İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmalar devam ediyor.

Savcılığın, örgütün 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock" soruşturmalarının haricinde askeri yapılanmaya yönelik yürüttüğü çalışmalarda, örgüte mensup askerler ile askerlerden sorumlu olduğu tespit edilen ''mahrem imam'' olarak bilinen sivillerin sabit-kontörlü veya ankesörlü telefon üzerinden iletişim kurdukları tespit edildi.

Bu tespit üzerine, soruşturmayı yürüten savcılığın talimatıyla, 29 Kasım 2017'den bu yana peyderpey yapılan operasyonlarda çeşitli rütbelerde görev yapan 989 asker hakkında gözaltı kararı verildi. Bunlardan 830'u yakalanırken, 159'u ise halen firari olarak aranıyor.

Soruşturma kapsamında yakalanan 830 askerden, aralarında emekli general ve üst rütbedeki muvazzafların da bulunduğu 523'ü ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklanırken, 307 asker ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında, örgüt içerisinde bu askerlerden sorumlu olan 199 sivil şüphelinin de çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmasına karar verildi.

Söz konusu operasyonlarda gözaltına alınan askerler arasındaki çok sayıda itirafçının ifadesi de savcılık tarafından tek tek değerlendirilip, doğruluğu araştırılıyor.

Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan askerlerin itiraflarında, genelde örgüt içi iletişimleri, görüştükleri kişilere ilişkin beyanları ve teşhislerin yer aldığı öğrenildi. Savcılık, hem etkin pişmanlık doğrultusunda alınan ifadeler hem teşhisler hem de sabit-kontörlü hatlar üzerinden yapılan incelemeler sonucunda yeni isimlere ulaşıyor.

Savcılığın, FETÖ'nün TSK yapılanması ve bu yapılanmadaki askerlerden sorumlu sivil yönetici unsurların örgüt mensubu askerlerle iletişim sağlama yollarından biri olarak ''kamu kullanımına açık büfe, market, gazete bayisi gibi yerlerde kurulu sabit ve ayrıca ankesörlü hatların kullanılmasına'' ilişkin hazırladığı tespit ve değerlendirme tutanağını da tüm illerin cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdiği öğrenildi. Bu tutanağın terör örgütüne yönelik soruşturmalara delil olarak değerlendirilebilmesi amacıyla gönderildiği aktarıldı.