"İlham Veren Adımlar" Kitabının Tanıtımını İmamoğlu Çifti yaptı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, “Büyüt Hayallerini” projesinin ilk ayağı olan “İlham Veren Adımlar” kitabının tanıtımını birlikte yaptılar.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, İBB İstanbul Vakfı tarafından yayına hazırlanan ve fikir öncülüğünü Dilek İmamoğlu’nun yaptığı “Büyüt Hayallerini” projesini; “İlham Veren Adımlar” kitabıyla başlattılar. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa Ekrem İmamoğlu ve Dilek İmamoğlu çiftinin yanı sıra, kitabı okuyan 15 genç kız çocuğu, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, İBB İstanbul Kültür Vakfı Genel Müdürü Perihan Yücel, annesi Suna Kıraç’ın hikayesini yazan İpek Kıraç ile İlham Veren Adımlar kitabına yazılarıyla katkı sunan; sanatçı, gazeteci ve yazarlar katıldı.
-İMAMOĞLU ÇİFTİ SAHNEYİ ÇOCUKLARLA PAYLAŞTI-
40 yazardan 40 ilham veren kadın hikayelerinin toplandığı “İlham Veren Adımlar” kitabını okuyan 15 kız çocuğuyla aynı sahneyi paylaşan İmamoğlu çiftinden ilk sözü; Dilek İmamoğlu aldı. Büyüt Hayallerini projesine; eğitimi demokratikleşmek, özgürleşmek, gelişmek için en değerli araçlardan olduğu için başladıklarını söyleyen İmamoğlu, “Dezavantajlı grup olarak gördüğüm kız çocuklarının eğitim konusu benim için her zaman öncelik olmuştur. En büyük arzumuz, çocuklarımızın özgüvenlerini güçlendirmek, emek verip, cesaretle ‘ben de yapabilirim’ demelerini sağlamak. Duygularını harekete geçirmek ve doğru yoldan gidenlerin başarılarına ortak etmek” dedi.
En büyük arzularının çocukların özgüvenlerini güçlendirmek, emek verip, cesaret aşılamak olduğunun altını çizen İmamoğlu, projenin hedefini şöyle açıkladı:
“En uzaktaki çocuğumuza kadar ulaşmak istiyoruz. Temel hedefimiz; bu projenin geliriyle pek çok kızımızın eğitimini desteklemek, onlar için yurtlar yapmak ve tüm çocuklar için kütüphaneler kurmak.
-HER ADIMI SEVGİYLE ATIN-
Çocuklara, hayatları boyunca seçecekleri yol ve mesleklerden daha önce mutlu olmayı keşfetmeleri tavsiyesinde bulunan İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hayatınızda ki her adımı önce sevgiyle atın. Dünyayı iyilikle büyütmek için sevginin evrensel gücüne inanın. Şunu unutmayın ki, öğrenerek, farkındalıkla dünyayı ve çevresinde ki her canlıyı, her nesneyi tanıyarak hayata duyarlılıkla devam etmek, bizleri gerçek bir birey yapar. Ancak, tek başına bu da yetmez. Paylaşarak, güvenerek birlik olmalı ve öyle çoğalmalıyız. Çünkü bilgi, ancak sevgiyle birlikte olduğunda gerçek meyvesini verir.”
-ENGELLER SİZİ YOLUNUZDAN ALIKOYMASIN-
Kitapta yer alan Türk kadınların hikayelerinin birçok çocuğa rehberlik etmesini istediğini de belirten İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hikâyenizi güzelleştirmek ve başarılı kılmak, hayata güzel izler bırakmak sizin elinizde. Attığınız her adımda karşınıza çıkabilecek engeller sizi yolunuzdan alıkoymasın. Bu engelleri; sizleri geliştiren, dönüştüren bir araç olarak görmenizi temenni ediyorum. Cesaretiniz ve tutkunuzla bu engelleri tek tek aşabileceğinize yürekten inanıyorum.”
