İmamoğlu: 17’ye çıktığına mı üzülelim, 13’e indiğine mi sevinelim?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Dövizin nasıl bizi alabora ettiğini birkaç aydır yaşıyoruz. 17’ye çıktığına mı üzülelim, 13’e indiğine mi sevinelim? Böyle bir ekonomi anlayışı olmaz" diye konuştu.
İBB iştiraki KİPTAŞ, 2017 yılında riskli yapı ilan edilen Göngören’deki Doğakent Sitesi hak sahipleriyle anlaşarak, kentsel dönüşüm sürecini başlattı. Bugün yapılan temel atma törenine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, 15 yıl Güngören’de yaşadığını ve bölgede yaşanan sıkıntılardan haberdar olduğunu söyledi.
İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:
İLÇE BELEDİYE BAŞKANLIĞININ BİR BASİRETSİZLİĞİ SÖZ KONUSUDUR: Burada KİPTAŞ gerçekten önemli bir işe imza atmıştır. Genel Müdürümüz az önce süreçleri ifade etmiştir. Burada ilçe belediye başkanlığının ne yazık ki bir basiretsizliği söz konusudur. Süreci akılcı, vicdanlı ve adaletli yönetememiştir. Ama hem vatandaşlarımızın feraseti hem KİPTAŞ kurumumuzun sürece zamanında müdahale edip, zamanında takipleri yapması ve de açıkçası teşekkür ederim ki Şehircilik Bakanlığı'nın da bu anlamda doğru müdahaleler yaparak sürece katkı sunması vesilesiyle bu iş bu zamana, bu ana gelmiştir. Emeği geçen bütün komşularımıza bu sitenin bütün sakinlerine, KİPTAŞ’a, genel müdürümüzden bütün yöneticilerine yürekten teşekkür ediyorum. An ve an burayı takip eden vatandaşlarımızın derdini dinleyen ve onların da bu sıkıntılı hallerinde doğru bilgileri edinmelerini sağlayan kıymetli meclis üyelerime ve de özellikle ilçe başkanlarıma çok çok teşekkür diyorum. Tabiri caizse sağlıklı bir süreç tanımlanmıştır. Bugün temelini atacağız.
İNŞAAT İÇİN 18 AY MAKUL BİR SÜREDİR: İnşaat süresi ne kadar hesaplanıyor bilemiyorum ama 18 ay. 18 ay tabii makul bir süredir ama umarım bir aksilik yaşanmaz, umarım daha hızlı hareket etmek adına hem ekonomik hem teknik, tedarik açısından sağlıklı bir zaman oluşturulur ki bir an önce bu güzel sitenin yeni ismiyle Doğakent Evleri sitemizin sakinleri bir an önce evlerine girer. Buradaki her vatandaşımızın, her komşumuzun gözündeki o harareti, isteği anlayabiliyorum. Bir insanın yuvası gibi sıcak bir yer yoktur. Kendi mülkünü, kendi evini yaşamak ister, tatmak ister. Ağabeylerimiz var, ablalarımız var onların evlatları var, aileleri var. Belki torunları var. Hepsi bu sıcak yuvanın, bu güzel yuvanın tadını çıkartmak istiyorlar. Hızlı bir şekilde buraya geçişin yapılması şart.
DÖNÜŞÜM SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR: Kıymetli hemşerilerim, dönüşüm meselesi önemli. Siyaset üstü bir mesele. Bunu her yerde söyledik, burada da söylemeye devam edelim. Tekrar ifade ediyorum. Hızlıca bu şehrin dönüşmesi lazım. Hızlıca ne yazık ki güçlü ve dayanıklı olmayan yapılarımızın güçlü ve dayanıklı hale gelmesi şarttır. Bu anlamdaki dönüşüm mücadelemizin amacına kavuşması için her kurumun siyaset üstü düşünüp birbirine katkı sunması lazım. Birbirine destek olması lazım.
VATANDAŞA, "UZLAŞMACI OLUN" ÇAĞRISI: Bununla yeter mi? Yetmez. Aynı zamanda vatandaşlarımızın da uzlaşmacı olması lazım. Yani bir sitedeki dönüşüm öncelikli olarak bir para kazanma mekanizması değildir, olamaz. Maksimum verilerle her vatandaşımızın bu gözle bakıp öncelikli hesabının, öncelikli mevzusunun uzlaşmayla binasının dönüşmesini sağlamak olmalıdır. Bu bağlamda KİPTAŞ bütün İstanbul'un emrine amadedir. Her sokakta, her mahallede her ilçede binaların büyüklüğüne bakmaksızın makul seviyelerdeki yapıların dönüşümündeki KİPTAŞ hazırdır. İstanbul yenileniyor programı bunun içindir. Tabii ki çözüme kavuşturamayacağımız hakkımızın olmadığı, yetkimizin olmadığı alanlar da vardır. Oralarda da takipçi oluruz. Ama şunu unutmayalım kıymetli hemşerilerim. Değerli vatandaşlarımız lütfen uzlaşınız, lütfen anlaşınız. Allah korusun bir deprem olduğunda canımızdan hiçbir şey değerli değildir. Bazı sitelerde bunu görüyorum. Yani 50 daireli bir yerde 8,10,15 kişinin ne yazık ki anlaşılmaz inatçı tavırları yüzünden bazı yapıların dönüşmesi olamıyor.
