Haluk Bilginer’in dönüşü muhteşem oldu! Yeni dizisi çok beğenildi

Haluk Bilginer’in dönüşü muhteşem oldu! Yeni dizisi çok beğenildi

Baba dizisi dün gece iddialı ama yorulmuş dizileri kolayca geçerek müthiş bir açılış yaptı ve günün en çok izlenen dizisi oldu.

Ay Yapım’ın yeni ve en çok da Haluk Bilginer’in varlığı sebebiyle iddialı dizisi Baba dün akşam başladı. Ay Yapım’ın şu an ekranda seyirci kovalayan üç dizisi var; Yargı, Üç Kuruş ve geçtiğimiz hafta başlayan Oğlum. Diziyi Ekin Atalar ve Gökhan Horzum yazıyor. Yönetmen koltuğunda ise Çağrı Bayrak oturuyor. Her yaştan seyirciyi hedefleyen dizinin iki ağır topu var. Haluk Bilginer ve Tolga Sarıtaş…

Baba dizisinde, bir Anadolu kasabasında yaşayan Saruhanlı ailesinin kendi hallerindeki sakin hayatlarının trajik bir olayla değişmesi anlatılacak. İlk bölümde ailenin yaşama biçimine ve değer yargılarına tanıklık ediyoruz. Ailenin yaşadığı evin ilk kez göründüğü sahnede aklıma benzer bir yaşam biçimine eleştiri getiren Çatlak (yön: Fikret Reyhan) filmi geldi.

Haluk Bilginer’in canlandırdığı Emin Saruhanlı ailesinin direği. O müşfik baba görüntüsünün altında her şeyi kontrol ediyor, gözlüyor ve kimin hangi yoldan gideceğine karar veriyor. Oğlu Kadir’i canlandıran Tolga Sarıtaş ise ablasının hayırsız kocasını bıçakladığı için hapse girmiş, çıkmak üzere ve 4 yıl boyunca ziyaret edeni olmamış. Babası gelmediği gibi diğer kardeşlerinin gelmesine de izin vermemiş. Emin Saruhanlı namazında orucunda biri ve bir despot. Hapisten çıkıp eve gelen oğlunun onunla karşılaştıktan sonraki ilk sözleri, “aç pencereleri de azıcık hava girsin içeri” oluyor çünkü bu adam “her şeyi ben bilirim” diyerek karısının ve çocuklarının hayatını karartmış, onları nefessiz bırakmış.

Hayatının bir döneminde Emin Saruhanlı’ya rastlamamış kimse yoktur. Bu eski usul adamlardan hala çok var. Haluk Bilginer de karaktere epey inandırıcılık katıyor. Baba’nın bu ilk bölümünde seyircinin çoğunluğu kendi yaşamından izler, anılar, benzerlikler yakalayacaktır ancak dizinin yönü daha önce izlemediğimiz bir şeyi izleyeceğimizi düşündürmüyor.

Emin Saruhanlı’nın kimselere bahsetmediği çok ama çok zengin kardeşi öldüğünde aile sınıf atlayacak, ailedeki herkes para ve güçle sınanacak, zaten zengin olanlar ve zenginleşen Anadolulular arasında sınıfsal çatışmalar yaşanacak, aşk üçgenleri kurulacak vs. Ay Yapım dizilerinden alışık olduğumuz, televizyon dizilerinde daha önce defalarca işlenmiş hikayeler.

Haluk Bilginer çok iyi oynuyor ama Emin Saruhanlı o kadar da ilginç bir karakter değil, geçmişinin günahlarıyla başkalarını yargılayan sıradan bir despot. Beni ilk bölümde en çok etkileyen şey oğlu Kadir’in dramı oldu. Kardeşinin kocasını, kızcağıza işkence ediyor diye bıçaklayan ve 4 yıl boyunca kimsesiz gibi hapis yatan, hapisten çıktığında babasının duvar gibi suratıyla karşılaşan ve kız kardeşinin hala o adamla evli olduğunu öğrenen genç bir adam.

Rahmetli babam, “iki aslan bir ine sığmaz” diyerek askerden döndüğüm yıl evimi ayırmış, kendi düzenimi kurmama yardımcı olmuştu. Bu dizide en çok bunu izleyeceğiz; aynı ine sığmaya çalışan iki aslan… Bu bölümün ve sonrakilerde Emin Saruhanlı ile Kadir Saruhanlı cephesi en büyük çatışma alanı olacak. Kız kardeşinin işkenceci kocasını bıçaklayan Kadir’in adı tesadüfen konmamış sanki, parkta gezerken tesadüfen tanık olduğu bir olayda, sevgilisi tarafından dövülen bir kadını koruyan, o esnada adamı bıçaklayan ve nihayetinde hapse düşen Kadir Şeker’e bir gönderme gibi düşündüm.

Dizide başrol Haluk Bilginer ancak sanırım anlaşması gereği bölümün tamamında onu izlemek mümkün değil. Diziler bu kadar uzun sürüyorken oyunculuk mesleğine saygısı olan hiç kimse bölümün tamamında görünmek istemez zaten. Baba’da bolca karakter var, bu sezonun en geniş cast çalışması bu diziye yapılmış. Haluk Bilginer dümeni tutarken onlar da kürekleri çekecekler. Ben biraz şu dış ses olayına takıldım, diziyi ucuzlatıyor, olmasa da olurmuş.

Baba dizisi dün gece iddialı ama yorulmuş dizileri kolayca geçerek müthiş bir açılış yaptı ve günün en çok izlenen dizisi oldu. İlerleyen bölümlerde seyircisi daha da artacaktır. Bu hikâye birkaç bölümde tükenecek bir iş değil, açılır genişler ve oyuncuları sayesinde yürür gider ama bu izlediğimiz şeyin 2022 model bir Yaprak Dökümü hikayesi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Reşat Nuri Güntekin bu eseri 1930 yılında yazmıştı. Aradan geçen 92 yılda toplumun moral ve ahlakı ancak bir adım değişmiş ki hala bu hikayeleri izliyoruz. Hatta bunu oyuncunun kariyeri açısından bakarak da söyleyebiliriz; Haluk Bilginer yine Alzheimer!

İzlediklerimiz değişmedikçe biz de değişemeyeceğiz. Ne diyeyim, iyi seyirler!

MURAT TOLGA ŞEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler