Gazeteci/yazar Yavuz Selim Demirağ bugün kaleme aldığı, ''Mayıs ayı Siyasi Gündem Araştırma Raporu'' başlıklı yazısında AREA Araştırma'nın anket sonuçlarını değerlendirdi.

AREA Araştırma'nın sahibi Murat Karan'a olan güvenini vurgulayan Demirağ, Karan için, ''İnanmadığı projelerin miktarı ne kadar kabarık olsa bile kabul etmez. Kimselere haksız avantaj sağlamaz. Beklenen sonuçları çıkarmadığı için sözleşmesinin fesih edilişine, aboneliklerin sona erdirilişine de tanık oldum. Murat, doğru bildiği yoldan bir adım geri adım atmadı. Analizlerinden şaşmadı. Devlet imkanlarından faydalanmadı.'' değerlendirmesini yaptıktan sonra anket sonuçlarını analiz etti.

'' AKP ilk defa yüzde 30'un altına inmiş durumda. CHP ise AKP'yi yakalamak üzere. Kararsızlar ve protestocuların oy oranı yüzde 20. Dağıtılınca; AKP: 29.3, CHP 29, İYİ Parti 16.3, HPD: 11.1, MHP 8, DEVA 3.4, diğerleri 3.9...'' şeklindeki sonuçları paylaşan Demirağ, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına olumlu bakan seçmen oranının hemen hemen eşit seviyeye gelmiş olduğunun altını çizdi.

Yavuz Selim Demirağ'ın değerlendirmelerinin tamamı şu şekilde:

Bir dönem 3-5 firmanın tekelinde olan kamuoyu araştırma şirketlerinin sayısı giderek artıyor. İşini namusu ile yapanları tenzih ederken bir kısmının "Yandaş", bazılarının "Manipülasyon" diğerlerinin de "Köpürtme" görevlerini itina ile yerine getirdiklerini vurgulamalıyız. Türk siyasetinde kaybedenler için "İstifa" mekanizması çalışmadığı için kamuoyu araştırmalarında açık ara yanılanların da bu sektörden çekilme erdemini sergileyemiyorlar. Türkiye'nin en eski, en köklü firmalarının televizyon ekranlarında "Yağdanlık" edaları mide bulandırıyorsa da son yılların en başarılı, isabetli sonuçlarını çıkaranlar umudumuzu diri tutuyor. Bu arada "Millet İttifakı" ve "Altılı masa"ya bir tavsiyem olacak. Son 20 yılda mal varlıkları milyon dolarları geçen avukatlarla beraber kamuoyu araştırma şirketleri sahiplerinin de mercek altına alınmasında fayda var.

***

Gazetecilik mesleği yanında seçimler öncesinde bazı araştırma şirketlerinde "Danışmanlık" görevi üstlendim. Saha gözlemciliği de yaptım. Ham bilgileri değerlendirdim. Araştırma raporunun künyesi altında küçük puntolarla yazılan "Artı-eksi yüzde2"lik oranının da aslında kaç puan olduğuna tanık olmuşumdur. "Parayı veren düdüğü çalar" misali, faturayı ödeyenlerin talepleri ile köpürtülüşünü de gördüm. Ve talepleri elinin tersi ile itip, yaptığı işin namusunu koruyanları da tanıdım. Bunlardan birisi üniversite öğrenciliği günlerinden, ünlü kuruluşlarda yöneticilik yaptığı yıllardan ve nihayet kendi işini kurduğundan bu yana her seçimde tam 12'den vuran AREA'nın yöneticisi Murat Karan'dır. Karan, sadece seçim sonuçlarına dair isabetli kararları değil, seçmenin ihtiyaç ve taleplerini de tespit eder. Memleketin sorunları yanında çözüm yöntemlerini, beklentilerini de belirler. İşin kolayına kaçmaz. Telefon ve internet üzerinden çalışma yerine "yüz yüze" yöntemi ile gerçeğin peşine düşer. Binlerce denek ile yapılan anketi mutlaka telefon ile teyit eder. Farklı cevaplar, çetrefilli tercihleri tasnif dışı bırakır. İnanmadığı projelerin miktarı ne kadar kabarık olsa bile kabul etmez. Kimselere haksız avantaj sağlamaz. Beklenen sonuçları çıkarmadığı için sözleşmesinin fesih edilişine, aboneliklerin sona erdirilişine de tanık oldum. Murat, doğru bildiği yoldan bir adım geri adım atmadı. Analizlerinden şaşmadı. Devlet imkanlarından faydalanmadı. Yıllar öncesine uzanan hukukumuzun gereği olarak araştırma raporlarını bu satırların yazarı ile paylaşır. Muhalif ruhumun endişelerini, sorularımı bıkıp-usanmadan yanıtlar. Televizyon programlarında adeta sorguya çekerim. Sabırla, tebessüm ile açıklar.

***

Gündemin ağırlığı ve değişkenliği yüzünden AREA'nın "Mayıs ayı Türkiye Siyasi Gündem Araştırma" raporu kamuoyunda yeterli yeri bulamadı. Oysa derin izler taşıyor. 18 yaş üzeri 2.282 kişi ile yüz yüze yapılan araştırmanın ağırlığı "Seçmenin Siyasi tercihleri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi". Bunun yanında "Mayıs ayı gündem konuları", "İstanbul gündem konuları", "Gazete takip alışkanlıkları", "Görüşülen kişilerin demografik özellikleri ve örneklemler"den oluşuyor.

Bu raporu bir günde bu sütundan özetlemek mümkün değil. "Bugün milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?" sorusunun cevabı önemli. AKP ilk defa yüzde 30'un altına inmiş durumda. CHP ise AKP'yi yakalamak üzere. Kararsızlar ve protestocuların oy oranı yüzde 20. Dağıtılınca; AKP: 29.3, CHP 29, İYİ Parti 16.3, HPD: 11.1, MHP 8, DEVA 3.4, diğerleri 3.9...

Gelelim ittifakların oy oranına: Cumhur İttifakı (AKP+MHP) 37.3, Millet İttifakı CHP ve İYİ Parti: 44.3... HDP 11 Diğerleri 7.3...

20 yıllık iktidarın yavaş yavaş çöküşünün göstergeleri ilginç. Ucube sistem yüzde 51 şimdi iktidarın aleyhine dönmüş durumda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adaylığını resmen açıklamadı. Erdoğan'ın adaylığına olumlu bakanların oranı sadece yüzde 37.4... Ve 39.4 ile birinci olan Meral Akşener'in arkasında. Sayın Akşener; "Cumhurbaşkanlığına değil, başbakanlığa adayım" demesine rağmen önde. Bu araştırmanın dikkat çekici yanı ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı söz konusu olduğunda olumlu düşünenler 37.1... Yani Erdoğan'ı yakalamış durumda. Erdoğan'ın adaylığına olumsuz bakanların oy oranı 55.5 yani seçilmesi mümkün değil. Fikir beyan etmeyenlerin oranı yüzde 7 ile 10 arası gidip geliyor. Ki bunlar ya sandığa gitmeyecek ya da Erdoğan'ın karşısındakine oy verecek.