Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin'den Yıpranma Hakkı İçin Uyarı
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin gazetecilerin yıpranma hakkının basın kartı şartına bağlanmasıyla ilgili “Basın kartı şartı, yanlışlıkta, adaletsizlikte ısrarı gösterir; iptali istenmeli” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesini dikkate alarak teklifin tüm basın çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesini talep eden gazeteci örgütlerinin çağrılarının duyulmadığını ve AKP ve MHP milletvekillerince reddedildiğini söyleyen Bilgin, “Umarız CHP kısa zamanda bu yasanın iptali için konuyu tekrar Anayasa Mahkemesi'ne götürür. Gazetecilik saygın ve zor bir iştir. Düzgün gazetecilik yapmak, hele bu dönemde, her zamankinden daha da zordur. Basın kartı olmayanlar yıpranmaz anlamına gelen bu yasa ayrımcıdır. Ayrıca, gazetecilik yapmak için basın kartı gerekmediği gibi kart yokken de bu meslek yeterince yıpratıcıdır. Bu yasa Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmelidir” diye konuştu.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı “Gözaltına alınmanın sıradanlaştığı, hapiste ekim ayı itibarıyla 85 gazetecinin bulunduğu, her yıl birçok gazetecinin saldırıya uğradığı, saldırganların cezasızlıkla ödüllendirildiği bir ülkede gazeteciler basın kartına sahip olsalar da olmasalar da yıpranmaktadırlar. Saat mevhumundan yoksun, fazla mesai alamadan ve salgın şartlarında çoğunlukla koruyucu malzeme bile sağlanmayan genç muhabir arkadaşlarımızın yıpranma haklarının basın kartı şartına bağlanması ciddi trajik bir durumdur” dedi.
“600’DEN FAZLA GAZETECİ BASIN KARTINA MAHRUM BIRAKILDI”
İletişim Başkanlığı’na bağlı faaliyet gösteren atanmış Basın Kartı Komisyonu ve keyfi uygulamalarla 600’den fazla gazetecinin basın kartından mahrum bırakıldığını vurgulayan Bilgin, yıpranma hakkının basın kartı şartına bağlanması, gerek bu gazetecilerin, gerekse de henüz basın kartına başvurmamış, veya kartını bekleyen genç gazetecilerin haklarının gasp edildiğini kaydetti.
Bir an önce meslek örgütlerinin basın kartlarını verebilmesinin önünün açılması veya en azından eskisi gibi meslek örgütlerinin, sendikaların ağırlıklı oldukları ve seçimle belirlenen özerk bir Basın Kartı Komisyonu oluşturulması gerektiğini belirten Nazmi Bilgin, “Bir kamu görevlisi ve onun etrafında oluşturulan atanmış bir komisyon kimin gazetecilik yapabileceğine karar veremez” dedi.
“GAZETECİLER VE ÖRGÜTLERİ DAYANIŞMA GELİŞTİREBİLMELİ”
Gazeteciler Cemiyeti’nin Türk basınının sorunlarıyla ilgili önerileri olduğunu söyleyen Bilgin, “Medya kuruluşları arasında diyalog ve dayanışma içerisinde basın sektörünün ve gazetecilerin sorunlarının giderilmesine yönelik çabalarımız devam edecektir. Gazeteciler ve örgütleri dayanışma geliştirebilmeli” dedi.
10 Ocak 1946’da kurulan Gazeteciler Cemiyeti’nin Türkiye’nin en eski medya sivil toplum kuruluşu olduğunu hatırlatan Bilgin, medya mensuplarının örgütlerinin ve sendikaların tüm sektörü ilgilendirdiği kadar halkın anayasal haber alma hakkının önündeki engellerin ortadan kaldırılması için “eşitler arası” bir dayanışma platformunda buluşup ortak gayret göstermeleri gerektiğini vurguladı.
Yeni internet düzenlemesinin iptaline dönük hukuki yollara başvurulması ve yapılan başvuruların takibinin sağlanması; salgın kapsamında basın sektöründe ücretsiz izin ve kısa çalışma uygulamalarının önüne geçilmesi, basın çalışanlarının sosyal ve ekonomik hak kaybına uğramaması için gerekli önlemlerin alınması taleplerini yineleyen Bilgin, şunları kaydetti:
“Yargının siyasallaşması ile bağlantılı gözaltına alınan ve tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması için uluslararası hukuk yollarına ve insan hakkı mekanizmalarına başvuru yapılması; gazetecilerin tutuksuz yargılanması yönünde adımlar atılması; BİK ve RTÜK tarafından kesilen cezalarda yürütmenin durdurulması amacıyla yerel hukuk yollarına başvurulması; Basın Ahlak Esasları mevzuatında değişikliğe gidilerek terör, milli güvenlik, kişilik haklarına saygı gibi muğlak maddelerin güncellenmesi ve internet platformlarında çalışan gazetecilerin mesleki statüsünün büro işkolundan basın, yayın ve gazetecilik işkoluna alınması böylece özlük haklarına sahip hale gelmeleri en önde sorunlardır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.