İzmir'in Dikili ilçesinde, Bademli Köyü'ne yaklaşık 500 metre mesafedeki saklı cennet Kalem Adası, 400 milyon Türk Lirası'na satışa çıkarıldı.

Turkuaz mavisi suyu, bembeyaz kumları ve tarihi dokusu ile 'Ege'nin Maldivleri' olarak anılan Kalem Adası'nın, 70 metre altında da jeotermal su olduğu biliniyor. Ada, M.Ö. 406'da Atina ile Sparta arasında geçen ve yüzlerce geminin katıldığı, dönemin en büyük deniz savaşına tanıklık etti. Peloponez isimli bu savaşta birçok gemi battı ve sonunda kazanan Atina oldu. Tarihte önemli bir yere sahip olan bu savaşın izlerini taşıyan 459 dönümlük Kalem Adası'nın 258 dönümü, 400 milyon Türk Lirası'na satışa çıkarıldı.

"ADADA YILLAR ÖNCE VERİLEN SAVAŞIN KALINTILARINA RASTLIYORUZ"

Adanın ilk kez satışa çıkarıldığını söyleyen ve aile adına satış işlemleriyle ilgilenen Yatırım Uzmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, "Türkiye'nin Maldivleri olarak bilinen Kalem Adası ilk kez satışta. Adamız Ege'nin kalbi, İzmir'in dikili ilçesindeki Bademli Köyü'ne yaklaşık 400-500 metre mesafede, yüzerek gidilebilen bir ada. Adamız Kuzeyden Güneye 1,5 kilometre mesafede. 459 dönüm bir arsadan bahsediyoruz toplamda. Biz, 258 dönümü satıyoruz. Adamızın birçok özelliği var, Milattan önce 500 yıllarına bile dayanıyor bu adayı almak için verilen mücadeleler. Şöyle ki, Sparta ve Atina o zamanlarda yapmış oldukları gemi savaşlarında adayı almak için ciddi mücadeleler verip, daha sonrasında 200 tane geminin orada battığı tarihte yer alıyor. Yıllar boyunca da hala o verilen savaşlardaki kalıntılara rastlayabiliyoruz adanın üzerinde" dedi.

70 METRE ALTINDA ŞİFALI BİR SU VAR

Kalem Adası'nın 70 metre altında, jeotermal suyun olduğunu anlatan Evrim Kırmızıtaş Başaran, "Yani sıcak su kaplıcalarımız, çok ender rastlanılan ve bulunduğu zaman da değerlendirilmesi gereken şifalı bir sudan bahsediyorum. 67 derece sıcaklıkta. Ada tarihi hem milattan önce 500 yılına kadar dayanan eserlerle dolu, diğer taraftan jeotermal enerji kaynağı var içinde, sıcak su kaplıcalarımız mevcut" diye konuştu.

"MALDİVLER'E RAKİP OLABİLECEK BİR YER"

Kırmızıtaş Başaran, şöyle devam etti: "Hatta şöyle bir durum da var, Bademli Köyü'nde yıllar önce, oradaki Karadağ diye bir yanardağın patlamasıyla beraber beyaz kumların oluşması ve Turkuaz mavisi denizin de ortaya çıkması tarihte de geçiyor. Zaten Kalem Adası'nın en büyük özelliklerinden bir tanesi, Maldivler denizini aratmaması. Hakikaten de, sizin ülkenizi terk edip de dünyanın bir ucuna gitmenize asla gerek yok. Hakikaten, Maldivlere rakip olabilecek bir yerden bahsediyorum. Bu da çok ciddi bir özellik."

"YAZ-KIŞ BİRÇOK TEKNE AYLARCA DEMİR ATIYOR"

Adanın turizm imarı olduğunun altını çizen Kırmızıtaş Başaran, "Burayı alacak olan kişi bungalovlar yapabilir, otel yapabilir. Şifalı su olarak bilinen sıcak suyu değerlendirebilir. Biliyorsunuz, ülkemizin her yeri cennet. Özellikle kıyı şeritlerimizin hepsi birbirinden değerli. Fakat bulunduğumuz konum, İzmir'in hemen Dikili ilçesinde ve Bademli Köyü'ne yüzerek gidilen bir denizden bahsediyorum. Diğer tarafta da Midilli Adası hemen yanımızda. Yani öyle bir noktada, öyle bir pozisyondaki… Aslında her sene, yaz-kış demeden birçok teknenin özellikle tercih ettiği, aylarca demir attığı bir yerden bahsediyoruz. Bu konuda favori bir yer" ifadelerini kullandı.

"TALİP OLAN TÜRK AİLE HEM OTEL YAPMAK İSTİYOR"

Mülk sahibi olan ailenin adayı satmaları yönünde çok fazla talep aldığını ve artık bu talepleri değerlendirmeye karar verdiklerini ifade eden Başaran, adanın satılığa çıkarılmasının üzerinden 24 saat geçmeden bir talibinin çıktığını vurguladı.

Başaran, "Şu ana kadar hep atıldı. Ama aile o kadar bu konuda talep aldı ki… Satar mısınız diye talep çok geliyordu. Daha sonra ben bunları neden değerlendirmeyeyim dedi ve şu anda bulunduğumuz aşamada biz burayı, 400 milyon Türk Lirası'na satıyoruz. Ada toplamda 459 dönüm arsadan oluşuyor, 258 dönümü bize ait ve satılık rakamımız da 400 milyon TL. Yani adanın yaklaşık 3'te 2'si satılıyor diyebiliriz. Açıkçası burası daha 24 saatlik bir portföy ve ben hemen bir reaksiyon aldım. Pazartesi günü bir toplantım var ve adayımız bir Türk. Hem içerisindeki jeotermal suyu kullanmak istiyor, diğer taraftan da otel yapma isteği de var. Aile satmayı düşünmüyorken de yurt dışından, Katar'dan bir teklif gelmiş. Aile o zaman şu anda buna hazır olmadığını da söylemiş. Şu anda aslında gönlümüzden geçen bir Türk ailenin alması. Çünkü hemen İzmir'in yanı başında olan bir yeri inşallah istediğimiz şekilde bir Türk aileye satarız ve orası da bizim konaklama imkanı bulduğumuz yerlerden birisi olur" şeklinde konuştu.