Erdoğan’ın, seçimi, liderliğine ilişkin bir referanduma dönüştürdüğü belirtilerek ‘soğan fiyatlarının Erdoğan’ın sonunun başlangıcı olabileceği’ savunuldu.

Simon Tisdall imzalı yazı şöyle:

“Soru şu: Erdoğan bu sonuca nasıl tepki verecek? 2003’ten beri Türk siyasetinin egemen figürü Erdoğan yenilmeye alışık değil. Eleştiriye katlanamıyor.

Erdoğan suçlanmayı hak ediyor çünkü AKP’nin kampanyasını kendi yürüttü. Tarafsızlık oyununu bir kenara bırakarak cumhurbaşkanı olarak konumundan istifade etti… AKP’nin kazanmasının ulusal beka meselesi olduğunu söyledi ve muhaliflerin teröristlerle aynı ligde olduğunu iddia etti. Christchurch’teki cami saldırılarının görüntülerini paylaşarak bunların Batı’nın Müslümanlara ve Türklere karşı bir kampanyanın parçası olduğunu söyledi.

Seçim sonuçları 2016’daki darbe girişiminden sonra Türkiye siyasetinde en büyük şok. O zaman Erdoğan ‘toplu tutuklamamalar’la yanıt vermişti… Darbe girişimini gücünü artırmak için kullandı.

Şimdi de böyle bir yanıt beklenebilir tabii büyük olasılıkla aynı ölçütte değil. Geçmişte olduğu gibi AKP muhaliflerine ‘bükülebilir bir yapıda olan yargı’nın yardımı sayesinde dava açacak ve göreve gelmelerini engellemeye çalışacak. Özellikle de ülkenin güneydoğusundaki Kürt bölgelerinde. HDP’nin PKK’yla işbirliğini yaptığını savunuyor…

HDP’nin karizmatik lideri Selahattin Demirtaş’ın kaderi ders niteliğinde. Demirtaş 2016’dan beri hapiste. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tahliyesini istiyor ama bu istek görmezden geliniyor.

Erdoğan’ın ordu, hükümet, mahkemeler üzerindeki egemenliği, bağımsız gazetecilelerin araştırma yapmalarını engelliyor. Şimdi de gücünü daha fazla artıracak.

Bütün bunlar ışığında ana muhalefet partisi CHP’nin Ankara ve başka kentlerde seçimi kazanmasını daha da kayda değer kılıyor… CHP’nin başarısı bütün muhalefet partileri için itici güç olacak. Ve, Türkiye’de, geçen yıl neredeyse ölü ilan edilen demokrasinin mezardan çıkarılabilmesi konusunda yeniden umutların yeşermesine neden olacak.

Bu, Erdoğan için sonun başlangıcı mı? Yanıt vermek için erken. 2023’e kadar seçime girmeyecek. Görevde kalmasını sağlayacak oyu defalarca aldı. Temel desteği olan kırsaldaki destek yüzde 44’le yerinde duruyor. Ancak, onun gücünün yetmediği bir joker (beklenmedik olay) var: ekonominin durumu ki bu hafta sonundaki seçimlerde belirleyici unsur oldu.

Erdoğan’ın faiz artışlarına engel olma çabası, artan borçları gözardı etmesi Türkiye’yi resesyon sürecine soktu. Hızla artan gıda fiyatları her yerde siyasetçiler için sorun oluşturur – büyük bir Türk sultan için bile.

Soğan fiyatları Erdoğan’ın sonunun başlangıcı olabilir.”