Enver Lemes, Srebrenitsa Soykırımında Öldürülen Babasının 4 Kemiğini Yarın Toprağa Verecek
Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 1995'te yaşanan soykırımda babası Zuhdija Lemes'i kaybeden Enver Lemes, 3 toplu mezardan çıkartılan babasına ait 4 kemiği yarın toprağa vermeye hazırlanıyor
Başkent Saraybosna'da yaşayan Lemes, 1995 yazında güvenli bölgeye ulaşabilmek için babası ve erkek kardeşiyle çıktığı orman yolunda en sevdiklerini kaybetti.
AA muhabirine konuşan Lemes, Bosna Hersek'te 1992-1995'te yaşanan savaşta lise öğrencisi olduğunu ifade ederek, "Savaş hayatımın en zor dönemiydi. Gelen yardımlardan geçiniyorduk. Bazen sadece un yardımı geliyordu, bazen tuz. Başka bir şey yoktu." dedi.
O dönem Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "güvenli bölge" ilan edilen Srebrenitsa'nın düşmesi karşısında şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Lemes, "Hepimiz Srebrenitsa'ya bir şey olmaz diye düşünüyorduk ancak Sırp birliklerinin kente girdiğini gördük. Hayatımızı kurtarmak için kentten çıkmak durumundaydık ama her şey çok hızlı ve koordinasyon olmadan gelişti." diye konuştu.
"Annemle vedalaşmaya gücüm yoktu"
Lemes, babası Zuhdija ve erkek kardeşi Muriz ile orman yolundan ilerlediklerini dile getirerek, "Annem Potoçari'de kaldı. Biz güvenli bölgeye ulaşmak için orman yolundan gitmeye karar verdik. Annemle vedalaşmaya gücüm yoktu. Yolun bir yerinde 10 bin erkek sivil vardı." şeklinde konuştu.
Yolun oldukça zorlu, mayınlı, tehlikeli ve Sırp askerleriyle dolu olduğunu aktaran Lemes, "Yaralıları taşımaya, ölüleri de yoldan çekmeye çalıştık. Tıbbi ekipmanımız yoktu. Derelerde su içtik ancak suyun içine de zehir atılmıştı. Zehri içenler halüsinasyonlar görerek kontrolsüz hareket ediyor ve mayınlara basıyordu. Tam bir kaos ortamı." ifadelerini kullandı.
Lemes, daha çok geceleri hareket ettiklerini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bir gece aramızda fener taşıyan birileri vardı ama bu çok garipti. Bizden kimsenin feneri yoktu. Bu kişiler bir kayın ağacının yanına gitti ve birden ağaç devrildi. Muhtemelen önceden hazırlanmıştı. Ağaç insanların üzerine düştü ve etraftan üzerimize ateş açan Sırp askerler gelmeye başladı. Yarım saat sürdü bu. Çoğumuzun öldüğüne emindim."
"Babamın sadece 4 kemiği bulunabildi"
Ağacın devrildiği gecenin ardından babası ve erkek kardeşini görmediğini belirten Lemes, "Aslında saldırıdan sağ çıkmışlardı. Daha büyük bir grup oluşturarak güvenli bölgeye ilerleme kararı aldık. Onları bir ağacın yanında bırakıp daha fazla kişi bulabilmek için oradan ayrıldım. Döndüğümde yoklardı." dedi.
Lemes, kendilerini "rehber" olarak tanıtan Sırpların, orman yolundan ilerleyen Boşnak sivillerin arasına sızdığını vurgulayarak, "Babam ve kardeşimin bu rehberlerden birine denk geldiğini düşünüyorum. Daha sonra bir görüntüde babamın esir alındığı görülüyor. Muhtemelen daha sonra da öldürüldüler." diye konuştu.
Erkek kardeşinin 2008'de kimliğinin tespit edildiğini aktaran Lemes, "Babama ait kemik kalıntıları 3 toplu mezardan çıktı. Kardeşimi daha önce defnettik. Bu yıl da babamı toprağa vermeye karar verdik. Babamın sadece 4 kemiği bulunabildi. Biz de bu 4 kemiği defnetmek istiyoruz ki babamın bir mezar taşı olsun. Bir zamanlar hayatta olduğu bilinsin. Bir babamızın olduğunu bilelim." ifadelerini kullandı.
Lemes, gözyaşlarıyla hatırladığı babasına ilişkin, "Çok çalışırdı. Onunla çok zaman geçiremezdik. Bize iyi bir hayat bırakmak istemişti." dedi.
Bu yılki törenlerde 30 soykırım kurbanı defnedilecek
Bu yıl 11 Temmuz'da düzenlenecek anma ve cenaze töreninde 30 soykırım kurbanı daha toprağa verilecek.
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Potoçari Anıt Mezarlığı'nda 6 bin 721 soykırım kurbanının mezarı bulunurken bu sayı, 11 Temmuz'da 6 bin 751'e yükselecek.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.