EKREM İMAMOĞLU: “ÇOCUKLARIN SEVGİSİNİN VERDİĞİ UMUDU TARİFLEYEMEM”
“Kızlar harika görünüyorsunuz. Gözleriniz pırıl pırıl, ışıl ışıl aydınlatıyor” diyerek konuşmasına başlayan Ekrem İmamoğlu, “Çocukların sevgisinin insana verdiği umudu, cesareti tarifleyemem. Yani, bunu o kadar derin yaşıyorum ki” dedi.
Eşi Dilek İmamoğlu’nun, çocuk ve kadınların toplumdaki hak ettiği yere ulaşması için verilen mücadeleye çok önemsediğinin altını çizen İmamoğlu, “Elbette bizim, bunu gündeme taşımamızın bir nedeni var. Bence birinci sebebi ihtiyaç. Demek ki toplumda bu konuda sıkıntılıyız. Bunu gidermek zorundayız. Yıl 2021, yani 21. yüzyılın ortasına gidiyoruz; ama böyle bir sıkıntı var” dedi.
-HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK EKREM ABİ-
İmamoğlu, 2019 Yerel Seçim çalışmalarında, “Her şey çok güzel olacak” sloganının mimarı Berkay’ın kendilerine verdiği umuda da işaret ederek bunu, şu cümlelerle anlattı:
“Dilek, ‘dünyaya çocukların gözünden bakınca daha umut dolu, yaşanılası bir yer’ dediğinde, o umutla ilgili bir olay hatırlıyorum. O anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.Berkay’ı hatırlarsınız; seçim dönemimde otobüsümün önüne geçti ve otobüsümüzün ardından koşmaya başladı. Şimdi biraz daha büyüdü tabii, lise son sınıfta. Yani 14 yaşında ya da 15 falan Berkay, tam üç sene oldu. Uzun boylu da artık, genç, diyebiliriz. Elini sıkıp bize, ‘Her şey çok güzel olacak Ekrem Abi’ diye söylemesi, muazzam bir şey. Tariflemeye kalkıyorum; bunu nasıl hisseti bu çocuk! Bu çocuk bunu hisseti ve umut dolu bir şekilde, bize umut verme rolünü nasıl üstlendi! Bu, ayrı bir tariflenmesi gereken bir alan. O, dile getirdiği slogan müthiş. Yani, benim sevgili danışmanlarım ve arkadaşlarım alınmasın; ama bu kadar yaratıcı bir slogan herhalde olamaz. ‘Her şey çok güzel olacak’, müthiş. Yani, bazen bunu evde de konuşuyoruz Dilek ile bazen toplumla da paylaşıyorum. Ben her sabah, ‘Her şey çok güzel olacak’ diye uyanmayı çok benimsemiş birisiyim. ‘Her şey çok güzel oldu’ demek, bir insanın hayatında mümkün olmasını istemiyorum. Yani, o aslında hayatın durağanlaşması demek. O yüzden her şey çok güzel olsun. Bugün çok daha güzel olacak, daha iyisini yapacağız. Bu yönüyle, güzel kızlarımızın hayatında da her şey çok güzel olsun inşallah.”
-ANNEM OKUSAYDI ABİLERİNDEN BAŞARILI OLURDU-
Konuşmasında, eşi Dilek Hanım’ın sınır tanımayan mücadeleci kimliğine dikkat çekip, bunun yarattığı olumlu denetim mekanizmasına atıflar da yapan İmamoğlu, toplumun iyi bir yere gelmesinde, kız çocuklarının okutulmasının önemine değindi. İmamoğlu, kız çocuklarının çok iyi meslek sahibi olmalarının sağlaması gerektiğini, annesinin hayatından örnekler vererek şöyle anlattı:
“Annemin, hayatla olan mücadelesi ve aslında kız çocuklarının okuması için önemli bir çizgi. Önemli bir karakter. Niye? Ben bunu söylüyorum; annem ve biz bunu hep dertleştik, paylaştık. Çünkü, benim annem, 6 erkek çocuğun üniversite bitirdiği, bir kız kardeşinin de lise bitirdiği ailede hiç okul okumamış bir kız çocuğu. Yani, ilkokulu bile okumamış. Aslında okutma kültürü varken böyle bir tercihte bulunulmuş. Çünkü, evin üçüncü en büyük evladı ve okutulmamış. Annem okusaydı, bütün abilerinden ve bütün kardeşlerinden daha başarılı olurdu. Anneme kalsaydı çok başarılı bir doktor olurdu. Buradan anneme sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum; ellerinden öpüyorum. Bugün ikinci aşısını vurulmuş bu arada.”
