Emtia Piyasasında İlk Çeyrekte Jeopolitik, Arz Ve Merkez Bankalarının Belirsizliği Hakim Oldu
Emtia piyasası, geçen yılki sert dalgalanmaları bu yıla da taşırken, yılın ilk çeyreği özellikle ABD Merkez Bankası (Fed), jeopolitik ve arz kaynaklı endişelerden dolayı yoğun iniş - çıkışların yaşandığı bir dönem oldu.
Fed'in para politikasına ilişkin belirsizlikler, jeopolitik riskler, üretim tahminleri, hava ve iklim olayları ile Çin ekonomisine dair gelişmeler emtia piyasasını etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.
Önemli merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacaklarına yönelik belirsizlikler varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürdü.
Özellikle merkez bankalarına ilişkin güvercin fiyatlamaların güç kaybetmeye devam etmesi ve dolara talebin artması emtia piyasasında bir taraftan satış baskısına sebep olurken, jeopolitik riskler, kuraklık, üretim ve arza yönelik endişeler ise söz konusu baskıyı törpüledi.
Fed'in diğer büyük merkez bankalarından daha geç faiz indirimlerine başlayabileceği endişesi emtia piyasasında aşağı yönlü baskıyı tetikledi.
Ocak-mart döneminde değerli metallerde karışık bir seyir izlendi. Bu dönemde fiyatlar, ons bazında altında yüzde 8,2, gümüşte yüzde 4,9 artarken, platinde yüzde 8,1, paladyumda yüzde 7,5 azalış kaydetti.
Altın fiyatları, Orta Doğu'daki gerginlikten dolayı yatırımcıların "güvenli limana" yönelmesi nedeniyle yükseldi.
Fed'e ilişkin belirsizliklerle karşın bankanın yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceğine dair tahminini koruması da altın fiyatlarının artmasına neden oldu.
Çinli hane halkının artan fiziki talebi de altın fiyatlarını destekledi.
Gümüş fiyatları, bakır fiyatlarındaki yükselişten ve ABD'de beklentileri aşan şubat ayına ilişkin imalat sanayi üretiminden aldığı destekle yükseldi.
Paladyum fiyatları ise elektrikli araçların yaygınlaşmasının normal otomobillere talebi azaltabileceğine dair endişelerle düştü. Arzın istikrarlı olacağı, buna karşın talepteki azalışın devam edeceği öngörüler de paladyum fiyatlarını aşağı yönlü etkileyen unsurlar arasında yer aldı.
Bakırın libresi, Şubat 2023'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü
Yılın ilk çeyreğinde, küresel imalat sanayi aktivitesine ilişkin belirsizlikler baz metallerde talep endişelerini öne çıkardı. Buna karşın bakır ve nikelde yükselişler öne çıktı.
Tezgah üstü piyasada fiyatlar libre bazında bakırda yüzde 3,2, nikelde yüzde 1,2 artarken, alüminyumda yüzde 2, kurunda yüzde 0,5, çinkoda yüzde 8,2 geriledi.
Bakırın libresi 4,14 dolarla Şubat 2023'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Analistler, fiziki piyasada bakır açığının söz konusu olduğunu belirterek, Çin'in 2023 yılında kayda değer derecede bakır tükettiğini, bunun da talebin güçlü olduğunu gösterdiğini aktardı.
Çin, zayıflayan inşaat piyasasına rağmen ülkenin askeri ve ulusal güvenlik alanları için de bakır talebinde bulunuyor. Bu ülkenin yanı sıra Avrupa ve Hindistan da yeşil ekonomi ile çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim gibi alanlarda etkili olmak için bakıra yöneldi.
Çin'de ayrıca bakır izabe tesislerinin üretimi azaltacağına dair haberler de bakırda arz endişelerini meydana getirdi. Ülkenin toplam işlenmemiş bakır ithalatının yükselmesi de bakıra talebin arttığını gösterdi.
