Halepçeli Anne 34 Yıldır Kimyasal Saldırıda Kaybolan Çocukları Ve Kardeşlerini Arıyor
Irak'ta Baas rejiminin 16 Mart 1988'de Halepçe kentine düzenlediği kimyasal saldırıdan birkaç gün önce çocuklarını arkada bırakarak doğum için Süleymaniye'ye giden Şebnem Ali, saldırıda kaybolan 2 evladı ve 5 kardeşinin izlerini aramaya devam ediyor.
Irak'ta Baas rejiminin 16 Mart 1988'de Halepçe kentine düzenlediği kimyasal saldırıdan birkaç gün önce çocuklarını arkada bırakarak doğum için Süleymaniye'ye giden Şebnem Ali, saldırıda kaybolan 2 evladı ve 5 kardeşinin izlerini 34 yıldır çaresizce aramaya devam ediyor.
Irak savaş uçakları 34 yıl önce Saddam Hüseyin'in talimatıyla Halepçe halkının üzerine gaz bombaları yağdırdı. Kimyasal saldırı sonucu çoğu çocuk ve kadın 5 bin kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı.
Saldırının üzerinden yıllar geçse de katliamda yakınlarını kaybeden Halepçelilerin acısı dinmiş değil.
Saldırıda kaybettiği 2 çocuğu ve 5 kardeşinin izlerini hâlâ bulmaya çalışan Halepçeli anne Şebnem Ali de bu kişilerinden biri.
Şebnem Ali saldırı öncesi çocuklarını Halepçe'de nasıl bıraktığını ve sonrasında gördüklerini gözyaşları içinde anlattı.
"Anne ne olur beni bırakma, ben de seninle geleyim"
Kimyasal saldırıdan birkaç gün önce doğum için Süleymaniye'ye gittiğini belirten Ali, 2 çocuğunu Halepçe'deki kardeşlerinin yanına bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Ali, "16 Mart günü doğumdan sonra 11.30'da kendime geldim. Halepçe'de bıraktığım kızımı çok özlüyordum. Çünkü doğum için Süleymaniye'ye gelmeden önce eteğime yapışmış, 'Anne ne olur beni bırakma, ben de seninle geleyim' diye yalvarıyordu." dedi.
Henüz 1 yaşındaki oğlu Karzan ile 2,5 yaşındaki kızı Sara'yı kardeşlerine bırakan Ali'nin eşi ise o dönemde Irak'ın güneyinde askerlik görevini yapıyordu.
Halepçeli anne, "Süleymaniye'de hastaneye yattıktan sonra Halepçe'nin bombalandığını duydum. O halimle gitmek istedim ancak tüm yolların kapalı olduğunu söylediler. Hangi taksiciye söylesem gitmenin mümkün olmadığını anlattılar. O zaman Süleymaniye ile Halepçe arasındaki Zelim Köprüsü'nü patlatmışlardı. Halepçe ile bağlantı kalmamıştı. Çaresizce Süleymaniye'de kaldım." diye konuştu.
"Keder ve acılar içinde kaldım"
Halepçe'de katliamın olduğu 16 Mart'ta kaldığı hastaneye çok sayıda yaralı asker getirdiklerini, bu sırada eşinin de askerde olması nedeniyle içini bir korku kapladığını dile getiren Şebnem Ali, çocuklarına kavuşma çabasını şöyle anlattı:
"Güneyde askerlik yapan eşim İran-Irak Savaşı nedeniyle bu tarafa getirilmişti. O gün çok özlediğim kızım ameliyat sonrası uyanmama neden oldu. Kızımı görmeyi çok istiyordum. Zelim Köprüsü'ne gittiğimizde, yolun olmadığını söylüyorlardı. Ne yazık ki ben keder ve acılar içinde kaldım, onlardan ise hâlâ bir haber yok."
"Annenin evladından haberi yoktu, kardeşin kardeşten"
Saldırıdan sonra eşinin çocukları ve kardeşlerinin kaldığı eve gittiğini söyleyen Ali, "16 Mart günü yaşanan felaket o kadar büyüktü ki annenin evladından haberi yoktu, kardeşin kardeşten. O zaman eşim askerdi. İran Halepçe'den çekildi ve Baas rejimi eşimi ön cepheye gönderdi. O da Halepçe'de kardeşlerim ve çocuklarımızın kaldığı eve gitti. Evde her şey olduğu gibiydi ancak kimse kalmamıştı." dedi.
Şebnem Ali kimyasal saldırıdan sonra Halepçe'ye gittiğinde karşılaştığı korkunç tabloyu ise şu sözlerle anlattı:
"Halepçe'ye gittiğimde hiçbir şey aynı değildi. İnsan cesedi ve hayvan leşlerinin kokusu birbirine karışmıştı. Yerde ölü kuşlar. O gün gördüklerimi yaşadığım sürece unutmayacağım. Halepçe'nin ölüm saati hiç unutulmayacak."
Yakınlarını kaybedenlerle kurduğu derneğin başkanlığını yürütüyor
Iraklı anne, 2 çocuğu ve 5 kardeşinin Baas rejimi tarafından Enfal operasyonları kapsamında bilinmeyen yerlere götürüldüğünden şüpheleniyor.
Hâlâ o tarihte Halepçe'de bulunanlara çocuklarını ve kardeşlerini gören olup olmadığını sorduğunu söyleyen Ali, şöyle devam etti:
"Süleymaniye'de tanıdıklarımızdan biri, Baas rejimine ait kurumlardan birinin önünde kardeşlerimden birinin çocuğumun elini tutarken gördüğünü anlattı. Baas rejiminin subaylarından biriyle evlenen bir komşumun oğlu, bana oğlumu ve kardeşimi Baas askerlerine ait bir pikapta gördüğünü anlattı. Bunu duyduktan sonra her gün Baas rejimine ait askeri karargahlara gidip çocuklarımın akıbetini sordum. İçlerindeki Kürt subaylardan biri 'Anneciğim lütfen buradan git yoksa sen de Enfal kurbanı olursun.' dedi. Ben yine aramaya devam ettim ancak hiçbir netice alamadım."
İki çocuğu ve 5 kardeşini 34 yıldır aramayı sürdüren Şebnem Ali, kendisiyle aynı acıyı yaşayanlarla kurduğu derneğin de başkanlığını yürütüyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.