Financial Times’ın Türkiye muhabiri Laura Pitel, kapsamlı bir Türkiye dosyası hazırlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politika hamlelerini değerlendirdi.

“Erdoğan’ın büyük oyunu: Askerler, ajanlar ve Türkiye’nin güç arayışı” başlığının kullanıldığı makalede, “Türkiye’nin cumhurbaşkanının kas gücüne dayalı dış politikası Ankara’yı daha önceye kıyasla Batı’dan daha izole hale getirdi. Son 5 yılda Sayın Erdoğan, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde askeri operasyonlar düzenledi, Libya’da varlık gösterdi ve Yunanistan ile denizde karşı karşıya geldi. Bu durumlar NATO müttefikleri arasında gerilim yarattı, eski rekabetleri canlandırdı ve yeni düşmanlar kazandırdı” ifadesi kullanıldı.

Financial Times, kapsamlı bir makale ile Türk dış politikasını mercek altına aldı.

ABD’de Donald Trump’ın başkanlık seçimini kaybetmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı ile yeni bir sayfa açmaya dair sinyal verdiğinin hatırlatıldığı makalede Financial Times’a konuşan Avrupalı bir diplomat, “Türkiye’nin zeytin dalı olarak görülebilecek ufak hamleleri oldu fakat bunların hiçbiri önemli değil. Eğer özünde tarafların anlaşamadığı konulara bakarsanız her iki taraf da topun karşı tarafta olduğunu düşünüyor. Bu şekilde bir yere gidemezsiniz” dedi.

“KİMSE NAPOLYONCULUK DEMİYOR”

Financial Times, “Diplomatlar ve analistler, bu stratejinin hem ekonomik hem de bölgesel ve küresel güçlerle büyük riskler oluşturduğu konusunda uyarıyor. Türk uzmanlar 10 yıl önce ‘komşularla sıfır sorun’ politikasının yerini ‘problem yaşamadığımız sıfır komşu’ politikasını aldığıyla ilgili espri yapıyor. Erdoğan’ın dış siyaset hamleleri muhalifler tarafından “neo-Osmanlıcılık” olarak adlandırılıyor fakat Türk yetkililer sadece haklarını koruduklarını söylüyor” ifadesini aktardı. Gazeteye konuşan Türk bir yetkili, “Fransızlar bir duruma müdahale edince bu durum Napolyonculuk diye tanımlanmıyor” dedi.

Laura Pitel, “Şimdi Avrupa insan haklarının ihlali konusunda yakınıyor. Washington Erdoğan’ın Rusya’dan S-400 satın almasına öfkeli. Türkiye’nin yeni müttefikleriyle ilişkileri de çok istikrarlı gitmiyor. Erdoğan’ın Putin’le ilişkisi karmaşık ve çoğunlukla kırılgan. Fakat Erdoğan’ın başarı hanesi de boş değil. Türkiye Libya’daki desteğiyle iç savaşın yönünü değiştirmeyi başardı ve Ankara’nın Azerbaycan’a desteği Rusya’nın Kafkaslar’daki etkisinin sınırını gözler önüne serdi.