilmesi önem verilecek. Türkiye, bu konuda tecrübe ve birikimi Irak'la paylaşacak. Aynı zamanda Iraklı uzman, mühendis ve teknik personele eğitim verilmesi konusunda hazırlıklar tamamlandı. Su ve atık su yönetimi, arıtma teknolojileri, arıtma tesislerinin dizaynı, modern sulama yöntemleri, baraj işletme hidrolojisi ve enerji konularında gerçekleştirebilecek eğitim programı teklifleri ilgili birimlerce hazırlandı. Bu eğitimlere, Irak'ın ihtiyaçları doğrultusunda belirlenecek uzman heyetlerin katılımıyla vakit kaybetmeden başlanması hedefleniyor.
Bölgede oldukça önemli açılımlar yaratabilecek bu gelişmeyi SPD Hidropolitik Akademi Başkanı ,İnşaat Mühendisi ve Su Politikaları Uzmanı Sn Dursun Yıldız ile konuştuk.
Soru: Irak’ın Basra bölgesinde yaşanan su sıkıntıları da göz önüne alınarak Türkiye Irak’a su yönetimi ve su altyapısı konularında destek sağlayacak. Sizce Türkiye, Irak’a destek verecek bilgi ve deneyime sahip mi ?
Cevap: Tabiiki sahip. Türkiye bölgede bu konuda İsrail hariç bilgi ve deneyim olarak diğer ülkelerden çok daha ilerde. Bu nedenle bu konuda Irak’a sözü edilen destekler kolayca sağlanabilir .Türkiye’nin bunu gerçekleştirecek kurum ve kuruluşları var .Zaten DSİ Genel Müdürlüğü yakın geçmişte Iraklı sulama mühendisleri ve teknisyenlerini davet ederek bilgi ve deneyim paylaşımında bulundu.
Soru: Verilecek olan destek Dicle nehrinden Irak’a ilave su bırakılmasını da kapsar mı?
Cevap: Bu konu heyetlerin şu andaki görüşmelerinden farklı bir konu .Türkiye geçmişte kurak dönemlerde Irak ilave su talep ettiğinde bu talebini karşıladı. Yine karşılayacağını düşünüyorum. Ancak bu konudaki en önemli husus Ilısu Barajının doldurulması döneminde oluşumuz. Ilısu Barajında su tutulmaya başlandı.Irak’a karşılıklı anlaşmaya varılan bir program dahilinde su bırakılacak. Bu dönemin Türkiye tarafından çok iyi yönetilmesi gerekli.Bu dönemde her iki ülke de klasik hidropolitik argümanları bırakıp suyu bir işbirliği aracı olarak düşünmeli. Bunun için de vizyoner ileri hidro diplomasiye ihtiyaç duyulacak.
Soru: Türkiye, Iraklı uzmanlara vereceği eğitimleri Türkiye’de yeterince uyguluyor mu?
Cevap:Türkiye’nin su yönetiminin yetişmiş eleman,eğitim ve kurumsallaşma açısından pek bir sorunu yok. Uzun dönemdir su ve toprak kaynaklarımızı geliştirmeye çalışan DSİ Genel Müdürlüğü var. Son dönemde bu kurumumuzda da zafiyetler oluştu.Ancak yine de sağlam bir geleneği ve korunması gereken arşivi ve hafızası var. Bu kurum ve diğerleri kurumsal meslekiçi eğitimlerini sürdürüyorlar.Bu eğitimler uygulanıyor.Ancak ülkemizin su yönetiminin gelişmelere daha hızla adapte olabilmesi için bir koordinasyonsuzluk sorunu var. Bu durum Mayıs ayında yayınlanan ulusal su planında da var.
Ulusal su planı ayrıca sınıraşan sularla ilgili öneriler de var. Planda “Su, stratejik ve öncelikli bir konu olarak ele alınmalıdır Sınıraşan sularla ilgili mevcut taahhütlerin, iklim değişikliği etkileri de dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi için gerekli teknik hazırlıklarda bulunulmalı ve bunlar diplomatik alanda da desteklenmelidir.” ifadeleri yer alıyor.
