Cuma namazı çıkışında basın mensuplarının karşısına geçen Erdoğan sıcak gündeme dair soruları cevaplandırırken çok önemli açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan'ın konuşmasında birinci gündem koronavirüs ile mücadele ve aşılarla ilgili sorular oldu. İşte Erdoğan'ın koronavirüs süreci ve diğer konulardaki son dakika açıklamalarından canlı yayın ve sözlerinden öne çıkanlar;

İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma namazını kılmak üzere öğle saatlerinde Ayasofya Camii'ne geldi. Namaz sonrasında Ayasofya Camii'de incelemeler yaptıktan sonra kameraların karşısına geçen Erdoğan koronavirüs ile mücadele ve aşılama süreci olmak üzere gündemdeki birçok konu ve basın mensuplarının yönelttiği sorularla ilgili kritik açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde: 

"2020 tüm insanlık için acılarla dolu bir yıl oldu. Tabi temenni ederiz 2021 öyle olmasın.

Aşılarla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Temenni ediyoruz bu hızla atılan adımlar, bakanlığımızın aldığı gerekli tedbirler ile vaka sayıları hızla düşecektir.

Bunun yanında Almanya ile yaptığımız görüşmelerde bir ortak üretim söz konusu bununla ilgili TUBİTAK görüşmeleri sürdürüyor. Burada da her şey olumlu ilerliyor. Aynı şekilde Rusya ile görüşmeler devam ediyor.

Tüm bunların dışında Türkiye'nin kendi aşı çalışmaları var.

Tedbirlerimizle birlikte tabi bu devam edecek ve her geçen gün daha iyi olacak inşaAllah.

Sokağa çıkma kısıtlamaları devam ediyor. Vatandaşlarımızın duyalılığı var. Tabi teşekkür ediyoruz. Bar pavyon vs. sadece böyle boğazda biliyorsunuz bir durum oldu. Onun dışında uyulduğunu görüyoruz. Biz bu yasakları zevkimiz keyfimiz için istemiyoruz. Temennim odur ki daha olumlu neticeler alırız.

TAKVİM BELLİ OLUR

Biontech konusunda TÜBİTAK başkanımız görüşmeleri sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde tabi takvimin belli olacağını düşünüyoruz.

BUNLAR BU ÇAĞDA YAŞAMIYOR

(Fikri Sağlar'ın skandal "başörtülü hakim adalet dağıtamaz" çıkışı) Bu zat bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kalmış. Ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının bir yansımasıdır. Ve bu faşist anlayış hala yaşamını sürdürüyor. Bu başörtülü kızlarımız yıllarca üniversitelerin kapılarından döndürüldü. Çiftçi olursan serbest okursan yasaktır. Böyle bir mantık vardı. İnsanın giyimine kuşamına göre değerlendirilmesi bu bi defa demokrasi değildir. İnanç özgürlüğü değildir. Mümkün değildir. Sorduğun zaman sözde inanç ve fikir özgürlüğü derler ama bu açıklamaları yapabiliyorlar. Bırakın artık ya. İnsanların yaşamına müdahale edemezsiniz.

DEVLET KURUMLARINA GİRİŞİN ŞARTLARI BELLİDİR; BAŞÖRTÜLÜ YA DA BAŞI AÇIK OLMAK BU ŞARTLARDAN DEĞİLDİR

Öyle seçim döneminde bay Kemal'in yanlarına bir iki başörtülü kadın alması ile bu millet bu tür şeylere kanmaz. 2 değil 20 kişi de alsan yanına bu millet sizin ne olduğunuzu biliyor. İnsanların başörtüsüyle uğraşmanın bir anlamı yok. Devletin kurumlarında bu kadınlarımızı görmeye devam edecekler. Başörtülü başı açık diye bir ayrım yoktur. Devletin kurumlarına girmenin şartları bellidir. Bu şartlar önünde bütün vatandaşlarımız eşittir.

SÖZCÜ'NÜN AYASOFYA MANŞETİNE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını tamamladığı sırada Sözcü Gazetesi'nin 2020'nin en kötü olayları arasında Ayasofya'nın camiye çevrilmesini göstermesiyle ilgili bir soru daha gelince geri döndü ve  "Ben Sözcü Gazetesini okumuyorum. Ayasofya 2020'nin adeta taçlı yıldızıdır. Bu gazeteleri para verip almayın" dedi.