Tam 16 vatan evladı, bu pkk denen terör örgütü tarafından haince katledildi...  “Ateş düştüğü yeri yakar” derler ama bu ateş  sadece ailelerin ocağına düşmedi. Bu ateş  yurt içinde ve yurt dışında yaşayan  bütün Türk milletinin ocağına düştü... Bu milletin içi kan ağlarken, zafer kazandığını sanan pkk ve türevleri olan bütün terör  odakları ve işbirlikçileri, bir gün başlarına geleceklerden korktukları  için bu saldırıya “Yok bombardımanla öldürüldüler” gibi kılıf uydurma çabalarına, bu millet inanmaz...

Terörün iyisi kötüsü olmaz! Bütün  terör örgütlerini ve onlarla işbirliği yaparak kandan beslenen işbirlikçi odakların da, bu terör örgütleriyle birlikte döktükleri kanda boğulacakların dan hiç kimsenin şüphesi  olmasın. Müttefikiz diyen, ABD ve AB ülkeleri  de bu  terör odaklarının destekçileridir...

Bu şehitlerin kanı üzerinden laf polemiğine girmek, hele hele bunu  ülke içinde yapmak,  dolaylı yönden bu terör örgütlerine  fayda sağlar. Devleti  hedef alan bu terör örgütleri ve işbirlikçilerine karşı ne kadar birlik ve beraberlik içinde olunursa, o hainler de o kadar hayal kırıklığı yaşar ve umutsuzluğa düşerler.  İktidar ve muhalefet birbirlerini suçlamak yerine  birlik mesajları vermeliler.

Ama bakıyorsun bazı medya kuruluşları her zaman olduğu gibi  gereksiz tartışma programları açarak, terörden, güvenlikten, operasyondan haberi olmayan bazı kişileri  ekranlara çıkararak, “İktidar şunu “ dedi “Muhalefet bun” dedi “Bu operasyon Kandil’e yönelikti, rehine kurtarma operasyonuydu” gibi söylemlerle  ahkam kesiyorlar... Bu kadar şehit verilmiş, bunun nasıl olduğunu konuşmak ülkeye bir fayda sağlamadığı gibi bu milletin arasına nifak tohumları da ekebilir...

Bu operasyonda bir başarısızlık varsa; bunun nedenleri araştırılmalıdır. İhmali olanlar var mı,  haber sızdıran mı oldu?  Yanlış istihbarat mı alındı? Operasyona katılanlarda liyakat sorunu mu vardı? Bütün bunlar yetkililerce  masaya yatırılmalı cevapları alınmalıdır. Bu şehitlerin gelmesi bir başarısızlığın göstergesidir.  Bunlar terör örgütleriyle çatışarak şehit olmadılar. Onların  elinde altı yıldır rehin durumdaydılar. Savunmasız oldukları için öldürüldüler...Bu operasyonda, kimin bir ihmali ve yanlışı varsa o kişiler görevlerinden alınmalı ve gereken cezalar verilmelidir.

Bu kadar şehit cenazesinin geldiği bir ortamda,  kongre iptal edilerek  yas ilan edilmeliydi. Kongreden telefonla şehit annesine bağlanarak “Şehidimiz de sevgili peygamberimizin inşallah komşusu olarak bir anneye böyle bir şeref nasip olmaz. Ama siz bu şerefi yakaladınız” demek yerine, müsait bir zamanda  bu anne  ziyaret edilerek  acısının paylaşılması daha uygun olurdu...

Eskiden 90 yaşında birisi bile vefat ettiğinde, konu komşu yapacağı düğünleri iptal eder, günlerce evinde radyo televizyon açmaz, yüksek sesle konuşmaz, gülmez ve cenaze evinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılarlardı. Hayatlarının baharında toprağa düşen bu şehitlerin aileleri de evlatlarıyla birlikte o toprağa düşüyorlar. 15 Şubat 2021 günü Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, şehit ailelerinden bir aileyi sessiz sedasız  ziyaret ettiğinde, konuşacak bir kelime bulamadı ve sustu.  O acılı şehit ailesi öyle  derin acı içerisindeydi ki sadece  “Müsade ederseniz dua okumak istiyorum” dediğinde acılı annenin başıyla onay vermesi üzerine dua okuduktan sonra  “ Bunun intikamı mutlaka alınacak, siz sabırlı olun” dedi ve oradan ayrıldı... Bazen susmak iyi gelir acıyı rahatlatır ama bu pkk ve işbirlikçi düşmanların da uykusunu kaçırır.