EŞEK DÜŞÜNDÜ

EŞEK DÜŞÜNDÜ

EŞEK DÜŞÜNDÜ

Sevgili okurlarıma 1 Mayıs İşçi Bayramı armağanım. Bakın eşekler neler de düşünüyorlar.

“Nasıl bu kadar değiştim hâlâ aklım almıyor. Eski günlerimi hasretle anıyorum. Doğduğumda, küçüklüğümde o kadar sevimliydim ki, herkes bana bayılırdı. Çocuklar gelir gider beni severlerdi. Bir gün kulaklarımın arkasından alnıma doğru mavi boncuklar bile taktılar, ne kadar da yakışmıştı. Hiç aklıma gelir miydi kulaklarımın bu kadar büyük olmasının başıma iş açacağı? Hatta o zaman onların biraz fazla büyük olması bana bir sevimlilik katıyor, beni gururlandırıyordu. Ama büyüyünce o eski güzelliğimden eser kalmadı. Sevimli olmasına hâlâ çok sevimliyim ama güzellik başka bir şey. Şimdilerde gözlerimin ne kadar güzel olduğunu bile kimse fark etmiyor.

“Bizler hep birbirimize benzeriz; diğer hayvanlar öyle mi? Her bir kedi, her bir köpek bir diğerinden farklı. Hele köpekler, büyükleri var küçükleri var, renkleri değişik, bazıları tombiş bazıları sıska. Kuşlar bile birbirlerinden farklı ama bizim hepimiz aynı gibiyiz. Yalnız benim bir arkadaşım var, işte o hepimizden değişik sanki; bir kere o benden daha uzun boylu, daha irice. Arkadaşım diyorum ama aslında üvey arkadaşım, onun babası ecnebi bir hanımla evlenmiş. Ne de olsa melez. Tabii benden güzel olacak. Zaten melezler hep güzel olurlar. Annesi kendi ülkesinde o kadar yakışıklı erkek varken nereden bulmuş bu eşeği anlayamadım. Belki de ruh güzelliği arıyordu, kim bilir. Arkadaşımın ismi Katır. Sanırım tırnakları da çok özel,  zamanla sapsarı olacak, biliyorum; ne yazık ki kırlarda dolaşırken tırnaklarını hep düşürecek ve insanlar da onları çiçek sanıp pek beğenecekler. 

“Küçüklüğümde çocuklar sırtıma binerlerdi, ben de onları gezdirirdim. Şimdi sırtıma bir yelek giydirdiler, semer diyorlar. Bari eyer deselermiş kendimi daha üst sınıftan hissederdim. Yeleğimin yanlarındaki ceplere, üstüne hatta sırtıma bile öyle acımasızca yükler yüklüyorlar ki yorgunluktan akşam olunca yattığım yeri bilemiyorum. Aslında bu konuda üvey arkadaşımdan daha şanslıyım, o daha kocaman olduğu için yükü de daha fazla.

“Arkadaşım pek inatçı. Ben kendimi inatçı sanırdım ama onun inadını görünce kendimin bir melek olduğumu düşünüyorum. 

“Üstüme yük bindirmeleri yetmiyor, bazen kocaman bir adam sırtıma çıkıyor, birlikte uzak yerlere gidiyoruz. Neredeyse belimi kıracak. İlk başlarda gitmemek için direndim; inadım tuttu işte. Ama karıncağızıma öyle tekmeler attı ki önce şöyle bir bağırıp yeri göğü inlettim sonra çaresiz kalıp gittim.

“Köpeklerin, kedilerin, hatta o hiçbir işe yaramayan kuşların bile bazıları evlerde yaşıyorlar. Sahipleri onlara özel yemekler hazırlıyor. Hele köpekler, onları kıskanmamak elde değil. Bir tane köpek var bizim orada, annesi onu mis kokulu sabunlarla yıkıyor; saçları, tırnakları uzayınca onu berbere götürüyor, süslü püslü geri geldiğinde bana öyle bir hava atıyor ki… Beni yıkayan, manikür pedikür yapan yok. Aslında yıkamadıklarına hem seviniyorum hem kızıyorum. Seviniyorum çünkü yıkanmayı sever miyim, emin değilim. Ama bir yandan da üzülüyorum, yıkanıp mis gibi olmak nasıl bir duygu merak ediyorum doğrusu. 

