Emeklilerden yüzde 5 tepkisi: oy verenin elleri kırılsın
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün açıkladığı ek yüzde 5 zam emeklileri mutlu etmedi.
Günü kurtararak hayatta kalmaya çalışan emekliler, "O para ile kira vereceksin, doğalgazını vereceksin, yiyeceksin, içeceksin... Ne yapacaksın? Çıplak mı gezeceksin?... Oy verenin de elleri kırılsın!" sözleriyle isyan etti.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, memur ve emekliye yüzde 25 zam yapılacağını açıkladı, tepkiler çığ gibi büyüdü. Erdoğan gelen tepkilerin ardından geri adım atmak zorunda kaldı ancak sadece yüzde 5 ek artışla, zam oranını yüzde 30’a çıkarttı.
Ancak günü kurtararak hayatta kalmaya çalışan emekliler, “Asgari ücrete yüzde 50’den fazla zam geldiyse, emekliye de en az yüzde 50 zam gelmesi lazım… Kenarından köşesinden kesip ‘verdik’ diyorlar. ‘Bunu iyi harca’ diye tembih ederler. Memleketin parasına sahip çıkılmadı, kasaları boşalttılar. ‘Emekliye para vereceğiz’ diye cambazlık yapıp duruyorlar. O para ile kira vereceksin, doğalgazını vereceksin, yiyeceksin, içeceksin… Ne yapacaksın? Çıplak mı gezeceksin?… Oy verenin de elleri kırılsın!” sözleriyle isyan etti.
İstanbul Bakırköy Meydanı’nda mikrofon uzattığımız emekliler, “Bu artış sizce ne kadar yeterli ve adil olur?” sorumuza şöyle yanıt verdi:
“PAZARDAN HABERLERİ VAR MI?”
Ahmet Ertekin: “Hayır, hiçbir şekilde yeterli değil. Pazardan haberleri var mı? Semtimde pazar kuruluyor, geçen haftaki 7 liralık mamül bugün 13 liraydı. Akşam karanlıkta bekleyeceğim, geçen haftaki fiyata yakın olsun ki alayım. Kenarından köşesinden kesip ‘verdik’ diyorlar. ‘Bunu iyi harca’ diye tembih ederler. Onların söylediklerini kendilerini ilgilendirir, katılmıyoruz. Onların dediklerine de inandıkta ne oldu? 7 senelik palto, 4 senelik pantolon, 3 senelik ayakkabı ile geziyorum. Tepeden tırnağa çıkarayım, bir tane yeni bulursanız deyin ki ‘Bu ne?’ Biz vaktinde onlara inandık, ‘kazanacağız’ derken aksini yaşadık kaybettik. Söylediklerinin 40 fazlasına gülüp geçiyorum.”
“BÖYLE AKIL DIŞI BİR YÖNETİM OLUR MU?”
Engin Gökdemir: “Asgari ücret 8.500 lira, ben emekli maaşı alacağım ev geçindireceğim, çoluk çocuğa bakacağım, kendime bakacağım asgari ücretin yarısı bile olmayacak… Böyle akıl dışı bir yönetim olur mu? Alsın bir milletvekili 5 bin lira ile çoluğunu çocuğunu bir geçindirsin… Asgari ücreti iş adamları veriyor, emekli maaşlarını devlet veriyor. Devletin kasasında para mı bıraktılar? Var mı para? Yok. Memleketin parasına sahip çıkılmadı, kasaları boşalttılar. ‘Emekliye para vereceğiz’ diye cambazlık yapıp duruyorlar. Bu adamlarla bu iş olmaz, başkası gelip aynı şeyi yapsa onlarla da olmaz. İktidarı kaybedeceklerini biliyorlar, ‘Ne alırsak kardır’ diyorlar. Bunlarla ne emeklisi memnun olur ne de işçisi, gülümseyen insanımız kalmadı.”
Engin Gökdemir
“İNSANLARIN ALIM GÜCÜ SIFIR”
Kadir Aslan: “Evlere şenlik yönetim şeklimiz var. Bir Dışişleri Bakanı Brezilya’ya gidiyor oradan da Pele’nin cenazesine gidiyor. Burada benim vatandaşım aç, sefil… Yetkili yok, tek adamdan yetkili mi olur? Hepsi atanmış. Bu ülke neden bu hale geldi? İlk önce bunu bir araştıralım. Bir tane mutlu insan yok. Kalkıyorlar bütçeye ek ödenek koyuyorlar. Bunu soran yok mu? Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi nerede?”