SİYASİ SİMSARLAR İŞLERİ ENGELLEMEK İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR: Bazı siyasi simsarlar, bazı işlerin olmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Benim yaşadığım, bildiğim örnekleri var. Dolayısıyla bu konuda herkese görev düşüyor. Bakanlık, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi, vatandaş herkese görev düşüyor. Yani bu işi KİPTAŞ çözsün. Yok öyle bir şey, vatandaş imza atmadan çözemez. Anlatabiliyor muyum? O bakımdan KİPTAŞ'la irtibat kurun. ‘İstanbul Yenileniyor’ markasının sürecinin bir parçası olun. Bakın Doğakent, 2017 -2021 dört yıl bu işler hızlı olsa, zamanında olsa bugün çoktan bu insanlarımız evlerine girmiş, yuvalarında güzel güzel yaşamlarını sürüyor olurlardı. Hayat devam ediyor, geçip gidiyor zaman, geri alamıyoruz zamanı. Lütfen bu konuda bütün İstanbulluların, bu sürece davet ediyorum.
SİYASİ SİMSARLIĞIN SES KAYITLARINI DA DİNLEDİM: Beylikdüzü Belediye Başkanımız burada, Gürpınar'da nasıl mücadele verdiğini biliyorum. Ve bu mücadeleyi kaç yıl önce başlattığımızı da biliyorum. Nasıl büyükşehir belediyesinin o dönemde bu işi engellediğini de biliyorum. Siyasi simsarlığın nasıl yapıldığını şu anda bile nasıl devam ettiğini de biliyorum ses kayıtlarını da dinledim. Ayıptır, ayıptır. Bakın tekrar söylüyorum. İstanbul'da dönüşüm yapmak arzusu olan bir belediye başkanı olarak dönüşüm yaptığımız için milletimiz bana oy versin, hiçbir talebim yok. Benim insanımın burnu kanamasın. Benim insanımın yaşamı tehdit altında olmasın. Bu iş oy meselesi değildir. Bunu zihinlere sokalım. Lütfen birbirimize bu anlamda destek ve yardımcı olalım.
GÜVEN MESELESİ ÇOK ÖNEMLİDİR BURADAKİ İLÇE BELEDİYESİ GÜVEN KIRILMASI YAŞAMIŞTIR: Güven meselesi çok önemlidir. Güven siyasi bir yönetim için kıymetlidir. Bana göre buradaki ilçe belediyesi güven kırılması yaşamıştır. Gereksiz yere, anlamsız yere güven kırılması yaşamıştır. Ben bu konuda bütün siyasilere, bütün belediyelere sesleniyorum. Lütfen ama lütfen aynı şekilde yaparsanız, güveni kaybedersiniz. Bakın az önce genel müdürümüz ifade etti. Yüzde 162 demirdeki artış. Yüzde 80'i ithal ürünler. Hani bazen diyorlar ya inşaat sektörü, yerli sektördür, işte artsın, büyüsün yok kardeşim. Yüzde 80’i ithal ürünlerden oluşan bir sektördür, inşaat sektörü ne yazık ki.
DOLARIN 17’YE ÇIKTIĞINA MI ÜZÜLELİM, 13’E İNDİĞİNE Mİ SEVİNELİM: Ne yazık ki dövize bağlı bir ekonomi sisteminin içerisindeyiz. Dövizin nasıl bizi alabora ettiğini birkaç aydır yaşıyoruz. 17’ye çıktığına mı üzülelim, 13’e indiğine mi sevinelim? Böyle bir ekonomi anlayışı olmaz. Ekonomimiz iyi olsun ellerin çatlayana kadar bugünkü iktidarı alkışlamayan namerttir. Çünkü bu insanların ekmeğinin önünde daha başka bir şey yoktur. Bizim insanımız ekmeğini kazandıkça mutlu olur, huzurlu olur. Dünyanın her yeri öyledir. Yani önünde Türk yazan, Türk liramızın bizim paramızın önünde Türk yazıyor. Türk liramızın bu şekilde alabora olması kıymetsizleşmesi, 84 milyon insanımızın hiçbirisini mutlu etmez, mutsuz eder. Varlığımızı kaybediyoruz, değerimizi kaybediyoruz tabiri caizse boynumuz bükülüyor, üzülüyoruz.
GÜVEN RUH GİBİDİR TERK ETTİĞİ BEDENE ASLA GERİ DÖNMEZ: Onun için yöneticilerin, güven kaybetmemesi lazım, güven çok önemli. Güveni tesis ettikleri için KİPTAŞ'a teşekkür ediyorum, güveni tesis ettikleri için büyükşehir belediyemizin yetkililerine teşekkür ediyorum. Güveni tesis ettikleri için bütün sürece katkı sunan özellikle CHP ve İYİ Parti'nin buradaki temsilcilerine teşekkür ediyorum meclis üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Güvene karşılık imza attıkları için Doğakent site sakinlerine teşekkür ediyorum güven önemli güven ruh gibidir. Çok güzel bir sözdür; güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez.
DOĞUM GÜNÜMDE SİZLERİN ANAHTARLARINI BEN TESLİM EDERİM: Onun için bütün idarecilerin, bütün yöneticilerin, insanların güvenini kaybetmediği bir biçimde süreçleri yönetmesini diliyorum. Bunlar hassas işlerdir. Bu bakımdan bugünkü süreci önemsiyorum tekrar hak sahiplerimizin de güvenleri için bir kez daha teşekkür ediyorum. Onlara hayırlı uğurlu olsun.18 ayı dikkatli bir biçimde takip ediyor olacağım. Demek ki 2023 yılının mayıs, haziran aylarında belki de haziranın dördünde benim doğum günümde gelir sizlerin anahtarlarını ben teslim ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.