Reuters haberinde, Türkiye’nin 1980 yılında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı ve hangi amaçla olursa olsun tüm nükleer ateşlemeleri yasaklayan 1996 tarihli Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’nı imzaladığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘nükleer’ çıkışına yer veren yayın organları arasında Amerikan ‘Bloomberg’ televizyonu, İsrail merkezli İngilizce yayın yapan ‘Times of Israel’ gazetesi, ABD merkezli Newsweek dergisi de bulunuyor. Fransız haber ajansı AFP de Erdoğan’ın sözlerini dünyaya duyurdu.

O ANLAŞMALARI HATIRLATTILAR

Times of Israel’ gazetesi, uluslararası anlaşmalar kapsamında sadece ABD, Rusya, Britanya, Fransa ve Çin’in nükleer silahlara sahip olabileceğini vurgularken, Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore’nin sonradan nükleer silah geliştirdiğini belirtti.

Haberde Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ise birkaç atom bombası yaptığı fakat demokrasiye geçince bunları parçaladığı ifade edildi.

Newsweek dergisi ise konuya ilişkin haberinde, Türkiye’de NATO kapsamında ABD’ye ait tahmini 50 nükleer silah bulunduğunu yazdı.

Newsweek bu bilgiyi ise, Belçika gazetesi ‘De Morgen’a dayandırdı. ‘De Morgen’, temmuz ayında yanlışlıkla yayınlanan bir NATO raporunu haberleştirmişti.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Sivas’ta konuşmuş ve nükleer silahlar ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:

Birilerinin elinde nükleer başlıklı füzeler var. Bir tane iki tane değil. Ama benim elimde nükleer başlıklı füze olmasın istiyorlar.

Ben bunu kabul etmiyorum. Şu anda gelişmiş ülkeler arasında neredeyse nükleer başlıklı füzesi olmayan ülke yok.

Erdoğan sözlerinin devamını ise şöyle getirdi:

Hatta şu anda Cumhurbaşkanı olmayan birisi ziyaretine gittiğimde bana dedi ki, ‘Bize böyle söylüyorlar.

Benim elimde 7 bin 500 nükleer başlık var. Ancak ABD ve Rusya'nın elinde 12 bin 500-15 bin nükleer başlıklı füze var. Ben ne yapacağım' dedi.

İşe bak, onlar nerede, neyin yarışını yapıyor. Bize de, ‘Sakın ha sen yapma' diyorlar. Yanı başımızda İsrail'de var mı? Var. Herkesi de onunla korkutuyor. Biz şu anda çalışmamızı yürütüyoruz.