“KOYU TAYYİPÇİYİM AMA ASLA OY VERMEM”
Gülay Erkılıç: “Hayır değil, benim eşim 4.500 lira alıyor zor geçiniyoruz. Eğer çok az yaptıysa, ben koyu Tayyipçiyim ama asla oy vermem. Dün bir sirke aldım 24 lira, başka yerine gidiyorsun 20 lira, 15 lira. Bu böyle olur mu? Bunun önlemini almaları lazım. Geliri çok olanlar için belki çok önemli değil ama bizler için çok önemli. Çocuklarıma, torunlarıma ben de bir şey yapmak isterim babaanne olarak ama yapamıyorum.”
Gülay Erkılıç
“ADALET DÜZELİRSE HER ŞEY DÜZELİR”
Demir Sayan: “Kesinlikle adil değil, ben de emekliyim. Önce adaleti düzeltsinler her şey düzelir. Geçmişinden pişmanlık duyan bir Adalet Bakanı bugün Türkiye’de görev yapıyor, bu Türkiye için en büyük ayıp. Adaletten başlayan haksızlıklar her şeye kadar geliyor, en sonunda emekli maaşına kadar geliyor. Bugün emekliler perişan durumda, işsizlik çok fazla. Her emeklinin evinde 2-3 tane çocuk var ve Türkiye’deki işsizliklerden dolayı bu çocukların çoğu işsiz. Emekli hem kendine bakıyor, hem de işsiz çocuklarına veya okuyan çocuklarına destek olmaya çalışıyor. Adalet düzelirse, Türkiye’de her şey düzelecek.”
“ADALETSİZ BİR SİSTEM VAR”
Mehmet Kabasakal: “Bence yeterli ve adil bir zam oranı değil. Ben enflasyonun yüzde 64’e düştüğüne inanmıyorum, şu anda enflasyon yüzde 200’ün bile üzerinde. Bence adaletsiz bir sistem ve düzen. Asgari ücrete yüzde 50’den fazla zam geldiyse, emekliye de en az yüzde 50 zam gelmesi lazım. Ben 800 metre yerin altından maden işçiliğinden emekli oldum, şu anda 6 bin TL dahi alamıyorum. Benim bugünkü şartlarda maden ocağından emekli olup en az 15 bin lira maaş almam gerekiyordu. Yıllar boyu et yüzü göremiyorum, yıllar boyu üzerime bir mont, kazak alamıyorum. Haftada 3 gün ekstra bir iş olursa diye dört elle sarılıyorum ek para kazanmak için. Mesela tekstillerde paketleme işi yapıyorum.”
Mehmet Kabasakal
“PARANIN DEĞERİ DÜŞTÜ HAYAT PAHALANDI”
Zekiye Bakan: “Bence hiç adil değil, ne bu kadar pahalılık olsun ne de bu komik parayı insanlara versin. Her şey korkunç pahalı. Asgari ücreti de az buluyorum, paranın değeri düştü hayat pahalandı.”
Zekiye Bakan
“ALT TABAKAYI DÜŞÜNSÜNLER”
Şükrü Yıldırım: “Hiç yetmiyor, onların verisine de inanmıyorum bir pazara çıksalar da fiyatları görseler. Ben 1 kilo balık alamadım daha 5 kişilik aileyiz. Asgari ücreti 8.500 lira yapıyorsun, emekliye de baksan ne olur? Allah yardımcımız olsun. Yetkililer uyansın, çevrelerine baksın. Bir gecede kendilerine yüzde 100 zam yapıyorlar, bir de alt tabakayı düşünsünler. Koltuğa oturana kadar, sonra vatandaş unutuluyor.”
“İNSANLARIN HEPSİ PERİŞAN”
Paravan Sarı: “Bana göre bu çok az, insanların hepsi perişan. Bugün en kötü kira 4-5 bin lira. Hayat pahalı meyve-sebze alamıyorsun. Bir beyaz peynir almaya kalksan en kötüsü 90 lira. Ayda 5 bin 500 lira alıyorum, 3 bin lirasını kiraya veriyorum 20 senedir oturduğum halde. Şartlar çok zor, halimiz kötü.”
Paravan Sarı
“OY VERENİN ELLERİ KIRILSIN!”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Bozdur bozdur harca… Markete girebiliyor musun? Önce kendileri girsin alışveriş yapsın sonra o zammı bize versinler. Ne kadar ekmek o kadar köfte, ne kadar verirlerse biz de ona göre oy veririz. Ben sarayda oturmuyorum! O para ile kira vereceksin, doğalgazını vereceksin, yiyeceksin, içeceksin… Ne yapacaksın? Çıplak mı gezeceksin? Allah bildiği gibi yapsın onları. Oy verenin de elleri kırılsın!”
“TÜİK YALAN SÖYLÜYOR”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Hiç yeterli değil, TÜİK yalan söylüyor. Enflasyon İstanbul’da yüzde 180. Ben 4 bin lira aylık alacağım, benim ev kiram 2.500 lira… Simit yiyorum, bunun başka bir tarifi var mı? Böyle hayal etmiyorduk ama böyle oldu.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.