Güçlü bir muhalefet olmadan güçlü bir devlet olmak çok zor. Muhalefet demek denetim mekanizması demektir bir anlamda. Neyin nerde nasıl yapılması gerektiği konusunda alternatif fikirler sunabilmek ve yeri geldiğinde verilen tepkinin mevcut yöneticiler tarafından kabul edilmesini sağlamaktır güçlü muhalefet. Güçlü muhalefet her kesim, her fikir, her meslek kolundan insanların haklarını, fikirlerini, sosyolojik ve ekonomik şartlarını değerlendirmek için gayret etmelidir. Kimseyi görmezden gelmemeli, hadi bu seferlik olsun dememelidir.

Türkiye'de muhalefet, demokratik bir sistem içinde önemli bir rol oynar. Muhalefet partileri, hükümetin politikalarını eleştirebilir, alternatif politika önerileri sunabilir ve vatandaşların farklı görüşlere sahip olmalarını temsil edebilir. Türkiye'de muhalefetin önemine dair bazı ana noktalar:

Çoğulculuk ve Demokrasi: Muhalefet partileri, siyasi arenada çeşitliliği temsil eder. Farklı siyasi görüşleri savunarak, demokratik bir toplumda çoğulculuğu güçlendirirler.

Denetim ve Denge: Muhalefet, iktidardaki hükümetin eylemlerini denetler ve eleştirir. Bu, iktidarın gücünün kötüye kullanılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Muhalefetin etkin bir şekilde işlev görmesi, denge unsuru olarak işlev görmesine olanak tanır.

Halkın Farklı Görüşlerini Temsil Etme: Muhalefet partileri, toplumun farklı kesimlerinden gelen görüşleri temsil edebilir. Bu, siyasi sistemin daha kapsayıcı olmasına katkıda bulunur.

Politika Alternatifleri Sunma: Muhalefet, hükümetin politikalarına alternatif çözümler sunabilir. Bu, toplumun daha geniş bir perspektiften politika tartışmalarına katılmasına olanak tanır.

Toplumsal Katılımı Artırma: Muhalefetin varlığı, toplumsal katılımı artırabilir. Vatandaşlar, farklı siyasi seçenekleri değerlendirirken daha aktif bir şekilde siyasi süreçlere katılabilirler.

Ancak, muhalefetin etkin olabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekir. Bunlar arasında medya özgürlüğü, adil seçimler, şeffaf yönetim ve hukukun üstünlüğü gibi faktörler yer alır. Ayrıca, muhalefetin demokratik bir şekilde çalışabilmesi için iktidarla adil bir rekabet ortamının oluşturulması önemlidir.

Ülkemizde şartların eşit olduğunu düşünmüyorum ama şartların eşitliğinin bozulmasında ana muhalefet partilerinin yetersiz kaldığı ciddiyetsiz davrandığı da göz ardı edilemez bir gerçekliktir. Söz sahibi olan partiler kendi ideolojilerini benimsetmekten ziyade karşı tarafı kötüleyerek bir şeyler başarma yoluna gitmekte veya yine kendi ideolojilerini savunmaktan ziyade nispeten daha büyük partilerin savunuculuğunu, koruyuculuğunu üstlenerek gündemde kalmaya çalışmaktadırlar.

Zaten ülkemizde hükümet ve muhalefet çeşitlilik göstermiyor maalesef. Mevcut hükümetten olanlar ve diğerleri. Seçimden galip çıkmak için herkes bir araya gelebilir olmuş. İdeolojilerin tarzların veya düşüncelerin önemi yok. Medya ve ifade özgürlüğü konusunda endişeler var, ülkemizin ve dünyanın boğuştuğu savaşlar, doğal afetler, mülteci sorunları, ekonomik dar boğazların yanında en önemli siyasi tartışma laiklik ve İslam’ın rolü olmuş. Sanki yıllar geriye doğru gidiyor. Ama ülkemizin en büyük seçmen kitlesine sahip olan muhalefet partisi kendi içinde intikam, entrika savaşları veriyor. Değişim diyenler, değişenler, gidenler ve kalanlar yine aynı kişiler. Değişim gerçekleştiyse bize eskiden bu partide söz sahibi olmayıp ta şimdi söz sahibi olan kimi gösterebiliyorsunuz? Değişim istiyorsak tüm dinozorlardan kurtulalım. Hangi partiden olduğu fark etmeksizin yıllardır siyasetin içinde olup gerçek mesleğini unutan insanlar var. Siyaseti geçim kaynağı yapanlar var. Yahu yeter. Benim hakkımı arayamıyorsunuz lütfen gidin ve değişim başlasın. 20 yıldır aynı kişiler ülke yönetiyor diye eleştirirken, 20 yıldır aynı kişiler muhalefet ediyor diye eleştirmeye başlasın artık.

ANIL AKIN