Başhekim Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, AA muhabirine, son teknolojiyle donatılan hastanenin bölgeye hitap ettiğini söyledi.

9 Ekim'de hasta kabulüne başladıklarını hatırlatan Çetinkünar, 24 saat esasına göre hizmet verildiğini ifade etti.

Gaziantep'in ve bölgenin bu donanıma sahip bir hastaneye ihtiyacının olduğunu belirten Çetinkünar, şunları kaydetti:

"75 binin üzerinde ayakta poliklinik hizmeti verildi ve yaklaşık 25 bin hastamız da acil hizmetlerinden faydalandı. 1820 hastamız ise yatarak tedavi gördü. Şu an hastanemizde 600 civarında yatan hastamız var. Bütün alanlarımız aktif olarak faaliyete geçti."

İl dışına hasta sevkleri azalacak

Çetinkünar, daha önce kentte ve bölgede tedavisi mümkün olmayan hastaların büyük şehirlere sevk edildiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Özellikle kanser hastalarının ilimizden ve çevre illerden diğer büyük illere sevki konusunda çok büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Şehir hastanemiz bu anlamda barındırdığı kanser tanı ve tedavi merkezi sayesinde il dışına sevkleri azaltmak gibi bir misyona sahip. Bu tür hastaların bütün tanı ve tedavilerinin şehir hastanesi bünyesinde olmasına olanak sağlıyoruz. Bu açıdan şehrimiz ve bölgemiz şanslı bir konuma gelecek. Özellikle ilimizde ve bölgemizde kamu hastanelerinde olmayan onkolojik hastaların tanı ve tedavisinde kullanılan cihazlar da hastane bünyemizde faal duruma geçti."

"Burası adeta bir yaşam alanı"

Çetinkünar, hastanenin yeni açılmasından dolayı bazı eksikliklerin olduğunu, bunun için hasta, refakatçi ve sağlık personeliyle sık sık sohbet ederek eksiklerin giderilmesi noktasında çalıştıklarını ifade etti.

Oldukça güzel tepkiler aldıklarını dile getiren Çetinkünar, "Çok büyük bir hastane. Bölgenin hiç alışık olmadığı büyüklükte. Burası adeta bir yaşam alanı. Kocaman caddeleri var. Bunlara sağlık caddesi adını verdik. Hastalarımız ve refakatçileri çok mutlu şekilde buradan ayrılıyor. Bize bu şekilde geri dönüş yapıyorlar. İlk iki hafta biraz çalışanlarımız zorlandı ama şimdi alıştılar." dedi.

Çetinkünar, hastanenin içinde çocuk oyun alanları, kütüphaneler, günlük ihtiyaç duyulan alışveriş yerleri gibi sosyal donatı alanlarının da oldukça ilgi çektiğini anlattı.