İmamoğlu, Fatih’in tablosunu Osmanlı Hanedanı fertleriyle buluşturdu
İBB Başkanı İmamoğlu, ön gösterimini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinde yapılan orijinal tablosunu, Osmanlı Hanedanı fertleriyle de tanıştırdı.
Ön gösterimi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinde yapılan orijinal tablosu, bu kez de Osmanlı Hanedanı ve medya dünyasının tanınmış isimlerine öngösterim yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Abdülmecit’in torunları Arzu Enver Erdoğan, Cengiz Baransel; 5. Murad’ın torunları Osman Selahaddin Osmanoğlu, Kenize Murad; Reşat’ın torunu Rukiye Bâlâ Hodo ile Vahdettin’in torunları Hanzade Özbaş, Mesude Emel Evliyazade ve Ali Suat Ürgüplü’yü Saraçhane’de ağırladı. Osmanlı Hanedanı fertlerine, İstanbul’un kurtuluşunun 97’nci yıldönümünü kutlayacağımız 6 Ekim’de halka açılacak tablonun gösterimini yapan İmamoğlu, sonrasında konuklarını makam odasında misafir etti.
“OSMANLI İMPARATORLUĞU, HEPİMİZİN BİR GURUR VESİLESİDİR”
Geçmişine üst seviyede saygı duyan bir kişi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Osmanlı İmparatorluğu, hepimizin bir gurur vesilesidir. 600 yıllık bir dönemi bize yaşatan ve geçmişinde böyle bir tarihi başarıyı elde etmiş bir dönemi, hatta dünyada birçok değişime imza atmış bir dönemi Türk halkına yaşatmış bir devleti, en derinlemesine anlamak, hissetmek hepimizin sorumluluğudur diye düşünüyorum. Her dönemin, her kişinin, her ülkenin, her imparatorluğun elbette eksikleri olacaktır, artıları olacaktır, yanlışları olacaktır. Ama bunların günün mahkeme salonuna taşınır gibi konuşulmasını ve tartışılmasını da çok acı veren bir durum olarak yorumlamaktayım” diye konuştu.
“KAN BAĞIM YOK AMA; KENDİMİ O İNSANLARIN TORUNU OLARAK GÖRÜYORUM”
“Ben, bu ülkenin bir evladı olarak, bu ülkenin geçmişinde her kim varsa, kendimi aslında onların bir torunu olarak görüyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bugün itibariyle ve bugünden sonra -elbette sizler gibi kan bağım yok ama- bu ülkenin bir ferdi olarak, geçmişinde kim varsa, o insanların da bir torunu olarak görerek, aslında atasına sahip çıkan bir insan olduğumu belirtmek isterim. Bu duyguyla sizleri bugün ağırlıyorum. Size bakarken de sizleri şanslı bir ailenin evlatları olarak görüyorum, güzel bir tarihe sahip olmamıza vesile olan bir aileye sahip olduğunuzu görüyorum ve sizleri bu şekilde karşılıyorum. O bakımdan bu yönüyle, çokça tarihi okumaya, anlamaya, irdelemeye çalışan hatta tarihin tüm detaylarıyla toplumumuza yansıtılması için de hizmet etmeye çalışan bir Belediye Başkanı olarak, belki de bu felsefeyle bizler ne yapabiliriz ya da nasıl bir felsefe ve ilişki oluşturabiliriz noktasında da her türlü fikrinize, iletişiminize açık olduğumu bilmenizi de çok arzu ederim. Fatih Sultan Mehmet’in tablosunun ülkemize kazandırılmasıyla beraber organize ettiğimiz buluşmaya denk gelmesini de çok önemli bir an olarak düşünüyorum. Çok hoş bir buluşma oldu. Ayağınıza sağlık diyeyim.”
ABDÜLMECİT’İN TORUNU: “HER ZAMAN YANINIZDAYIZ VE HİZMETİNİZE HAZIRIZ”
İmamoğlu’nun ardından konuşan Padişah Abdülmecit’in torunu Arzu Enver Erdoğan da duygularını, “Bizi çok mutlu ettiniz. Eminim herkes benle aynı hissiyatta. Çünkü, çok yakınız zaten aile olarak ve aile büyüğümüz olarak. Çok mutlu olduk, şeref duyduk. Bu tabloyu aldığınız ve bize kazandırdığınız için de sevinçliyiz. Biz de aile olarak, sizin için ne yapabilirsek, her zaman yanınızdayız ve hizmetinize de hazırız” sözleriyle dile getirdi.
6 EKİM’DE HALKA AÇILIYOR
İBB, kenti 1453’te fetheden Fatih Sultan Mehmet’in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinde yapılan orijinal tabloyu, Londra’daki dünyaca ünlü Christie’s salonunda, geçtiğimiz 25 Haziran’da gerçekleştirilen müzayedede satın almıştı. Tablo, yaklaşık 2 aylık sürecin ardından, 26 Ağustos’ta yuvasına dönmüş, İBB’nin Saraçhane’deki merkez binasında özel olarak tasarlanan depoda dinlenmeye alınmıştı. İBB’nin Saraçhane’deki binasında, tablo için tam güvenlikli, iklimlendirmeli özel korumalı, Rönesans dönemine ait bir eserin korunması için gerekli koşulların sağlandığı depo oluşturuldu. Depo alanına, üç özel korumalı hava sızdırmaz kapıdan geçilerek girilebiliyor. Alanda ayrıca, tablonun saklanma koşullarını sağlayacak şekilde özel iklimlendirme ve nem dengeleyici sistem bulunuyor. Özel gazlı yangın söndürme sistemi oluşturulan depoda eserin tam güvenliği de sağlandı. Aradan geçen geçen 35 günlük sürede, tablonun dinlendirildiği salon yeniden düzenlendi. Sergi alanın özelliğine kavuşturulan bu salon, İBB Başkanlık Binasının giriş katı koridorları da sergi temaları ile zenginleştirildi. Ziyaretçiler için hediyelik eşya standı oluşturuldu. Tablo, İstanbul’un kurtuluşunun 97’nci yıldönümünü kutlayacağımız 6 Ekim’de halka açılacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.