Berat Onur
Global Ekonominin K Dalgası Sorunsalı
Sovyet zindanlarında Stalin tarafından hapsedilmiş ve sonra da kurşuna dizilerek infaz edilmiş bir iktisatçıdan bahsedeceğim. 20.yüzyılın en büyük istatistiksel ekonomi dehalarından biri olan Kondratiyev’in ismi yine ekonomi aleminde gündeme düştü.
Bu talihsiz iktisatçı, kısaca K dalgası olarak literatürde yer edinmiş olan kuramsal yaklaşımını bilimsel olarak da istatistik ile ispat edebilmiştir. Ancak o zamanki Stalin yönetimindeki Sovyet ikliminde, bu ispat, kendisini ölüm cezasına kadar götürmüştür.
Çünkü K dalgası modellemesi ile ortaya çıkardığı önemli sonuçlardan birisi de piyasa ekonomisinin tabiatı gereği durağan olmadığıdır. Ona göre piyasada inişlerin ve çıkışların oluşması da doğaldır. Marx’ı da yalanlamamış olan Kondratiyev, fiyat hareketlerinin karmaşık bir üretim, sermaye ve emek ilişkisi içinde olmasının inkar edilemeyeceğini ispatlamıştır. Bunun yanı sıra teknolojik ve sosyal gelişmelerin sayesinde kapitalizmin kendini yeniden yorumlayarak yani bir bakıma mutasyona uğratarak evrimlemeyi de gerçekleştirebildiğini ortaya koymuştur.
Bu yaklaşım tabi ki Stalin ve yüksek Sovyet’teki siyasetçileri rahatsız etmiştir. 1929 Büyük Depresyonu sonrası Kapitalizmin çöküşünün yakın olduğuna dair Sovyetler’de büyük bir propaganda yapılmaktaydı. Bilimsel modelleme ile piyasa ekonomisinin çökmek yerine inişli çıkışlı dalgalar yaşayan ama yine de kendini düzelterek, öğrenerek ve evrimleyerek yoluna devam edebildiğini savunan birinin hem de Marxist ideolojiden gelmiş olmasına en ağır cezayı da kesmiş oldular.
Küreselleşen ekonomi dünyasında ne zaman bir sarsıntı olsa ya da kriz ihtimali belirse, yine K dalgası tartışmaları alevlenir.
Kondratiyev kapitalist sistemin belli bir zaman aralığında inişler ve çıkışlar yaşadığını savunmuştur. Bu sürecin her birine K dalgası adı verilir.
İlk bulguları bu dalganın 50-60 yılda bir kriz ürettiğini söylese bile, araştırmalarını daha da derinleştiremeden hapse yollandığı için zaman dilimi konusunda kesin bir bulgu ortaya koymamıştır. Özellikle Altın, Petrol fiyatlarını da baz alan yeni ve daha kapsamlı bir modellemeye ihtiyaç olduğunu hapisteyken kızına yazdığı mektuplarda bahsetmiştir.
1929 yılında yani daha hapse girmemişken, kendisi zaten K dalgasının dip noktasına ulaşıldığını göstermiş ve bunun 1870’lerde başlayan Uzun Depresyon döneminin ardılı dip noktası olduğuna işaret etmiştir.
Şimdi ise; acaba aynı modelleme mantığı ile bakılırsa 1970’lerdeki Petrol Krizi mi yoksa 1987’deki hisse piyasası çöküşü mü, 1929 Büyük Depresyon ile başlayan yeni dalganın dip noktasıdır konusu tartışılmaktadır. Nedeni de aslında bugüne ışık tutabilmektir.
Şayet 1970’lerin sonundaki Petrol Krizi, K dalgasının dip noktası ise, 2008 krizi için sonraki dalganın dip noktası demek mümkün olabilir mi? Yoksa küresel sistem daha dibi görmedi mi?
1930’lardaki imkanlara kıyasla bugün çok gelişmiş bilgisayarlarla daha keskin istatistiksel modellemeler yapmak mümkündür. Kondratiyev’in açtığı yolda yapılan analizlerle aslında cevabı aranan soru ise küreselleşmiş piyasa ekonomisi sisteminin nasıl bir evrimleşme ile yoluna devam edeceği konusudur.
Evrimleşme, mutasyon canlılar için ne kadar geçerli olursa olsun, her canlının ölümü tadacağı da bir gerçek ise; belki de asıl soru dünyayı kısa sürede ekolojik olarak mahveden küresel ekonomik sistemin artık ömrünün sona ermesi nedeniyle yerine gelecek sistemin nasıl tanımlanması gerektiğidir.
Öyle ki, yeni ekonomik modelin hem şu ana kadar dünyaya verilen tahribatı geri döndürebilmesi hem de daha tabana yayılmış bir refah artışı sağlaması gerekecektir.
2008 krizinde komaya girmiş ekonomik sistemi, para politikaları ile yaşam destek ünitesine bağlamış olan karar vericiler, yeni sistemin dizaynı konusunda elini çabuk tutsa iyi olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.