Levha ilk olarak 1900 yılında arkeolog Paul du Châtellier tarafından Finistere’deki tarih öncesi bir mezarlıkta yapılan kazı sırasında bulundu. Daha sonra, nerede olduğu unutuldu. Ta ki Du Châtellier’in evi Château de Kernuz’un mahzeninde yeniden keşfedildiği 2014’e kadar.

Yıllar süren araştırmalar sonucunda kırık taşın üzerindeki gravürlerin, tepeler ve bir nehir yatağının da yer aldığı topolojik unsurları ifade ettiği anlaşıldı.

BBC’ye konuşan Bournemouth Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinden Dr. Clément Nicolas, “Dünyanın dört bir yanında taşların üzerine oyulmuş benzer haritalar olsa d genelde yorumlamadan ibaretler. İlk kez bir harita, bu kadar belirgin şekilde bir bölgeyi tasvir ediyor” dedi.

The Guardian’ın haberine göre modern coğrafi konumlandırma teknikleri, Saint-Bélec Levhası olarak bilinen 2.2 metreye 1.53 metrelik taşın batı Bretonya bölgesini resmettiğini gösteriyor.

Araştırmacılar, taşın, M.Ö. 2150 ile M.Ö. 1600 arasındaki erken bronz çağından kaldığını düşünüyor.

Dönemin prens ya da krallarının topraklarını işaretlemek için haritayı kullanmış olabileceğini kaydeden Dr. Nicolas, “Eski toplumların sahip olduğu coğrafik bilgileri hafife alıyoruz. Bu levha, haritalama bilgilerini gösterdiği için önemli” diye ekledi.