Sevgili okuyucularım eski BAŞBAKANIMIZ sayın BİNALİ YILDIRIM beyefendi ERGENEKON ve BALYOZ davaları konusunda yeni bir açıklama yaptı.
Bu yeni açıklamasında FETÖ terör ve casusluk örgütünün geçmişteki ERGENEKON ve BALYOZ davalarını sulandırarak, bu davaları ve yapılacak yeni operasyonları sulandırıp bir çok suçsuz insanı zan altında bırakıp gerçek şuçluları da sakladıklarını ifade etti.
Beyefendinin bu yaklaşımı çok doğru ve rasyonel akıl sergileyen bir tespit.
Ben bunu gazeteci sayın BAHATTİN ÇAĞDAŞ beyefendiye youtube kanalında yaptığı son iki yıldaki röportajlarında anlattım.
Bu açıklamaların üstüne ERGENEKON ve BALYOZ davalarından yargılanmış kesimlerden büyük sesler ve itirazlar geldi sosyal medya ve medyadan.
Aslında sayın BİNALİ YILDIRIM beyin söylediği tamamen doğru bir yaklaşımdı neden.
Ergenekon ve Balyoz davası tamamen FETÖ yapısının yürüttüğü operasyonlar. AMERİKA ve İNGİLTERE devletlerinden taktik ve bilgilendirme yapılarak organize edilmiş ülke içinceki belirli değerleri ve kurumları yıpratmak ve imha etmek için organize ve asıl bu örgütlenmenin içinde olan belirli guruplarında önünü açmak için yapılan sahte operasyonlar.
Ama ERGENEKON yapısı yok denilemez, BALYOZ davasında bazı üst rütbeli generaller ve bunlara direk bağlı cunta hücre yapılarının olmadığı inkar edilemez.
Şimdi bu sesi gür çıkan ERGENEKON ve BALYOZ yapısından mağdur beyefendiler aynı şeyler şahsıma yapıldığında kaçırıldığımda ve sonra bir tertip ile içeri atıldığımda çok destek istediğimiz halde aile fertlerimiz vasıtası ile hiç bir yerden destek alamadık.
Bir ALLAHIN kulu bu konuda destek vermedi yanımızda durmadı çıtları bile çıkmadı.
Halada sanki bu ülke vatandaşı değilmişiz gibi davranılıyor ve şu anda da yargılanıyorum bir ALLAHIN kulu şahsıma destek vermiyor, manevi olarak bile.
Ülkemizde ERGENEKON konusunu çok detaylı anlatan bir insanım, bunun ideolojik hiç bir tarafı yoktur.
Hiç bir siyasi yapıya veya ideolojiye sahip değilim, ama ısrarla başından beri bu örgütlenmenin varlığını söylemiş bir insanım.
FETÖ örgütlenmesi derin ABD ve İNGİLTERE devletlerine bağlı bir yapıysa, işte bu ülkemizdeki ERGENEKON örgütlenmesinin bir kolu ama bunun diğer ideolojik siyasi ve kurumsal yapılar içinde farklı kolları var.
Aslında Ankara Seferberlik Bölge başkanlığının KOZMİK odalarına girmekle ERGENEKON örgütü içindeki tüm bir yapısı ile meydana çıkabilecek duruma geldi.
Bu yapılan ihaneti iyi değerlendiren kendini siyaset ve ideolojiden ayrıştıran hukuk devleti yapısı, kozmik oda hadisesinden tüm ERGENEKON yapısını tüm kolları ile çözecektir.
Bugünlerde kısa zamanda görevinde hızlı yükseliş sergileyen İSTANBUL CUMHURİYET eski başsavcısı sayın İRFAN FİDAN beyefendi hakkında kamuoyunda eski BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu beyden tutun belirli bazı siyasetçilerin eleştirilerini aniden görmekteyiz.
Bu tip belirli siyasi mekanizmaların çıkışı bir kamu hukukunu laiki ile yapan bir devlet görevlisi için akil insanları düşündürmektedir, hele ki bizim gibi derin konularda bilgisi olan insanlar için daha da düşündürücüdür.
Eski emniyet istihbarat daire başkanı sayın BÜLENT ORAKOĞLU beyefendinin dünkü yeni şafak gazetesindeki köşe yazısında yazdığı bir paraf çok enteresandı.
Bu parafta 26.genel kurmay başkanımız sayın İLKER BAŞBUĞU paşamız için derin yapının 1 numarası olduğu konusunda şüpheler var demesi bu dönemde dikkat çeken bir sözdü.
Yine dün gazeteci Mete Han Demir ve eski GENEL KURMAY istihbarat daire başkanı İsmail Hakkı Pekin beylerin bazı suikastların yapılacağı konusunda istihbarat kurumlarımıza ciddi bilgiler geldiği ve bunların bazılarının önceden önlendiği konusunda kamuoyuna bilgilendirmeleri oldu.
Bunları söylerken de ideolojik konuşmuyoruz devlet aklı ile konuları bildiriyoruz diye açıklama yapmak mecburiyetini duyurdular.
1998 yılının başında İstanbul'da PERE PALAS otelinin lobisinde bir MİT mensubu arkadaşımla otururken ona sıkıntılarımı aktarıyordum bu bize arkadan saldıran gurup kim diyordum , bana gülümsedi ve şöyle söyledi.
Alp gazeteci Can Dündar ile Celal Kazdağlı beylerin kitabı ERGENEKON ‘u oku.
Benim devletimizden tek talebim olur haksızlıklar karşısında dik durmuş hakkını hukukunu arayan her vatandaşının yanında olması.
Dünyada doğrular bir tanedir, doğrunun yanında olmayan, komplocuya, haine, ihanet çetelerine bel bağlayan kişilerin sonu hep felaket olmuştur, devletleri de bunlar çökertmiştir.