HPA Başkanı Dursun Yıldız : Ortadoğu’da Su, Petrol ve Ulusal Güvenliğin ayrı düşünülemeyeceği ortaya çıkıyor.
Bölgede son dönemde Su ve Petrol konusunda artan açıklamalar ile ilgili olarak SPD Hidropolitik Akademi Merkezi Başkanı Dursun Yıldız’ın değerlendirmelerde bulundu.
28 Nisan 2019 tarihinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Irak’ın Bağdat, Basra ve Erbil kentlerinde bir dizi görüşme yaptı.Bu görüşmelerden sonra Çavuşoğlu tarafından yapılan açıklamalarda “Türkiye’nin Irakla Su konusunda birlikte çalışacağı, iki ülke arasında ticaret hacminin geliştirileceği, “belirtti.
8 Nisan 2019 tarihinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan da Irak’la Su konusunu görüşmeler yapmak üzere eski bakan Veysel Eroğlu’nu özel temsilci olarak atamıştı. Bunun üzerine Irak dışişleri Bakan Yardımcısı Nizar al-Khairallah su konusunun Irak için stratejik öneme sahip bir ulusal güvenlik konusu olduğunu söylemiş ve bu heyeti bir an önce beklediklerini ifade etmişti.
Bölgede son dönemde Su ve Petrol konusunda artan açıklamalar ile ilgili olarak SPD Hidropolitik Akademi Merkezi Başkanı Dursun Yıldız’ın değerlendirmeleri şöyle:
“ABD’nin İran’a uygulayacağı petrol ihracatı kısıtından sonra petrolünün yaklaşık yarısını İran’dan ithal eden Türkiye yeni arayış içine girdi. Türkiye’nin Irak’tan ithal ettiği petrol 2015 yılından sonra azalarak yerini İran’da ithal edilen petrole bırakmıştı. ABD’nin İran’a ihracat yasağı tekrar Irak petrolünü değerlendirmemizi gerektirdi. Sn Çavuşoğlu’nun Irak ve Erbil ziyaretinin temel amacı bu.Türkiye Su konusunda Irak ile uzun zamandır diyaloğa dayalı bir süreci yürütüyor.Talep edildiğinde Irak’a daha fazla su bırakmaktan, Ilısu Barajı’nın doldurulmasını erteleme’ye kadar işbirliği anlayışı ile hareket ediyor.
Ortadoğu çok zor bir coğrafya. Uluslararası sistemin dönemsel zorlamalarının yanısıra savaş ve yıkımlar da bölge ülkelerini daha fazla işbirliğine zorlar oldu. Bugün gelinen durum bölgede su, petrol ve ulusal güvenlik konularında işbirliğinin zorunlu olduğunu gösteriyor. Ancak yine de zorluklar var .Örneğin Türkiye’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye ile ilgili güvenlik kaygıları sürüyor. Yine Kerkük petrollerinin statüsü Bölgesel Yönetim ile Irak Merkezi Hükümeti arasında itilaflı Irak’ın toplam petrol rezervlerinin yaklaşık %20 ‘si Kerkük’te. Ekim 2017 tarihine kadar günlük ortalama 300 bin varil boru hattıyla Ceyhan limanına ihraç ediliyordu.
Irak merkezi hükûmeti ile IKBY arasında çözülemeyen ihtilaflar nedeniyle Kerkük petrolü 1 yıldır Ceyhan limanına ihraç edilemiyor. İran'a uygulanan ambargolar sonrasında Türkiye rotasının önemi bir kez daha arttı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçleri, Haziran 2014'te Kerkük'ü terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarından koruma gerekçesiyle Irak ordusunun boşalttığı bölgelere konuşlandı. Kerkük ve petrol yatakları yaklaşık 3 yıl boyunca IKBY'nin denetiminde kaldı. IKBY, 25 Eylül'de gayrimeşru bağımsızlık referandumuna gitmesinden sonra Irak merkezi hükümetine bağlı ortak güçler Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere ortak operasyon düzenledi.
Merkezi hükümet, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde kontrolü sağladıktan sonra IKBY boru hattıyla Ceyhan limanına gönderilen Kerkük'ün ham petrol sevkiyatını da askıya aldı
Irak merkezi hükümeti, kendi kontrolündeki petrolü IKBY üzerinden ihraç etmeye yanaşmıyor ve bunu tek başına gerçekleştirmek istiyor. Ancak merkezi hükümetin bunu yapabilmesi için bir boru hattına ihtiyacı var.
Sn. Çavuşoğlu bu nedenle de Bağdat ve Basra’dan sonra Erbil’e uğrayıp görüşmeler yaptı diye düşünüyorum.
Biz SPD Hidropolitik Akademi Merkezi olarak bölgede Su,Enerji, Gıda Güvenliği konusunda bölgesel işbirliği ve kalkınma projelerine ihtiyaç olduğunu ileri sürüyoruz. Gelişmeler bizi doğruluyor. Bölgede iklim değişimi tehdidi daha etkili olmadan bu konularda karşılıklı faydaya dayalı işbirliği arayışlarının hızlanması gerekiyor.
Çünkü bölgedeki gelişmeler Su, Petrol ve Ulusal güvenliğin ayrılmaz bir şekilde içiçe geçtiğini ortaya koymaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.