Soru: Türkiye-Irak arasında yürütülen ve yürütülmek istenen su politikasını nasıl yorumluyorsunuz ,Bu adımlar doğru mu ?
Cevap:Türkiye geçmişten bu yana suyu bölgesel barış ve işbirliği için kullanmayı tercih etti. Ancak soğuk savaş döneminde bölge güvenlik dengeleri nedeniyle bu yaklaşımı akışaşağısındaki ülkelerinden karşılık bulmadı ve bölgede her ülke kendi su projelerini geliştirdi. Aslında bu projeler geliştirilirken bölgesel işbirliğine yönelik birçok adım atılabilirdi.Olmadı .Şimdi önümüzde yeni ve çok karmaşık bir Ortadoğu var. Bu Ortadoğu, su kaynaklarının işbirliği içinde yönetimini geçmişten çok daha fazla zorunlu kılıyor. İklim değişimi etkisi dahil bölgedeki belirsizlikler, göçler,istikrarsızlık riski ve ülkelerine dönmeyi bekleyen milyonlarca mültecinin durumu ülkeleri işbirliğine yöneltmeli. Aksi taktirde Ortadoğunun bu bölgesinde çok uzun yıllar sürecek çatışmaların kökleşmesi sağlanır.
Ortadoğu’da su kaynakları, geçmişten daha ileri bir güvenlikleştirme tehditi altında .Bölgede bu tehditin bütün ülkelere vereceği zarar görülmeli. Türkiye bölgede yenilikçi bir hidrodiplomasi başlatmaya çalışıyor. Ancak her zaman olduğu gibi bu hidro-diplomasisini üçüncü taraflara anlatma ,açıklama konusunda eksik kalıyor.
Soru:Türkiye Ilısu Barajı’nın gölünü doldurmaya başladı .Bu durum Irak’a giden suyun azalmasına neden olmayacak mı ?
Cevap:Evet suyun bir bölümü Ilısu Barajı gölünü doldurmak için tutulacak.Bu da Irak’a giden suyun azalmasına neden olacak. Ancak bu iki ülke arasında mutabakata varılan bir program dahilinde yapılacak.Böylece bu dönem Irak’la birlikte en az sorun oluşturacak şekilde işbirliği içinde atlatılacak. Umarım önümüzdeki dönem yağışlı geçer ve doldurma işleminde nehrin akışaşağısına verilen su planlandığı gibi gerçekleşir. Kısa zamanda tamamlanır. Bu dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişme yolunda olması ve her iki ülkenin de sorumlu davranması çok önemli.
Soru: SPD Hidroopolitik Akademi heyeti olarak Irak’ın Ankara Büyükelçisi ve önceki Su Kaynakları Bakanı Dr. Al-Janabi ile bir görüşme yaptınız. Görüşmede neler konuşuldu.
Cevap: Görüşme sayın büyükelçinin daveti üzerine gerçekleşti. Biz bir sene önce kendisi Irak Su Kaynakları Bakanı iken Paris’te bir su toplantısında aynı oturumda konuşmacıydık. Oradan tanışıyoruz.Sn büyükelçi su konusuna çok hakim ve vizyoner bir diplomat. Dr. Janabi bölgede su işbirliği konusunda kıyıdaş ülkeler tarafından atılması gereken adımlar olduğunu belirtti ve itilafların uluslararası mahkemeler yerine karşılıklı dialog yoluyla çözülmesi gerektiğini ileri sürdü.Ancak bu konuda ilerleme sağlanabilmesi için karşılıklı iyi niyet beyanlarının ötesinde ülkelerin basit de olsa bir çerçeve anlaşma ile yol haritasını belirlemeleri gerekiyor dedi.
Biz de SPD Hidropolitik Akademi Merkezi olarak kıyıdaş ülkeler arasında su konusunda teknik işbirliği ve dialog kapısının sürekli açık olması gerektiğini ifade ettik.Kıyıdaş ülkelerin konuya “karşılıklı faydaya dayanan işbirliği arayışı” temelinde bakmalarının gerekli olduğunu belirttik. Türkiye ve Irak’ın Ortadoğu’da su işbirliği konusunda örnek adımlar atabileceğinden söz ettik. Gelişmeler de bu yönde oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.