Küresel çapta madenlerin üretimlerinde kesintiye gitmesi de bakırda arz endişelerine yol açtı.
Arz endişeleri nikel fiyatlarında da yükselişe yol açtı.
Avustralya merkezli finansal hizmetler ve altyapı varlık yönetimi şirketi Macquarie Group'a göre, Endonezya'daki madencilik faaliyetlerine verilen onay kısıtlanırsa küresel nikel piyasasında bu yıl sürpriz bir açık oluşabilir.
Enerji grubunda karışık bir seyir izlendi
Yılın ilk çeyreğinde enerji grubunda karışık bir seyir izlendi.
Ocak-mart dönemini Brent petrolün varil fiyatı yüzde 12,9 yükselirken, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı ise yüzde 29,9 düşüş kaydetti.
ABD'de stokların düştüğünü gösteren veriler ve Orta Doğu'da devam eden gerginliğin etkisiyle Brent petrol fiyatları arttı. Küresel petrol rezervlerinin çoğunu barındıran Orta Doğu'da artan gerginlik, bölgede küresel tedarik zinciri krizinin oluşması ve enerji sevkiyatlarının olumsuz etkilenmesi endişeleri körüklüyor. Bu durum da fiyatların yukarı yönlü hareketini destekliyor.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) üretim kesintisi uygulamasının süresini bu yılın ikinci çeyreğine uzatacağı yönündeki beklentiler de Brent petroldeki fiyat artışında etkili oldu. OPEC+ grubu Kasım 2022'de günlük 2 milyon varillik üretim kesintisi yapacağını duyurmuş, geçen yıl mayıs itibarıyla da günlük yaklaşık 1,6 milyon varil ilave kesinti yapma kararı almıştı.
Buna ek olarak 9 üye ülke, Temmuz 2023'ten bu yana değişen miktarlarda gönüllü kesintiye gitmişti. Grup, şubat başında yaptığı açıklamada, petrol üretimini azaltma politikasını 3 Nisan'a kadar sürdüreceğini teyit etmişti.
Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nin (AB) Kızıldeniz'deki "Aspides" misyonuna katılmaya karar verdiğini açıklaması da Orta Doğu'da devam eden jeopolitik gerilimin diğer bölgelere de sıçrayacağı endişelerini artırarak Brent petrolde yukarı yönlü hareketi destekledi.
Öte yandan, Ukrayna'nın Rusya’nın güneyindeki en büyük petrol rafinerisine yönelik saldırısının Asya ve Avrupa'nın bazı bölgelerine yakıt tedarikini potansiyel olarak kesintiye uğratabileceği endişeleri Brent petrolün yükseliş eğiliminde etkili oldu.
Doğal gaz fiyatları, hava sıcaklılarının artacağı, dolayısıyla talebin azalacağına yönelik tahminler ve depolanan miktardaki artış nedeniyle düştü. Doğal gaz fiyatları ayrıca ılımlı sıcaklıklar ve bahar mevsiminin yaklaşması nedeniyle baskı altında kaldı.
Tarım grubunda sert dalgalanmalar görüldü
Yılın ilk çeyreğinde tarım grubunda sert dalgalanmalar görüldü.
Chicago Ticaret Borsasında kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 10,8, mısırda yüzde 10,5, soya fasulyesinde yüzde 8,2, pirinçte yüzde 7,5 azaldı.
Intercontinental Exchange'te işlem gören pamuğun libre fiyatı yüzde 12,8, kahvenin libre fiyatı yüzde 0,3, şekerin libre fiyatı yüzde 9,4, kakaonun ton fiyatı yüzde 132,7 arttı.
Buğday ve mısır üretiminin artacağı öngörüleri fiyatlarda düşüşe neden oldu. Rus buğdayının fiyatının ucuz olması ve Çin'in ABD'den bazı buğday alımlarını iptal edebileceğine yönelik haberler buğday fiyatlarını olumsuz etkiledi. Fransa Tarım Bakanlığı'nın Fransa'daki 2023/2024 dönemi yumuşak buğday stok tahminini 3,5 milyon tondan, 3,7 milyon tona çıkarması da buğday fiyatlarının düşünde önemli bir etken olarak öne çıktı.
