Hidrojen Boru Hatlarının Haritalandırıldığı Avrupa İnisiyatifine Türkiye'nin Katılması Önem Taşıyor
Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği Başkanı Yusuf Günay, "2053'te yenilenebilir enerjinin payı yüzde 69'a çıkarılacak. Yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki potansiyelini bir kez daha öne çıkarmıştır." dedi
Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği Başkanı Yusuf Günay, Türkiye'nin Cumhuriyet'in 100. yılına, "Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası" açıklayarak girdiğini belirterek, Türkiye'nin Avrupa enerji sisteminin doğal gaza bağımlılığını azaltmak ve temiz enerji dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla hidrojen boru hatlarının haritalandırıldığı European Hydrogen Backbone İnisiyatifi'ne katılım çalışmalarına hız vermesi gerektiğini bildirdi.
Günay, Türkiye'nin 2024'te yenilenebilir enerji çalışmalarına hız katacağını ve hidrojenin bu denklemde değerlendirilmesine yönelik çalışmalara devam edeceğini söyledi.
Hidrojen teknolojisinin geliştirilmesi amacıyla dünya genelinde geçen yıl sonunda 1,1 milyar dolar yatırım yapıldığını kaydeden Günay, bu yıl sonunda yatırımların artacağını ifade etti.
Günay, Türkiye'nin Cumhuriyet'in 100. yılına, "Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası" açıklayarak girdiğini belirterek, "Türkiye'nin Avrupa enerji sisteminin doğal gaza bağımlılığını azaltmak ve temiz enerji dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla hidrojen boru hatlarının haritalandırıldığı European Hydrogen Backbone İnisiyatifi'ne katılması çalışmalarına hız vermesi gerekiyor. Bizden önce AB'de 27 ülkeden 22'si stratejilerini açıklamıştı." diye konuştu.
Dünya genelinde 2023'ün hidrojen çalışmaları açısından verimli bir yıl olarak geçtiğine dikkati çeken Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yıl yıl içinde, Almanya, hidrojen stratejisinde 2. fazı açıkladı. Suudi Arabistan, AB üreticilerine davette bulundu. Davette dünyanın en büyük yeşil hidrojen üretim alanlarından birini oluşturuyor. 'Gelin, fabrikanızı Neom City ve çevresine taşıyın. Taşınma ve kuruluş maliyetinizi de ben karşılıyorum' diyor. ABD, kilogram başına 3,5 dolar teşvik ile yeşil hidrojen üretimini destekliyor. Almanya, 10 yıl fiyat garantili 10 milyar avro tutarında alım yapacağını duyurdu. AB, 800 milyon avroluk ilk yeşil hidrojen ihalesini yaptı. Nisan 2025'te 2,2 milyar avro daha ihale edilecek. Çin, hidrojen öncelikli yenilenebilir elektrik üretimi için yatırımları zirveye taşıdı. Güneş paneli üretiminde dünya tekeline dönüştü. AB, Brezilya’da 20 milyar avroluk hidrojen çiftliği kuruyor. Tüm bu gelişmeler yenilenebilir enerji ve sektörün yıldızı yeşil hidrojendeki müthiş büyümeyi ortaya koyuyor."
Günay, Türkiye'nin Güney Marmara Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Bandırma'da, Türkiye’nin ilk hidrojen vadisi projesinin 16 paydaşlı yapısı ve 28 milyon avro AB desteği ile hayata geçeceğini anımsattı.
Bu yıl Dubai'de gerçekleştirilen COP 28 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "2053 net sıfır emisyon" hedefine ilişkin bilgi paylaştığını anımsatan Günay, "Cumhurbaşkanımız toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55'e yükseldiğini duyurdu. Hidrojen Teknolojileri Stratejimizin uygulamaya alındı ve 2053'te yenilenebilir enerjinin payı yüzde 69'a çıkarılacak. Yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki potansiyelini bir kez daha öne çıkarmıştır. Şu anda, rüzgar ve güneş santralleri kurulu gücümüz yaklaşık 21 gigavat seviyesinde Almanya’nın sadece güneş enerjisi kurulu gücü 60 gigavat düzeyinde. her 1gigavat rüzgar enerjisi santrali kurulum kararını da 2 ay önce uygulamaya başladılar." diye konuştu.
Günay, cari açığın en önemli nedeninin enerji ithalatı olduğunu ve ithalatı azaltmanın en güvenilir yolunun yerli enerji kullanılması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, rüzgar enerjisi potansiyelimizi 150 gigavat olarak açıkladı. Temiz enerji kaynakları yeşil hidrojen üretiminde değerlendirilmeli. Yeşil hidrojen için özel üretim bölgeleri belirlenmeli, bu amaçla rüzgar ve güneş enerjisi kurumları ayrıca desteklenmelidir. Türkiye, AB'nin en değerli yeşil hidrojen tedarikçisi olabilir. Bu nedenle, AB'ye ait Avrupa Hidrojen Omurgası yapısı içine Türkiye de dahil edilmelidir. Yeşil hidrojen sektörünün sağlayacağı istihdam ayrıca değerlendirilmelidir. Buna yönelik yeterlilik ve beceriler için eğitim; genel yeşil hidrojen bilgilendirmesi sağlayacak etkinlikler, ulusal ve bölgesel organizasyonlar ile yayılmalıdır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.