-PROJENİN MİMARİ DİLEK-
“Büyük Hayallerim projesi, Dilek'in fikriydi. Bu hedef ve bu yolda yürüyor olması benim için muazzam” diyen İmamoğlu, kızları Beren ile olan ilişkisi ve gelişimini de anlattı. İmamoğlu şunları dedi:
“Çok fazla hayali var Beren'in. Aynı buradaki kız çocukları gibi. Hayallerini ne kadar canlı, ne kadar neşeli tuttuğunu; öğrenme arzusuyla güçlendirdiğini görüyorum, yaşıyorum. Özellikle son bir yılda, daha fazla vakit geçirme imkanı bulduk evde. Bu dönemde en etkileyici birinci sıra rol Beren'indi. Çünkü, her gün onu ve hayallerini dinlemek... Yani bir gün dans ederken, bir gün okuduğu kitaptan etkilenip onun ifadelerini anlatırken, başka bir gün bir müzik parçasından etkilenip bunu aktarırken, hayal dünyalarını geniş tutmak lazım.”
-ÇOCUKLARDAN DOLAYI ÇOK UMUTLUYUM-
İBB ve çalışma arkadaşları ile birlikte sürece katkı sunmaktan keyif duyacaklarını kaydeden İmamoğlu, iyi ve doğru eğitimin özgürleştirdiğini, aynı zamanda da umutları artırdığını söyledi. Türkiye’nin bu şekilde geleceğe taşınabileceğini vurgulayan İmamoğlu, bunun gerekçelerini şöyle anlattı:
“Kız çocuklarımızın yanındayız, tekrar güzel işler yapmak istiyoruz. Dilek’in bu çıktığı yolda, projeye öncülük etmesinden gurur duyuyorum. Ben de çok mutlulukla kendisine katkı sunmaktan gurur duyacağım, bütün ekip arkadaşlarına. Ben çocuklara ‘Siz yeter ki hayaller kurun, hayallerinizin yanındayız’; çünkü biliyorum, çocukların hayali bizi ileriye taşıyacak. Ben çocukları gördüğümde, gözlerinin içine baktığımda net ifade edeyim, umutlarımın ne kadar büyüdüğünü tahmin edemem. Bazen toplumda oluşan kötü haller, kötü olaylar, bazı ortamlardaki umutsuzluk dile geldiğinde benim de umutlu olduğumu duyanlar ‘Nasıl böyle umutlu oluyorsun?’ diye soruyorlar bana. Ben özellikle çocuklardan dolayı çok umutluyum. Buna bir de gençleri ekliyorum. İnanılmaz umutluyum onların sayesinde. Gözleri ışıl ışıl, pırıl pırıl ve içi son derece derinlikli bir zihinsel yapıları var. Çok güçlüler, Allah yollarını açık etsin. Onların yanındayız, onların başarılarını gururlanacağız.”
-KİTAPTAN PASAJLAR OKUDULAR-
İmamoğlu çifti daha sonra kitaptan bazı bölümler okudu. Dilek İmamoğlu, Altın madalyalı Paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı’nın hayat hikayesini, Ekrem İmamoğlu ise dünyanın ilk çocuk hakları mitingini yapan Ömür Kurt imzalı Nakiye Elgün’ün hayat hikayesinden bir bölüm okudu.