ABD'de mısır teslimatlarının artması da bu ürünün fiyatlarının gerilemesine yol açtı. Uluslararası Tahıl Konseyi'nin (IGC), Brezilya ve Çin'e ilişkin yüksek mahsul beklentilerinin ardından 2023/2024 sezonunda 1 milyar 227 milyon ton olan küresel mısır üretim tahminini 2024/2025'te 1 milyar 233 milyon tona çıkarması da mısır fiyatları için aşağı yönlü bir etkiye sahip oldu.
Analistler, Brezilya'da yağışların artmasıyla kuraklık endişelerinin azalmasının soya fasulyesi fiyatlarında düşüşe neden olduğunu söyledi. Çin ekonomisine ilişkin problemlerinden dolayı ülkede talebin azalacağı endişeleri de soya fasulyesi fiyatlarının gerilemesinde etkili oldu.
Çin ekonomisine yönelik endişelere rağmen ülkede pamuk tüketiminin yoğun şekilde devam etmesi pamuk fiyatlarının artmasına neden oldu. Dünya pamuk üretiminin azalacağı öngörüleri de fiyatları yükseltti.
Brezilya'da kurak havanın devam edeceğine yönelik öngörüler ve bunun da kahve rekoltesine zarar vereceğine ilişkin endişelerle kahve fiyatları yükseldi.
Husilerin Kızıldeniz'de devam eden saldırılarının Asya'dan Avrupa'ya kahve sevkiyatını yavaşlatması ve özellikle Vietnam'daki arza ilişkin sıkıntılar, kahve fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Hindistan'da şeker üretiminin azalması ise şeker fiyatlarının yükselmesine yol açtı. Ülkenin şeker ihracatı yasağını sürdüreceğine ilişkin haberler de yükselişte etkili oldu. Dünyanın önde gelen şeker üreticisi ülkelerinden Tayland'da da şeker üretiminin düşebileceğine yönelik tahminler fiyatları yukarı yönlü etkiledi.
Batı Afrika'da başlayan Harmattan rüzgarlarının kakao hasadı için tehdit oluşturması ve teslimat için limanlara az miktarda ürün gelmesi, sıcaklıkların artması ve yağışların azalması sonrasında Fildişi Sahili'nde kakao teslimatlarının azalması bu ürünün fiyatlarında yükselişe sebep oldu.
Gana'nın 2023-2024 dönemine ilişkin kakao üretim tahminlerini aşağı çekmesi de fiyatlardaki artışta etkili bir faktör olarak öne çıktı.
Dünyadaki kakao üretiminin yüzde 60'ını karşılayan iki ülkeden gelen haberlerin ardından, tüm dünyada çikolata fiyatlarının keskin bir şekilde artırması bekleniyor. İklim koşulları nedeniyle kakao hasadının azalması çikolata üreticilerini fiyat artırımı yapmaya itmişti.
Üretim kesintisinin devam etmesiyle birlikte çikolata fiyatlarının daha da sert bir şekilde artabileceği tahmin ediliyor.
Batı Afrika'daki olumsuz hava koşulları ve Avrupalı ithalatçıların orman tahribatına neden olan ürünlerin ithalatına sınırlama getirmesi de kakao fiyatları üzerinde etkili oluyor.
Geçen yıl Batı Afrika'daki olumsuz yetiştirme koşulları ve mahsul hastalıkları, kakao üretimini kısıtladı ve kakao fiyatlarında yükselişe yol açtı. Mevcut kakao üretiminin talebi karşılamada yetersiz olmasından kaynaklı küresel açığın sürmesi bekleniyor. Ayrıca, kakao fiyatları El Nino hava olayı nedeniyle sert yükselmeye devam etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.