'En Çirkin Yüz' İçin 3 Saat Çalışıyorlar
Notre Dame'ın Kamburu'ndaki çirkin karakter Quasimodo'yu bale sahnesinde canlandıran Serhat Yetkinoğlu, her temsil öncesi yaklaşık 3 saat süren plastik makyajla bambaşka biri oluyor.
Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu romanından uyarlanan balede "dünyanın en çirkin karakterini" canlandıran İzmir Devlet Opera ve Bale Sanatçısı Serhat Yetkinoğlu, her temsil öncesi 3 saatlik zorlu makyaj sürecinin sonunda farklı bir görünüme bürünüyor.
Notre Dame'ın Kamburu, İzmir Devlet Opera ve Balesince sahneye taşınıyor. "Güzeller güzeli" Esmeralda ile kambur, sağır Quasimodo'nun sevgi ve acı dolu hikayesinin etkileyici anlatımında, saatler süren plastik makyajın da çok özel bir yeri bulunuyor.
Çirkin görüntüsünün altında yumuşak bir kalp taşıyan ve Çingene kızı Esmeralda'ya büyük bir hayranlık besleyen Quasimodo karakterini canlandıran balet Serhat Yetkinoğlu, her temsil öncesi makyaj sanatçısı Nurhan Akay'ın sandalyesinde saatlerini geçiriyor.
Sanatçının yüz kalıbını çıkaran, modelajını ve tasarımını tamamlayan, ardından da farklı plastik makyaj malzemelerinden dökümler gerçekleştirerek aylar süren bir çaba sonucu "prosthetic silicone mask" hazırlayan Akay, gösteriden önce yaklaşık 3 saatlik bir çalışmayla bu tasarımı baletin yüzüne yerleştiriyor.
Akay, tasarımı balete uyarladıktan sonra yeniden boyama işlemi gerçekleştiriyor ve makyajını tamamlıyor.
Ayna başında geçen saatler boyunca her fırça darbesiyle Quasimodo rolüne daha çok yaklaşan balet Serhat Yetkinoğlu, sahneye çıkıyor.
Yetkinoğlu, İzmir Devlet Opera ve Balesinde 22 yıllık profesyonel sanat yaşamı boyunca önemli karakterlere hayat verdiğini, Quasimodo'nun da o karakterler arasında çok özel bir yeri olduğunu söyledi.
Notre Dame'ın Kamburu için 2 ay boyunca çalıştıklarını ifade eden Yetkinoğlu, eserin görsel şölene dönüşebilmesi için teknik ekip, kreatör, koreograf ve sahne amirinin de çok büyük emek sarf ettiğini kaydetti.
Yetkinoğlu, Quasimodo makyajının uzun bir süreç sonunda ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu makyaj için makyözümüz Nurhan (Akay) Hanım önce bir çalışma hazırladı. Avrupa standartlarında ve sağlık standartlarının üst seviyede olduğu bir malzeme seçti. 10 günlük bir çalışmayla önce yüz kalıbı alındı. Sonra plastik makyajı yaparak bir haftalık bir çalışma sonunda bu makyajı benim için özel yaptı. Makyaj sanatçımız her temsilden önce 2,5-3 saat önce gelip bu makyajı benim yüzüme yerleştiriyor ve ben temsile sonra başlayabiliyorum. Çok detaylı, çok ince düşünülmüş ve çok zor ama sonunda mutluluk finali var. Her şey o alkışı alabilmek için."
Latincede "eksik-tamamlanmamış adam" anlamına gelen Quasimodo ismi verilen karakteri bale sahnesinde canlandırmanın önemine dikkati çeken Yetkinoğlu, "Benim için balenin en önemli özeliklerinden biri karakteri canlandırabilmek. Canlandırabilmek için de vücudunuzu o karaktere uydurmanız gerekiyor dans ederken. Bu da işin en büyük ve en keyifli yanıydı." dedi.
Yetkinoğlu, toplumun "çok çirkin" bulduğu Quasimodo'nun sevgisini çok güzel yaşattığını söyleyerek, "Bu zaten yaşanabilecek ve olmasını istediğimiz bir şey, sevgimizi gösterebilmek. Bu kadar toplumdan dışlanmış bir karakterin bu kadar sevgiyle kendini anlatabilmesi gerçekten çok güzel." diye konuştu.
"Çirkin olduysa hedefine ulaşmıştır"
Filmler için hazırladığı makyaj tasarımlarıyla birçok ödül kazanan sanatçı Nurhan Akay ise güzel sanatlar lisesini tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Tasarımı Bölümünü bitirdiğini söyledi.
İnsan bedeni üzerinde "üç boyutlu illüzyon yaratmayı" ve Special Effect (Özel Efekt) makyajı çok sevdiğini anlatan Akay, her tasarım öncesi makyajı yapılacak karakter üzerinde uzun süreli çalıştığını ve bilgi topladığını belirtti.
Profesyonellik alanının plastik makyaj olduğunu ve 2013'ten bu yana İzmir Devlet Opera ve Balesinde çalıştığını ifade eden Akay, Quasimodo karakteri için de uzun zaman araştırma yaptığını dile getirdi.
Hazırlık aşamasının uzun sürdüğüne dikkati çeken Akay, sürece ilişkin şu bilgileri verdi:
"Birçok malzeme var kullandığımız. Birbiri ardına dökümler yaptığım günler oldu. Belirli bir kuruma ve donma süresi var. Farklı malzemelerle önce baletin yüz kalıbını aldım, alçı dökümünü yaptım sonra üstüne modelaj çalışması gerçekleştirdim. Burada gördüğünüz maskenin hamur gibi bir malzeme ile modelaj çalışmasını tamamladım. Daha sonra ters dökümü, iç dökümü sonra başka bir malzemeyle döküm, böyle uzun bir süreç. Ben çok keyif alıyorum benim için zor değil. Aksine böyle işler daha çok olsa daha çok keyif alacağım. Makyaj, zaten o kişinin role girmesinde katkısı olan unsurlardan birisi. Çirkin olduysa hedefine ulaşmıştır."
Nurhan Akay, en büyük hayalinin dünyanın en ünlü sirklerinden bir olan Cirque du Soleil gibi bir organizasyonda çalışmak olduğunu dile getirdi.
"Hataya yer yok"
Eserin koreografisi ve librettosunu Armağan Davran ile birlikte üstlenen Volkan Ersoy da öyküye Quasimodo'nun gözünden baktıklarını belirterek, "Çok zor süren bir plastik makyaj serüveninden sonra bir bale sanatçısını Quasimodo'ya dönüştürüyoruz. Bale gibi çok estetik bir sanat dalında kambur bir insanı canlandırmak zaten çok zor bir işti. Onun estetik hale gelmesi, seyirciler tarafından bunun bale olarak algılanması çok zor bir iş olsa da bunun üstesinden geldik ki 10 yıldır eser kapalı gişe devam ediyor." dedi.
Oldukça zahmetli bir işi başardıklarını anlatan Ersoy, baletin sahnede sadece yürümediğini, ciddi bir bale tekniğiyle çalıştığını ve aylar boyu role hazırlandığını dile getirerek, "Bale mükemmelleştirme sanatı, hataya yer yok. En ufak bir denge kaybı düşmenize neden olur. Bale sanatının, plastik sanat ve diğer güzel sanatlarla birleşerek böyle bir esere dönüşmesi heyecan verici." diye konuştu
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.