-KİTABA KONU OLAN ALTIN MİMİR-
Kitapta, hikayesini Nazlu Akçura’nın yazdığı Avukat Altın Mimir’de söz alarak hayat hikayesini çocuklarla paylaştı. Sahnedeki çocukların hayat hikayesinden en çok etkilendiği Mimir, “Hayat, başlangıcından bitimine kadar olan bir oyun. Oyundan ve hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Hayallerinizin peşinden koşun” tavsiyesinde bulundu. Suna Kıraç’ın hikayesini yazan İpek Kıraç ise annesinin ömrü boyunca kız çocuklarının eğitimine yönelik verdiği mücadeleden bahsetti.
-YAZARLAR SAHNEYE ÇIKTI-
Pandemi koşulları sebebiyle programa katılamayan yazarların video mesajları ekrana yansıtıldı. Daha sonra da programa katılabilen yazarlar sahneye çıkarak kitap hakkındaki görüşlerini dile getirdi.
-ÇOCUKLARLA ŞARKI SÖYLEDİLER-
Etkinlikte, tüm müzik enstrümanlarını çalan üç kız kardeşten oluşan Samida grubu mini konser verdi. İmamoğlu çifti ve sahnedeki çocuklar “Deriko” şarkısını birlikte söyledi.
-BÜYÜT HAYALLERİNİ PROJESİNİN İLK ÜRÜNÜ-
Başlangıcını “İlham Veren Adımlar” kitabıyla yapan Büyüt Hayallerini” projesi, maddi imkanı bulunmayan ailelerin çocuklarını destekleyerek eğitim imkanı sunmayı amaçlıyor. İlk aşamada İlham Veren Adımlar kitabının Anadolu’nun farklı bölgelerine ulaştırılmasının hedeflendiği proje ile birçok farklı ve yeni sosyal sorumluluk faaliyetleri geliştirmesi düşünülüyor.
-40 İLHAM VEREN HİKAYE-
“İlham Veren Adımlar” kitabı, Türkiye’de ve dünya iz bırakmış şu kadınların hikayelerini anlatıyor:
Adalet Ağaoğlu, Afife Jale, Altın Mimir, Ayla Erduran, Azra Erhat, Bilge Olgaç, Çağla Büyükakçay, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Duygu Asena, Feryal Özel, Füreya Koral, Halet Çambel, İoanna Kuçuradi, Karsu, Leyla Gencer, Meriç Sümen, Mihri Müşfik, Mizgin Ay, Muazzez İlmiye Çığ, Nakiye Elgün, Nene Hatun, Nermin Abadan Unat, Neslihan Demir, Nezihe Muhittin, Nihal Yeğinobalı, Piyale Madra, Remziye Hisar, Sabiha Rıfat Gürayman, Sabiha Tansuğ, Safiye Ali, Samiye Cahid Morkaya, Satı Kadın, Semiha Es, Semra Çelik, Suna Kıraç, Sümeyye Boyacı, Süreyya Ağaoğlu, Şule Gürbüz, Türkan Saylan ve Yıldız Kenter.
Kadınların yolculuklarını; bilim, kültür, sanat, spor ve edebiyat dünyasından şu 40 yazar kaleme aldı:
Ayça Atikoğlu, Meltem Yılmazkaya, Nazlı Akçura, Evin İlyasoğlu, Gülten Dayıoğlu, Halil Ergün, Murat Ağca, Mine Kılıç, Ahmet Ümit Güneç Kıyak, Ayşe Kulin, Gila Benmayor, Ayşen Özyeğin, Kubat, Serhan Bali, Suat Arıkan, Hüsamettin Koçan, Alp Ulagay, Kürşat Başar, Ömür Kurt, Pelin Batu, Nebil Özgentürk, Yiğiter Uluğ, Jale Özgentürk, Melda Davran, Kutlukhan Perker, Candan Erçetin, Ümit Boyner, Arzu Kaprol, Ercüment Cengiz, Pelin Özkan, Sunay Akın, Coşkun Aral, Erkan Özdilek, İpek Kıraç, Gökhan Çınar, Nasuh Mahruki, Murathan Mungan, Canan Tan ve Kandemir Konduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.