Fransa'nın denizaşırı topraklarından Martinik Adası'nda polis yetkilileri, gece saatlerinde protestolara müdahale eden polis ve itfaiyecilere 9 milimetre çapında mermiler kullanılarak ateş açıldığını kaydetti.

Fransa'nın denizaşırı topraklarından olan ve Karayipler'de yer alan Guadeloupe Adası'nın ardından dün akşam Martinik Adası da protestolara sahne olmuştu. Martinik'te sendikaların çağrısı üzerine dün Martinik'in başkenti Fort-de-France'da bir araya gelen yüzlerce işçi, hükümetten özellikle bakıcıların korona virüse (Covid-19) karşı aşı zorunluluğunun ve Covid-19 sağlık kartı uygulamasının kaldırılması, emeklilik reformu, eğitim sektöründeki sağlık personelinin şartlarının diğer eğitim personeli ile uyumlu hale getirilmesini talep etmişti. Dün patlak veren protestolara ilişkin polis tarafından bugün yapılan açıklamada, polis ve itfaiyecilerin dün yerel saatle gece yarısı Fort-de-France'da bir otoyolda müdahalede bulunduğu sırada silahlı saldırıya hedef olduğu ifade edildi. Polis, başkent sokaklarında çöp ve otomobil yakan protestocuların, olay yerine sevk edilen polis ve İtfaiyecilere 9 milimetre çapında mermiler kullanarak ateş açtığını kaydetti.

Ayrıca Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ve Denizaşırı Topraklar Bakanı Sebastien Lecornu tarafından sabah saatlerinde yapılan açıklamada yaptığı açıklamada, Guadeloupe Adası'nda da jandarma güçlerine ateş açıldığı ifade edildi. Sendikalar tarafında yapılan açıklamada ise, eylemlerin şiddetinin artma nedeninin hükümetin eylemcileri dinlememesi olduğunu belirtirken, Force Ouvriere Martinique Sendikası'nın Genel Sekreteri Eric Bellemarre, sabah saatlerinde yerel bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, "Valinin bize saygı duymasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

NELER OLMUŞTU ?

Bu ayın başlarında Fransız hükümeti, Fransız denizaşırı topraklarındaki tüm sağlık çalışanlarının Covid-19'a karşı aşılanması gerektiğini açıklamıştı. Aşı kararı ise, Guadeloupe adasında kitlesel protestolara yol açmış, çıkan olaylarda polisle çatışan protestocular, dükkanları ve eczaneleri kundaklamış ve yağmalamıştı. Daha sonra protestolar Martinik Adası'na sıçramış, öfkeli işçiler, başkentte yollarda barikatlar kurarak ve ateşler yakarak, otoyolları araç trafiğine kapatmıştı. işçiler, gösterinin ilk gününün sonunda Martinik Valisi ile görüşme talep etmiş, fakat talepleri Vali tarafından reddedilmişti. Görüşme talebinin reddedilmesi ise işçilerin kızgınlığını arttırarak, protestoların daha da şiddetlenmesine neden olmuştu. Darmanin ise yaptığı açıklamada, kamu düzeni yeniden sağlanmadan işçilerin şartlarını ve taleplerini tartışmanın mümkün olmadığını belirtmişti.