Geçmişin Çığlığı, Geleceğin Uyarısı: Ergenekon'un Perdesi Aralanıyor!

Geçmişin Çığlığı, Geleceğin Uyarısı: Ergenekon'un Perdesi Aralanıyor!

"Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki; Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların Kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi incelemelidir.

"Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki; Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların Kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi incelemelidir.Çünkü bu kabil işlerle ciddi olarak meşgul olacak adamlar arasında, Bu cevher bulunmazsa, o millet çok belaya düşer."Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, 15-20 Ekim 1926, Ankara...Ben bir gazeteciyim; suçlamaları manşet yapıp savunmaları gölgede bırakanlardan olmadım, olmayacağım.Ergenekon davaları, Türkiye'nin yakın tarihine kazınmış bir yara; adaletin değil, algıların sahnesi oldu.O sahnede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Dosya No: 2009/191 ile görülen davada, Tutuksuz sanık gazeteci Hayrullah Mahmud Özgür'ün 21 Mayıs 2013'teki savunması, bugün bir kehanet gibi yankılanıyor.O dönemde "hayal ürünü" diye küçümsenen sözleri, 2025'in Türkiye'sinde gerçeğin izlerini taşıyor.Bu savunma, bir gazetecinin feryadı değil, Türk Milleti'nin geleceğine dikilmiş bir uyarı levhasıdır.Özgür, savunmasında (https://www.odatv.com/siyaset/cianin-cektigi-erdogan-cdsini-izledim-sanik-oldum-37437), Ergenekon iddianamesinin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kisvesi altında laik cumhuriyeti tasfiye etmeyi, Türkiye'yi parçalamayı ve "Neo-Sevr" planını hayata geçirmeyi hedefleyen bir kurgu olduğunu iddia etti.2004'te sızdığı söylenen "gizli protokol"ü deşifre etti:Türkiye'nin AB üyelik süreciyle oyalanması, Ortadoğu ve Kafkaslarla bağlarının koparılması, Kürt devleti kurulmasının desteklenmesi, laiklik ve Türklük kavramlarının baskılanması, federalizme kapı aralanması...Özgür, Silivri'deki davaların "istihbari dedikodular"la örülü bir oyalama olduğunu, asıl amacın bu planları gizlemek olduğunu savundu.Bugün, 2025'te, Özgür'ün uyarılarının izlerini görmek sarsıcı.Suriye ve Irak'taki özerk yönetim hareketleri, Osman Baydemir'in o yıllarda dillendirdiği "Büyük Kürdistan Birliği" söylemiyle örtüşüyor.AB üyelik süreci, bitmeyen vaatlerle bir serap gibi.Laiklik ve ulusal kimlik üzerine baskılar, federalizm tartışmaları...Bu gelişmeler, bir "protokol"ün parçası mı, yoksa jeopolitik bir satranç oyununun sonucu mu?!Cevap ne olursa olsun, Özgür'ün sözleri bir komplo teorisinden çok, bir yol haritasının ipuçları gibi duruyor.Türk Milleti'ne Uyarı: Ne Ders Çıkarmalıyız?!
Atatürk'ün 1926'da, Nutuk'ta Türk Milleti'ne seslenirken söylediği o muhteşem söz, bize rehber:
Liderlerimizi, yöneticilerimizi, "bağrımıza bastığımız" herkesi vicdan ve karakter süzgecinden geçirmeliyiz.Ergenekon, bir yargılama değil, bir uyarıydı.Türk Milleti olarak, birliğimizi, laikliğimizi ve bağımsızlığımızı tehdit eden planlara karşı uyanık olmalıyız.Özgür'ün savunması bize şunu öğretiyor:Adalet, suçlamaların gölgesinde değil, savunmaların ışığında aranır.Hakikati manşetlerin cazibesine kurban etmeyelim.Algı oyunlarına kanmayalım; "gördüklerimizin yarısına, duyduklarınızın hiçbirine" inanmayalım.Türkiye'nin geleceği, ancak bilinçli, birleşik ve Atatürk'ün çizdiği yolda kararlı bir duruşla korunabilir.Cevap'ını arayan soru şu:Bu çığlığa kulak verecek miyiz, yoksa bir kez daha gölgelerin peşine mi düşeceğiz?!Hasılı:

Freud, "Medeniyetin ilk şartı adalettir" der.
"Milli Şair" Mehmet Akif Ersoy, eşsiz eseri "İstiklal Marşı"nda "Korkma" diyor!
Korkmadık, korkmuyoruz!
Bu bağlamda, Neo Fetret Devri'nde "Türk yoktur, devlet çöktü" diyenlere ve/veya "Neo Mandacılar" her kimse bu cevap onlaradır:
Yüce Türk Milleti'ne;
Ben Devlet'im!
Ben Millet'im!
Ben Atatürk'üm!
Biz Atatürk'üz!
Ezcümle:
Tarihte yaşayan Atatürkler adına diyoruz ki:
"Lütfen siz Fransızcasını yazar mısınız?!
Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir!"
"Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
İmza: Atatürk
Nokta.
Cüneyt Şaşmaz

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler