Floyd davasında olaya müdahale eden sağlık ekipleri tanık olarak dinlendi

Floyd davasında olaya müdahale eden sağlık ekipleri tanık olarak dinlendi

ABD'de siyah George Floyd'un gözaltına alınması sırasında dizini ensesine basarak ölümüne sebep olan eski polis memuru Derek Chauvin'in davasının 4. gününde, mahkemede şahit olarak olay günü çalışan acil durum ekipleri görevlileri dinlendi.

ABD'nin Minnesota eyaletine bağlı Minneapolis kentindeki Hennepin Bölge Mahkemesi'nde görülen davada tanık kürsüsüne gelen, George Floyd’a olay anında ilk müdahaleyi yapan ambulans sağlık görevlisi Derek Smith, olay yerine vardıklarında Floyd’un tepkisiz olduğunu, nefes almadığını ve nabzının atmadığını belirtti.

Smith, Floyd’un olay yerinde kalbinin durduğuna inandığını ifade ederek "Mesleki olmayan ifade ile onun orada öldüğünü düşündüm" diye konuştu.

Smith'in yanındaki diğer sağlık görevlisi Seth Bravinder da Floyd’u yerden sedye ile ambulansa alarak, araçtaki ekipmanlarla kalbini göğüs kompresyonları ve elektroşok metoduyla çalıştırmayı denediklerini ancak iyileşmeyince Floyd'u hastaneye bıraktıklarını söyledi.

'Sedyede yatan tepkisiz bir bedendi'

Olay günü acil müdahale ekibi olarak bölgeye gelen itfaiye kaptanı Jeremy Norton da Floyd’a yardım etmek için ambulans görevlileri ile olay yerinden iki blok ötede buluştuklarını ancak durumun ümit verici görünmediğini ifade etti.

Norton, "Sedyede yatan tepkisiz bir bedendi" diyerek Floyd’dan hiçbir şekilde nabız alınamadığını tespit ettiklerini ve polisin gözaltında gerçekleşen bir ölüm olduğu için olayı itfaiye teşkilatındaki amirine rapor ettiğini kaydetti.

Dün görülen davada tanık sandalyesine en son gelen Chauvin’in amiri Çavuş David Pleoger da polisin eğitim protokollerine göre belli şartlarda güç kullanabileceğine ancak kontrol sağlandıktan sonra bunun durması gerektiğine işaret etti.

Mahkemede ilk defa gösterilen polis vücut kameraları kayıtlarında ayrıca, Chauvin’in amiri Pleoger’i olay yerine çağırdığı ve Floyd için "Bu oldukça büyük adamı yere yatırıp kontrol altına almak zorundaydık. Deliriyordu. Polis aracına binmek istemedi. Muhtemelen bir şeylerin peşindeymiş gibi görünüyor" ifadelerini kullandığı duyuldu.

Duruşmaya, bugün yerel saatle 09.15’te devam edilmek üzere ara verildi.

Öte yandan mahkemede, olay anında sokaktan geçenler, Floyd’un alışveriş yaptığı Cup Foods adlı dükkanın çalışanı 19 yaşındaki Christopher Martin ve Floyd’un kız arkadaşı Courteney Ross da dahil 13 şahit ifade verdi. Dükkan çalışanı Martin, Floyd hakkındaki izlenimini, 'sarhoş, arkadaşça ve sıcakkanlı' biri olarak aktarırken, ölümüyle ilgili olarak, "Kendimi suçlu hissediyorum. Ondan o sahte 20 doları almasaydım, bunların hiçbiri olmayabilirdi" diye konuştu.

 Şahitlerin dinlenilmesi sırasında ilk kez Cup Foods dükkanının güvenlik kamerası ve Floyd’u gözaltına alan polislerin üzerindeki kamera kayıtlarının görüntüleri ayrıntılı olarak yayınlandı.

Dükkan içindeki görüntülerde Floyd’un neşeli bir halde etrafındakilerle konuştuğu, dışarıda gözaltına alınırken polis kameralarında ise stresli olduğu, polislere kendisinin kötü bir insan olmadığını söyleyerek, "Lütfen beni vurmayın, annemi daha yeni kaybettim" diye yalvardığı duyuldu.

Floyd'un arkadaşı şahitlik yapmak istemedi

Bununla birlikte olay günü George Floyd’un gözaltına alındığı sırada aracının içinde bulunan arkadaşı Morries Hall'ın, Anayasa’nın 5. maddesine dayanarak davada ifade vermek istemediği belirtildi.

Avukatı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede Hall'ın, savcılık tarafından kürsüye çağrılması halinde şahitlik yapmak istemediğini ve dava listesinden çıkarılmasını talep ettiği kaydedildi. Hall’un talebi hakkında nihai kararın davanın hakimi Peter Cahill tarafından netleştirileceği ifade edildi.

Floyd’un ölümünün ardından Minnesota’dan kaçan Hall, Teksas’ta sahtekarlık ve yasa dışı silah bulundurma suçlamalarından gözaltına alınmıştı.

Chauvin’in avukatı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Hall’ın olay günü çevredeki güvenlik kameralarında Floyd’un gözaltına alınması esnasında polislerin dikkatinin dağılmasını fırsat bilerek bazı delilleri sokaktaki kanalizasyona attığının görüldüğü öne sürülmüştü.

Yaklaşık 4 hafta sürmesi beklenen davada 2. ve 3. dereceden cinayet ve adam öldürme suçlamalarından yargılanan Chauvin'in, suçlu bulunması halinde 40 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler