Gazeteci Başaran: Bahçeli’nin Açıklaması Uzun Bir Çalışmanın Ürünü

Gazeteci Başaran: Bahçeli’nin Açıklaması Uzun Bir Çalışmanın Ürünü

Gazeteci Nuray Başaran, Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çıkışının uzun bir sürecin ürünü olduğunu kaydetti. Başaran, “Bahçeli bu sinyalleri yerel seçim sonrası konuşmasında vermişti.

İsmet Özçelik

Gazeteci Nuray Başaran, Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çıkışının uzun bir sürecin ürünü olduğunu kaydetti. Başaran, “Bahçeli bu sinyalleri yerel seçim sonrası konuşmasında vermişti. Emperyalist güçlerin bölgemizdeki hedeflerine baktığımızda kullandıkları unsurlardan bir tanesi olarak kimlik çatışmalarını görüyoruz.” dedi.

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına Cadde TV Genel Yayın Yönetmeni Nuray Başaran konuk olarak katıldı. Programda Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çıkışı ve son açıklamaları değerlendiren Başaran, şu mesajları verdi:

‘Bahçeli’nin yerel seçimler sonrası yaptığı konuşma önemli’

Yerel seçimlerden sonra normalleşme gündemimize bomba gibi düştü. Ben bugünü anlamak için iki şeyi önemsiyorum. İlki; Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerden sonra yaptığı konuşma. Bu belki unutuldu ama şöyle dedi: ‘Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir. Her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez’. Biz bunu gazeteciler olarak uzun zaman tartıştık ama birçok kişi de buna çok anlam yüklemedi. Aslında Devlet Bahçeli o günden bu günü tarif ediyordu. Malum bölgedeki gelişmeler ve emperyalist güçlerin projeleri az çok bunun ipuçlarını veriyordu. Amerika’nın bölgede Büyük Ortadoğu Projesi var, İsrail’in Büyük İsrail Projesi var, İngiltere’nin de Büyük Roma Projesi var. Bu projelere baktığımızda hepsi Ortadoğu ve merkezi coğrafyada bulunan ülkelerin sınırlarının yeniden çizilmesini gerektiren projeler. Buna teknoloji ile yapay zekâ ile uzay çağını da katarak emperyalist güçler yeni dünya düzeni adını koydular. Yeni dünya düzeninde de en önemli konulardan biri enerji. Geleceğin enerjisi ne olacak, bu enerji hangi yollardan, nasıl dünyaya aktarılacak? Terminal görevini hangi denizler hangi kara parçaları ya da hangi hava yolu ile yapılırsa daha ekonomik hale gelecek? Bu ülkelerin yüz yıllık gelecek projeleri de bu projeksiyonlar üzerine kurulu. Bir de insanların kolay yönetilebileceği inanç geni diye bir gen var. Çünkü ne yapay zeka ne uzay çağı ne enerji bilinci her insanda aynı şekilde şekillenmiyor. Ama insanın geninde bulunan o inanç geni insanları daha kolay bir araya getirip savaşa yönlendirebiliyorlar. Bunu bilen emperyalist güçler de bazı projelerine din sosu eklediler. Örneğin İsrail’in bugün tartıştığımız Arz-ı Mevud gibi. Bir de insanların en hassas olduğu kimlik noktasından hareketle de organizasyon yapabiliyor emperyalist güçler.”

‘5 Kasım ABD seçim sonuçları süreci etkileyecek’

“Netanyahu’nun koltuğu içeride sallantıdaydı ve Arz-ı Mevud denilen Büyük İsrail Projesi’nin adımlarını attı. Hazır Amerika Birleşik Devletleri’nde de Kasım seçimleri varken hem koltuğunu sağlamlaştırdı hem de inanılmaz derecede bölgede Filistin’den başlayarak, İran dâhil olmak üzere Suriye’ye kadar bu işin ucu geldi.”

‘Türkiye yanında yer almadığı ülkede büyük yara açıyor’

“Bölgemiz yangın yeri ve bu bölge çok önemli. Dünyanın merkezi coğrafyası. Biz de Türkiye olarak bu merkezi coğrafyanın ve Orta Doğu’daki yeni yapılanmanın tam merkezindeki ülkeyiz. Enerji kaynaklarımız var, artı olarak bizim en önemli gücümüz terminal ülke olmamızdan geliyor. Jeopolitik gücümüz çok yüksek. Dolayısıyla bölgede haritalar çizilirken Türkiye yanında yer aldığı ülkeyi belki bir numara yapamıyor ama yer almadığı ülkeye büyük yara veriyor. Dolayısıyla Türkiye’nin hangi ülkenin ya da hangi emperyalist gücün yanında yer alacağı da çok önemli.“

‘Erdoğan-Bahçeli irtibat halinde’

“Ben Erdoğan’ın rahatsızlık olduğunu düşünmüyorum. Mutlaka Devlet Bahçeli ile konuşulmuştur. Devlet Bahçeli ile Tayyip Erdoğan arasında bir görüş farklılığı olmadığını düşünüyorum. 29 Ekim törenlerinde özellikle dikkatimi çeken bir şey vardı; Cumhurbaşkanı yardımcısı Devlet beyin yanında oturuyordu, Devlet Bey Tayyip Beyin yanında oturuyordu. O resmi ben çok önemsiyorum. Bu normal devlet protokolüne göre bir oturma tarzı değil.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler