"Horasan'dan İstanbul'a: Molla Cami" Etkinliğinde Şairin Hayatı Ve Eserleri Konuşuldu
Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde "Horasanlı Bir Alim, Sufi ve Şair: Molla Cami'nin Eserleri" sergisi açıldı
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığınca (TYEK), "Horasan'dan İstanbul'a: Molla Cami" programı düzenlendi.
Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'ndeki etkinlikte TYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Prof. Dr. Murteza Bedir, Doç. Dr. Ertuğrul Ökten, Doç. Dr. Kadir Turgut ve Prof. Dr. Mücahit Kaçar, Prof. Dr. Mehmet İpşirli konuşmacı olarak yer aldı.
Yılmaz, eserlerini her okuyuşunda hayranlık duyduğu isimlerin bulunduğunu belirterek, Molla Cami'nin de bunlardan birisi olduğunu söyledi.
Bu etkinlikleri geçmişe hürmetin ifadesi ve geleceğe bırakacakları mirasın taşıyıcısı gördüğünü ifade eden Yılmaz, "Bu etkinlikleri yapma amacımız, evlatlarımızın Batılı isimlerle işgal eden zihinleri, gözleri ve gönüllerine kendi kültür, inanç, medeniyet coğrafya havzamızdan iklimimizden neler bırakabiliriz derdidir." dedi.
"Hayatının geri kalanını İstanbul'da geçireceğini biliyoruz"
Prof. Dr. Murteza Bedir, Molla Cami'nin 15. yüzyılda yaşayan alim, mutasavvıf, şair ve mütefekkir olduğunu dile getirerek, "Çok yönlü bir isim. Çok yönlü isimler, bizim geleneğimizde çok yaygın bir biçimde var ama özellikle bu dönemde felsefenin, şeri ilimlerin, tasavvufi ve irfani geleneğin iç içe geçtiği önemli isimler mevcut. Özellikle Timur Horasan'ını, Maveraünnehir'ini daha iyi anlamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Ertuğrul Ökten de Molla Cami'nin erken yaşlarda ilim tahsil ettiğinin ve şiir söylediğinin bilindiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Timurlu dünyası şiir açısından çok zengin, şiirin kültürel atmosferi oluşturduğu biliniyor. Özellikle Herat'ta bu böyle olmuş. Tahsilinin ilk yıllarında Sadettin Teftazani ve Seyyid Şerif Cürcani kanalından gelen hocalardan ders aldığını biliyoruz. Bu geleneklerle karşı karşıya kalıyor. Timur, Semerkant'ta böyle bir ortam yaratıyor."
Prof. Dr. Mücahit Kaçar, Molla Cami'nin İstanbul'a gelirken Fatih Sultan Mehmet'in ölüm haberiyle geri döndüğünü anlatarak, "Fatih Sultan Mehmet ölmemiş olsaydı Molla Cami'nin hayatının geri kalanını İstanbul'da geçireceğini biliyoruz. Molla Cami şiirin teknik yönünü, faziletini, Kuran'la İslam'a uyumlu olup olmadığına, sevdiği şairlere, şirin ve şairin nasıl olması gerektiğine dair ayrıntılı bilgiler verir. Her birini uzun uzun ele alır." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kadir Turgut da Molla Cami'nin yaşadığı dönemde çok az kişinin elde ettiği itibara nail olduğunu, döneminin hükümdarlarından Fatih Sultan Mehmet ve Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Yakup'un kendisine önem verdiklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından el yazması eserlerinin yer aldığı "Horasanlı Bir Alim, Sufi ve Şair: Molla Cami'nin Eserleri" sergisi, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde ilgililerin beğenisine sunuldu.
Sergi, 13 Kasım'a kadar görülebilecek.
Molla Cami hakkında
Molla Cami, 15. yüzyılda en iyi Fars ve son Sufi şairlerindendir, Arap edebiyatı ve felsefede derinleşerek İran'ın büyük bilginlerinden biri oldu.
Tasavvuf felsefesi içinde önemli bilginlerden sayılmaktadır. Felsefe alanındaki etkinliğinin yanında Arapça şiirler yazmış, musikiyle ilgilenmiştir. Medrese eğitimi almış ve Ali Kuşçu ile matematik problemleri üzerinde durmuştur.
Sadece Maveraünnehir ve Horasan'da değil Hindistan'dan Balkanlar'a kadar uzanan geniş coğrafyada etkili olmuş, sultanların, alimlerin, mutasavvıfların ve şairlerin saygısını kazanmıştır.
Muhabir: Özlem Limon
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.