“İnsanlar kafayı benimle bozmuşlar birbirlerini hep bana benzetiyorlar. “Eşek inadı”, “Eşek Hıyarı”, “Damgalı Eşek”, “Eşek Kafalı” falan. Ama çok ayıpladığım bir değişleri var “Eşek Kulaklı”! Biraz yüzüme göre büyükçeyse de ne zararı olabilir ki kulaklarımın? Daha iyi duymamı sağlıyor, insanlar o yüzden kıskanıyorlar olsalar gerek. “Eşek Kulaklı” neyse de birbirlerine kızdıkları zaman hem beni hem babamı işin içine katıp bizleri küfür olarak kullanmıyorlar mı, işte o zaman gerçekten kalbim kırılıyor. Bir de tekme atan birine, “Eşek gibi tepme” diyorlar. Bizim tek silahımız tepmemiz, dilimiz yok ki “Lütfen yanaşmayın” diyelim. Birisi fazla bağırarak konuşsa hemen fatura bize çıkıyor, “eşek gibi anırma!” Bizim sesimiz güzeldir, kimse taklit edemez, farkında değiller. 

“Bırakın benim gücümden faydalandıklarını, bazı insanlar bizleri kesip etimizi yiyorlarmış. Allah beni böyle bir kötü kaderden korusun. İnsanlar böyle şeyler lütfen yapmasınlar. Ama sütümüzün sağılmasına aldırmıyorum. Bizim sütümüz çok yararlıymış, insan sütüne en yakın sütmüş, hem de kadınlar güzelleşsin diye sütümüzden krem falan da yapıyorlarmış. 

“İnsanların, “Bu adam eşek geldi, eşek gidecek” diye bir tabirleri de var. Eh, normal; eşek olarak dünyaya gelip başka bir şey olarak ölüp gidilir mi? Aslına sadakate ne oldu? Gerçi o adamlara bakıyorum, bizlere hiç benzemiyorlar ama insanların tuhaflığı işte. 

“Aslında istesem daha güzel olabilir miyim? Başıma çiçeklerden oluşan bir şapka taksam, çiçeklerin arasından kulaklarım dekor olarak çıksa, süs püslü bir yelek giysem, berbere götürseler ensemdeki tüylerime güzel bir şekil verdirsem? Denemekte yarar var. İnsanlar bize her kim semer vurursa vursun bizim hep eşek kalacağımızı söylüyorlar, ben eşek olmakta bir sakınca görmüyorum ve soyum sopumla da her zaman gurur duymuşumdur. Ben soyum sopumla gurur duyuyorum da benden daha çok gururlu olmayı hak eden bazı arkadaşlarım var. Onlar herhalde pek kibar olsalar gerek, asil ailelerden geldiklerini düşünüyorum, hem de okumaya meraklı, mürekkep yalamış olmalılar ki o yüzden hepsinin isimleri “merkep”. Ben öyle değilim, herkes bana eşek diyor, yalnız geçenlerde bir hanımefendi gıyabımda benden söz ederken “merkep” dedi, nasıl sevindim anlatamam…”

Sıra yemek tarifinde, çikolatalı krema  ile bir tatlı: 

3 dolu çorba kaşığı kadar un, ½ litreden biraz fazla süt, 2 dolu çorba kaşığı kakao, ağzınızın tadına göre toz şeker, 200 ml çiğ krema, kakaolu pandispanya. Unu kavurun içine süt ekleyip koyu bir beşamel sos yapıp şeker ve kakaoyu ekleyip pişirmeğe devam edin. Soğuduktan sonra içine çiğ kremayı katıp mikserle karıştırın. Kekinizi enlemesine ikiye ayırın. Derince bir kaba kekin yarısını koyun, kremanızın bir kısmını üstüne dökün, kekin öbür yarısını üstüne koyun kalan kremayı olduğu gibi boşaltın. Bol kremalı güzel bir tatlı yapmış olursunuz. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler