İmamoğlu geçtiğimiz hafta içinde salgının yarattığı eşitsizliklerin giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla öğrencilere 40 bin tablet dağıtımına başladıklarını duyurmuştu.

Ardından Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin ek binalarının açılış töreninde konuşan Erdoğan, isim vermeden kentteki öğrencilere 40 İmamoğlu’nun yaptıklarının abartıldığını ima ederek şu ifadeleri kullanmıştı: “Geçtiğimiz günlerde baktım birisi öğrenci sayısının 3.5 milyonu geçtiği İstanbul’da 40 bin tablet dağıtmakla övünüyor. MEB’in dağıttığı 2 milyonu aşkın tableti bir kenara bırakıyorum, sadece Şahinbey ilçe belediyesinin dağıttığı 50 bin tableti kimse görmek istemiyor.“

13 Şubat Dünya Radyo Günü’nde bir grup radyocuyla bir araya gelen İmamoğlu radyoculardan gelen tablet eleştirisiyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Benim güzel hizmetlerimi ne kadar sıkı takip ediyor ki, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki açılışta, 40 bin tableti anlatıyor. Gurur duyduğu için mi anlatıyor, yoksa espri olsun diye mi? 40 bin tableti az buluyor. Çok iyi takip ediyor. Ama galiba o belediyenin de (Şahinbey Belediyesi) tabletleri, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alıp, dağıttığı konusunda kendi ifadesi var. Önemli değil; 70 bin Milli Eğitim’den alsın, 100 bin öbürü alsın, ama benim vatandaşım alsın.”

Cumhurbaşkanlığı makamının her vatandaşa eşit mesafede durmak gibi bir misyonunun olduğunu hatırlatan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: “İyi ise hepsini alkışlayan; kötü ise ‘Bir dakika yanlış yapıyorsunuz, eksik yapıyorsunuz’ diyebilmesi lazım. Ama bu ülkenin son psikolojisi, o anlamda hoş değil. Yani parti üzerinden bir belediyeyi alkışlamak ya da alkışlatmaya başlamak… Ben, beni çok sevdiğini düşünüyorum. Takip ediyor yani. Hizmetlerimi takip ediyor. Umudumu artıran bir başka şey; gerçekten 40 bin tableti Rize’ye gidip konuşan Cumhurbaşkanı. Hemşehri duygusuyla, İstanbullu olarak takip ediyor. Müteşekkirim. İnşallah şu otobüs imzasını atsın da biran evvel otobüslerimize de alalım.”