Gözler İYİ Parti'de!
Kısa süre önce İYİ Parti’den istifa eden Prof. Dr. Bahadır Erdem, yerel seçimlerde iş birliği konusunda karar verilecek olan İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı öncesinde 'son fırsat' uyarısında bulundu.
İYİ Parti’de Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı olarak görev yapan ve geçtiğimiz günlerde istifa eden Bahadır Erdem, Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinin ardından yerel seçimlerde iş birliği konusunun görüşüleceği İYİ Parti GİK (Genel İdare Kurulu) toplantısı öncesi sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
"TEK UMUT İŞ BİRLİĞİ"
Erdem açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
- Bilindiği üzere İYİ Parti cesurlar hareketi olarak yola çıkmış, Türk siyasetinin sıkışmışlığı arasında ezilen milletimize bir nefes, bir yol olmak için kurulmuştur. Sayın Genel Başkan Meral Akşener ve değerli GİK üyeleri ve İYİ Parti teşkilatı ile birlikte, geçtiğimiz 3 yılda, ‘koltuk değil ayakkabı eskitiyoruz’ diyerek memleketimizi gezdiğimiz günlerde milletimize her dokunuşumuzun, hangi partili olursa olsun muhalif seçmene nasıl bir umut olduğunu hep birlikte gördük, şahitlik ettik.
Advertisement: 0:15
- Ve bu vesile ile de milletimizin gönlünde yer sahibi olduk. Akabinde yaşanan seçim süreci maalesef başarı ile sonuçlanmamış olsa da unutulmamalı ki milletimizin hatırı sayılır oranda bir kısmı muhalefet partilerine oy vererek, onların haklarını savunma sorumluluğunu muhalefete teslim etmiştir. Bu sorumluluk vesilesi ile ‘gücü arttıkça daha da vurdumduymazlaşan’ mevcut tek adam rejimi karşısında muhalif seçmenin tek umudu hala daha CHP ve İYİ Parti’nin mantık, akıl ve adil bir çerçevede yapacağı iş birliğine bağlıdır.
"ÖNÜNÜZDE SON BİR FIRSAT VAR"
Prof. Dr. Erdem açıklamasına şöyle devam etti:
- Sayın Genel Başkan Meral Akşener; Seçimden sonraki süreçte sizinle her yüzyüze görüşmemizde partiler arası iş birliğinin devamının kıymetini, özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerinin muhalefette kalmasının seçmen nezdindeki moral ve bir sonraki seçimin motivasyonu için çok ama çok önemli olduğunu defaatle belirttim. Siz de her defasında beni dinlediniz ve düşüneceğinizi belirttiniz. Devam sürecindeki söylem ve eylemler bu düşüncemi onaylar nitelikte olmadığı için partiden ayrıldım. Ve fakat bugün sizin ve GİK üyelerinin önünde son bir fırsat var.
- Alacağınız karar ile sadece İYİ Parti’nin ya da İYİ Parti seçmeninin kaderini belirlemeyeceksiniz. Tüm muhalefet seçmeninin önümüzdeki genel seçimlere kadar nasıl bir Türkiye’de yaşayacağı yani geleceği sizin elinizde. Maalesef kutuplaştırılan ülkemizde seçimlerde taraflar keskin bir şekilde ikiye bölünmüş dolayısıyla da kaybedilecek bir puan bile çok ama çok kıymetli hale gelmiştir. İYİ Parti Genel İdare Kurulu’ndan olası çıkabilecek 81 il ve ilçelerinde seçimlere müstakil girme kararı sonucunda mevcutta muhalefette olan birçok il ve ilçe belediyesinin oy bölünmesi sonucunda AKP’ye bırakılma ihtimali oldukça güçlüdür.
"UMARIM AYNI HATA YAPILMAZ"
Prof. Dr. Bahadır Erdem son olarak şunları dile getirdi:
- Bu çerçevede düşünecek olursak, bir hukuk hocası, bir aile babası, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve eski bir yol arkadaşınız olarak sizlerden ricam muhalefetin büyük çabalarla sahip olduğu ve çok kıymetli olan bu güç birliğinden yana tavır koymanızdır. Tabii ki her daim söylediğim ve doğru bulduğum üzere İYİ Parti müstakil bir partidir ve kendi adaylarını çıkarma hakkına da sonuna kadar sahiptir. Bu vesile ile söz konusu çağrımın yanlış anlaşılmaması üzere altını çizerek şunu vurgulamak isterim. İş birliği ile her zaman kastettiğim paydaş partilerin akılcı ve adil bir iş birliğinde uzlaşmasıdır.
- Dolayısı ile en azından İstanbul ve Ankara gibi önemli büyükşehirlerde, oy bölünmesi sonucunda kaybedilmesi neredeyse kesin olan ilçeleri kapsayacak şekilde yapılacak bir iş birliği emin olun her kesimi tatmin edecek, böylece çözüm bulunmuş olacaktır. Muhalefet seçmenine ülkeden ümidi tümüyle kestirerek ve siyasetten nefret eder hale getirerek hiçbir partinin ülkenin gelecekteki ümidi haline gelmesi mümkün değildir. Bile bile muhalif seçmene şehrini kaybettirmek hiçbir siyasi partiye güç ya da itibar sağlamaz.
- Bugün için en önemlisi AKP ve ortaklarının ülkeyi içine soktuğu bu sıkışmış siyasi rejimde İstanbul, Ankara ve birçok ili yeniden muhalefetin kazanmasını elbirliği ile çalışarak sağlamaktır. Son olarak tekrar vurgulamak isterim. Önümüzdeki yerel seçim sadece bir yerel seçim değildir. 27 Mart 1994’teki yerel seçimde yaşanan bölünmenin doğurduğu sonucun bugün ülkenin başına neler açtığı apaçık ortadayken umarım tekrar aynı hata yapılmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.